Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanlığı, her geçen gün birbiri ardına gelen ve hayatımızı günden güne zorlaştıran, vatandaşın belini doğrultamaz hale getiren ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartları ve son gelen zamları protesto etmek ve halkın sesini duyurmak amacıyla bir basın açıklaması yaptı.
Saadet Partisi İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar, vatandaşların belini büken zamlar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Koçak, “Bugün gelinen noktada ülkece yaşamış olduğumuz ağır ekonomik şartların temelinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin artarak uygulamaya devam ettirdiği vahşi kapitalist sistem vardır. Biz buna küresel sömürü sistemi diyoruz.” dedi.
Başkan Koçak, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanlığı olarak, her geçen gün birbiri ardına gelen ve hayatımızı günden güne zorlaştıran, deyim yerinde ise belimizi doğrultamaz hale getiren, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartları ve son gelen zamları protesto etmek, halkımızın sesini duyurmak için bu basın açıklamasını yapmak zorunluluğu hasıl olmuştur.
2002 yılı 3 Kasım’ından bu yana 19 yıldır tek başına iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ülkemizi ve milletimizi getirdiği noktanın maalesef canlı şahitleriyiz. Açıkçası bugünün gelişi dünden belliydi. Saadet Partililer olarak bizler aziz milletimize 19 yıldır, bugünlerin geleceği ile alakalı uyarılarımızı ziyadesi ile yaptık. Bugün yine uyarılarımızı yapmaya devam ediyoruz. İnşallah yarın da bizi necip milletimizin uyarıcıları olarak göreceksiniz. Doğru bildiğimizi söylemekten ve yapmaktan biran olsun vazgeçmeyeceğimizi bilmenizi isteriz.
Kıymetli hemşehrilerimiz…
Bugün gelinen noktada ülkece yaşamış olduğumuz ağır ekonomik şartların temelinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin artarak uygulamaya devam ettirdiği vahşi kapitalist sistem vardır. Biz buna küresel sömürü sistemi diyoruz. Mevcut yönetim iktidara geldiği günden bugüne üzülerek ifade etmeliyiz ki, küresel sömürü sisteminin işbirlikçisi gibi çalıştı. Önce kamuya ait stratejik üretim faaliyetlerini sonlandırma kararı aldılar ve ülkemizin en güzide kurumlarını özelleştirme adı altında bir bir elden çıkarttılar. Hatırlarsınız ki, bundan birkaç yıl önce şeker fabrikalarının özelleştirilmesini protesto etmiştik.
Özelleştirmelerin üretimin gücünü ve verimliliğini artıracağı söylenirken, bu süreçte yandaş holdinglerin servetini artırdığına şahit olduk. Özelleştirmelerle stratejik üretim faaliyetleri yok edilirken, bir avuç azınlık beton ve asfalt ihaleleriyle ihya edildi ve edilmeye devam ediyor. Bu ihale zenginleri servetlerine servet katarken, bunların devlete olan yükü halkın cebinden karşılanıyor. Artık bu vefakâr ve yoksul halkın bu soyguna dayanacak gücü kalmamıştır.
Her yeni güne bir zam haberi ile uyanıyoruz. En temel ihtiyaç maddelerine, başta gıda ve temizlik ürünleri olmak üzere akaryakıt, doğalgaz, elektrik zamları birbiri ardına geliyor. Cebimizdeki para her yeni gün biraz daha eriyor. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de aklımızla alay edercesine enflasyon oranını % 19 olarak açıklıyorlar. Döviz karşısında paramız pul oluyor. İthal ürünlerin fiyat artışını zaten takip edemez olduk. Bu ülkenin insanları bu muameleyi hak edecek ne yaptı Allah aşkına? Elektrik faturalarındaki yüzde 2’lik TRT payını kaldırmayı bir lütuf gibi sunuyorlar. Bu zaten olması gereken bir şeydi, hatta 19 yıl önce sözünü verdiğiniz bir şeydi. Bunu bize bir lütuf olarak sunmayın! Elektrik faturasındaki KDV’yi kaldırın!
