Dündar Özseçen
31 Mart yerel seçimlerinin üstünden 8 ay geçti. Halkın oylarıyla görev verilenler hizmete başladı. Diğer adaylar da güncel işlerine geri döndü. Yaşam devam ediyor. Her şey önceden tasarlandığı gibi bir yörüngede akıp gidiyor.
Bana göre hayat, gündüz ve geceden ibaret, bir karanlık bir aydınlık içinde, biraz varlık biraz da yokluk, kazanıyoruz sandığımızdan kaybettiklerimizi göremeyen bir akıl aslında! Ne kazanılan var ortada, ne de kaybedilen… Asıl olan geçip giden bir ömür ve hayat. Onun için de değer mi diyorum peşinden koştuklarımıza, ulaşamayınca bu kadar üzülmeye veya ulaştığımızda bu kadar sevinip havalanmaya. Bir gün nasıl olsa hepsi yok olup gidecek. Kazandıklarımız ve kaybettiklerimiz bir tarafa sadece ardımızda ne bıraktığımız sorgulanacak.
Onun için gelin Mevlana’ya kulak verelim: Sevgide güneş gibi olalım, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi… Hataları örtmede gece gibi olalım, tevazuda toprak gibi… Öfkede ölü gibi olup her ne olursak olalım ya olduğumuz gibi ya da göründüğümüz gibi olalım.
Yazıma genel seçimlerle girdim, sonra yaşamla ilgili düşüncelerimi paylaştım ve kalemimi içimden geçenler için yazdırdım.
Bu yaşamda bazı olaylar karşısında etkileniriz. Ülkemiz ve insanımız o kadar kısır çekişmelerin içine girip birbirine zorlayıp duruyor ki, hep ötekileştirme, hep ayrıştırma… Bir türlü normalleşip birbirimizi sevmeyi ve saymayı denemiyoruz. Karşımızdakinin de insan olduğunu kabullenip bir türlü sevgi bağı kuramıyoruz. Varsa yoksa çekişme ve kavga!
Peki nedir seni bu kadar etkileyen olay diyecek olursanız, geçtiğimiz haftalarda Sayın Belediye Başkanımız Ali Özkan, bana göre toplumun özlemini duyduğu büyük bir olaya imza attı. Daha önce yerel seçimlerde 3 defa rakibi olan, iki dönem Karacabey Belediye Başkanlığı yapmış Sayın Ergün Koç’u geçirmiş olduğu rahatsızlığından dolayı evinde ziyaret etme nezaketini gösterdi. Sayın Özkan üstüne düşen hemşehrilik görevini yaptı. İşte demokrasi budur!
Herkes vatana ve millete kendi fikriyatı doğrultusunda hizmet etmek için ortaya çıkar, fikirlerini ve düşüncelerini halkıyla paylaşır. Halk da kime yetki verirse o hizmete başlar, diğerleri onu tebrik edip başarılar diler. Birbirini kırmanın, birbirine düşman olmanın kanımca hiçbir anlamı yoktur. Asıl olan vatana ve millete hizmettir. Kendi hayatlarımızı kolaylaştırıp huzur içinde kardeşçe yaşamaktır. Devletimizi yüceltmek, muasır medeniyet seviyesine çıkartmaktır.
Sevgili Ali Başkan bana göre büyük bir hamle yapmış, Karacabey’de güzel bir davranışa imzasını atmıştır. Elbette siyasi rekabet olacak, bütün fikirler özgürce savunulacak ve tartışılacak. Ancak, bütün bunlar bizi asla birbirimizden koparmayacak, kardeşliğimize, milli bütünlüğümüze zarar verecek boyutta uğramayacaktır ve uğramamalıdır. Onun için Ali Başkan’ın ortaya koyduğu bu davranışı alkışlıyor, Karacabey siyasetinde bu tür adımların atılıyor olmasından duyduğum memnuniyeti siz değerli hemşehrilerimle paylaşıyorum.
Sağ olun Ali Başkan, sağ olun Ergün Başkan…