Dündar Özseçen
Ülkemiz 2017 Halk Oylaması (Referandum) sonrası 9 Temmuz 2018’de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçip, bu sistemle yönetilmeye başlandı. Bu yönetim sistemi değişikliği fikri öne atıldığında ve referandum sürecinde savunan tezlerden (fikirlerden) biri de ülke siyasetini 1980’li 1990’lı yıllardaki koalisyon hükümetlerinden kurtarmaktı. Bu şekilde amaç; hızlı kararlar alarak, % 50+1 halk çoğunluğu ile seçilmiş hükümetlerin kurulup uzun ömürlü istikrarın oluşmasını sağlamaktı.
Gerçekten de bu öngörülen hedefler 2023 yılına girdiğimiz bu günlerde tuttu. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan hükümetler ülkemizi yönetmeye devam etti. Ama savunulan ‘koalisyonlar kurtulma’ hedefi daha ilk seçimlerde yapılan ittifaklar ile başka bir kılığa bürünerek, Türkiye’de demokrasi tarihinde yerini alıverdi.
İlk önce Cumhur İttifakı kuruldu. Başlarda anlaşmaları mümkün olmaz denilen AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’ne daha sonra Büyük Birlik Partisi de katılarak güçlü bir ittifak olarak siyaset sahnesinde yer aldı. Cumhur İttifakı bugüne kadar büyük bir özveri ve uyum içinde hükümet etme iradelerini sürdürmekteler ve öyle görünüyor ki, (verilen kamuoyu mesajları da bu yönde) 2023 yılı Mayıs ya da Haziran ayında yapılacağı öne sürülen seçimlere bu 3 partimiz birlikte hareket ederek halkımızın karşısına çıkacaklar.
Diğer tarafta ise Millet İttifakı var. 31 Mart Yerel Seçimleri’nde başlayan birliktelik, alınan başarılı sonuçlarla devam etti. Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ittifakına daha sonra yeni kurulan DEVA ve Gelecek Partileri de eklendi. Özellikle DEVA ve Gelecek Partileri’nin Genel Başkanları Sayın Ahmet Davutoğlu AK Parti’de başbakanlık, Sayın Ali Babacan da uzun yıllar bakanlık görevlerinde bulunmuş isimlerdi. Bu iki önemli ismin katılımıyla 12 Şubat 2022’de ‘Altılı Masa’ ilk toplantısını yaparak kamuoyunun önüne çıktı. Bu birliktelik büyük bir sinerji oluşturdu. Bu ittifak, partilerin seçmenleri üzerinde olumlu bir etki sağladı. Nasıl olmasın ki!
1947’de adımları atılan ve 1950’de Demokrat Parti’nin iktidara gelmesinin önünü açan çok partili demokrasi mücadelemizin gördüğü bir siyasi birliktelik değildi bu ittifak! Bizler Demokrat Parti-Cumhuriyet Halk Partisi, daha sonra Adalet Partisi-Cumhuriyet Halk Partisi çatışmaları ile siyasetin hep uyuşmazlıklar ve çekişmeler içinde geçen yüzünü görmüşüz. 1980 askeri darbesini bu uzlaşmaz ve bir araya gelip ülke-millet hayrına olacak konularda uzlaşı sağlayamayan siyaset üslubu yüzünden yaşadık. Bugün de 12 Eylül askeri darbesinin neticeleriyle (anayasası) ile cebelleşip duruyoruz. Keşke diyorum bazen o günlerdeki siyasiler de bugün olduğu gibi uzlaşamazlar mıydı? İşte bu soru işareti hep kafalarda yer almaya devam edecek. Yoksa birileri böyle olsun diyerek mi bu oyun sergilendi?! Bugünkü ittifaklar bu yönden önemli ve itibarlıdır. Ülkemiz siyaseti geçmişteki bu türlü uzlaşmaz ve uyuşmaz siyaset ikliminden büyük bedeller ödeyerek kurtulma sürecine girmiştir.
Ancak!
Şu ana kadar 6’lı Masa’da özellikle ‘aday’ konusunda bir takım çatlak sesler çıkmaya da başladı. Süreç uzadıkça uzadı ve masa verdikleri veya vermeye çalıştıkları uzlaşı mesajlarını bir türlü bu ittifakın liderini belirleyerek 2023 yılı seçimlerinde milletimizin önüne çıkaramadılar. Eğer bir hareket, bir oluşum ne kadar iyi niyet olursa olsun; başında bir lider yoksa başarıya ulaşamaz. Türk milleti siyasette kendisini yönetecek önce liderini görmek ister. Sonra da o lider önderliğinde siyasi kadrolarına bakarak görev verir veya vermez. Çünkü hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir.
Bana göre 6’lı Masa bir an önce liderini yani Cumhurbaşkanı adayına ortaya koyup, o liderin öncülüğünde geç kalmadan yoluna devam etmelidir. Daha fazla oyalanmak yaptıkları bütün çaba ve emeklerin heba olmasına yol açabilir. Bulacakları veya bulup açıklamadıkları aday bugün yıpranacaksa yıpransın! Sonuçta eninde sonunda milletin önüne çıkacaktır. Cumhur ittifakı iktidarda kendisine rakip olacak adayı beklemektedir. Önce siz bir seçimi kazanın, sonra kim imza sahibi olacak, kim yardımcı olacak, kim asıl olacak bakarsınız… Ama önce bir liderinizi görelim!