Covid salgını ile iki yıldır mücadele eden esnafın ekseriyeti yanlış ekonomik uygulamaların sonucu bugün bırakın para kazanmayı, kira gibi, işçi ücretleri gibi en temel giderlerini karşılayamaz hale geldi. Buna karşılık iktidar ne yapıyor? Esnafa nasıl bir destek sunuyor? Yoksa tüm gücü ile onlar da esnafın üzerine mi yükleniyor? Yoksa yeni saraylarını esnaftan alacakları dolaylı/dolaysız vergiler ile mi yapmayı planlıyorlar?
Yıl sonu yaklaşıyor. İlerleyen günlerde yeni yılın asgari ücreti belli olacak. Buradan iktidar sahiplerini uyarıyoruz. Geçmiş yıllarda yaptığınız gibi yine milletimize sadaka mahiyetinde bir asgari ücret zammı yapmayın! İnsanımızın yapılan zamların altında ezilmesine müsaade etmeyin. Kaldırın asgari ücret üzerindeki vergileri, esnaf da işçi de bir nefes alsın. Bu yüzden biz Saadet Partililer olarak sizden, asgari ücret değil, insanca yaşatacak ücret talep ediyoruz.
Üretim olmadan bir ülkenin ayağa kalkması mümkün olamaz. Bu yüzden üretime dönük yatırımlara destek vermeyecek hiçbir ekonomik uygulama ülkemizin ve milletimizin sorunlarına çözüm üretemeyecektir. Saadet Partisi olarak tekrar haykırıyoruz; bırakın artık şu popülist yatırımları, üretime dönün! Üreticinin yanında olun! Yeni iş sahaları açın! Ancak bu şekilde ekonomimiz rahatlayacaktır. Şu saray ısrarından vazgeçin artık! Bu ülkenin gençlerinin millet bahçelerine ihtiyacı yok, çalışabilecekleri fabrikalara, iş sahalarına ihtiyacı var. Bunu ne zaman anlayacaksınız?
Tarım sektöründe de sorunlar devam ediyor. Üretim maliyetleri gelen zamlarla birlikte gün geçtikçe artıyor. Bu durum haliyle çarşıya pazara yansıyor ve insanımız sebze meyve ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Zor değil, üreticimizin belini büken vergileri ortadan kaldırırsanız ürün maliyetleri de pazardaki ürünün fiyatı da düşecektir. Yetmez, üreticilerimizin yılların verdiği zararın üstesinden gelmeleri için sübvanse edilmeleri de gerekiyor. Etrafımızda bir sürü üretici, ürettiği için zarar etti ve borçlandı. Her geçen sene biriken borçların altında ezildikçe eziliyor. Çiftçilerimizin bu durumdan bir an önce kurtarılması gerekiyor.
Başta da söylediğimiz gibi bizler Saadet Partililer olarak en başından beri iktidarı uyarmaktayız. Mevzunun nerelere geleceğini bilmek için müneccim olmaya gerek yok. Sorunun kaynağı bellidir ve esasen çözüm de bellidir. Eğer bir iktidar halkı yerine küresel sömürü sistemine hizmet ediyorsa, o iktidarın halkına verebileceği sadece sefalet, yoksulluk ve zam haberleridir.
Evet, durumumuz iyiye gitmiyor ama şunu biliyoruz ki, çözüm her zaman vardır. Üzülüyoruz ama umudu da asla elden bırakmıyoruz. Geçmişte bir lira zam yapmadan memura, emekliye zam üstüne zam veren Milli Görüşçüler, Saadet Partililer varsa umut her zaman vardır. Buyurun birlikte çalışalım, Saadet Partimizi önce iktidar yapalım, sonra da tüm sorunların hakkından hep beraber gelelim.”