Mustafa Arı
Mayıs ayının ikinci haftası Anneler Günü olarak kutlanıyor. Senede sadece bir gün değil, her gün anneler günü olmalıdır. Annelerimiz sadece yılda bir gün değil, her gün başımızın tacıdır.
Üzerimizde ödenmez hakları bulunan, karşılıksız sevgi, fedakarlık ve sabırlarını hiçbir maddi değerle ölçemeyeceğimiz annelerimiz her zaman baş tacımızdır. Anne karnında çocuğu taşır, çocuk doğunca onu emzirir, sağlıklı olarak büyümesine özen gösterir. Hiçbir fedakarlıktan kaçınmaz, Herkes uyurken o gece uykusunu terk eder ve çocuğunun hizmetini severek yapar. Bunun içindir ki annelerin hakkı ödenemez.
Sevginin, şefkatin, sabrın eşsiz timsali olan annelerimizin, üzerimizdeki emeklerinin çok büyük olduğu herkesin bildiği bir gerçektir. İnsanlık annelerden çoğalmıştır. Ve bütün insanlık, annelere minnet borçludur.
Toplumun temelini aile, ailenin temelini ise şüphesiz annelerimiz oluşturmaktadır. Annelik, sadece bir çocuğu dünyaya getirmekten ibaret değildir. Anne koruyan, kollayan, kol kanat geren ve evladının geleceğine ömrünü adayandır.
Dinimiz anneye büyük ehemmiyet vermiş ve “Cennet annelerin ayağı altındadır” emri ile annenin önemi vurgulanmıştır. Bizleri dünyaya getiren, büyütüp yetiştiren, sevgiyi, saygıyı öğreten şefkatleriyle kuşatan annelerimizi sadece belirli günlerde değil her an gönüllerini almalıyız. Annelerimiz sevgilerin en yücesine, mutlulukların en güzeline layıktır.
Anne ve babanın rızasını kazanmak çocukları için büyük bir bahtiyarlıktır. Anne ve babanın çocukları için gönülden yapacakları duayı Allah kabul eder.
Nitekim Peygamberimiz: “Üç dua vardır ki bunların kabul olacağında şüphe yoktur. Mazlumun duası, misafirin duası ve anne- babanın çocuklarına olan duasıdır” buyurmuşlardır.
Annenin değerini, her şeyin en iyisine ve en güzeline layık olduğunu ifade eden birçok sözler, tavsiyeler, emirler vardır. Rabbimiz, sadece kendine kulluk etmeyi ve anne-babaya iyi davranmayı emreder. “Öf” bile demeyi yasaklar. Annesinin gönlünü kıran büyük günah işlemiş olur.
Annenin hakkı babadan daha fazladır. Çünkü anne babadan daha fazla zahmet çeker. Karnında taşıdığı çocuğu büyüdükçe zahmeti artar. Çocuğu doğunca onu emzirir, sağlıklı olarak büyümesine özen gösterir. Bu konuda hiçbir fedakârlıktan kaçınmaz. Çoğu zaman gece uykusunu terk eder ve çocuğunun hizmetini seve seve yapar. Hele özürlü çocukların annelerinin fedakârlığını kelimelerle ifade etmek mümkün değildir. Bunun için annenin hakkı ödenemez.
Peygamber Efendimiz; “Anne-baba, kişinin cennete girmesine vesile olacak en yüce kapılardan birisidir. Bu kapıdan girme fırsatını kaybetmek ya da değerlendirmek artık senin arzuna kalmış!” buyurmuştur. Duamız her zaman; “Rabbimiz! Hesap görülecek günde beni ana, babamı ve inananları bağışla.” olmalıdır.
Anneler Günü vesilesiyle; fedakarlığı, şefkati, sevgiyi, Allah, Peygamber sevgisini, vatan, bayrak ve millet aşkını bizlere öğreten, her türlü sevgi ve saygıya herkesten daha çok layık sevgili annelerimizin bu anlamlı gününü kutluyorum.