Hürriyet Mahalle halkı “Yüz Yüze 100 Gün” programı öncesinde AK Partililere seslendi:
Karacabey’in Hürriyet Mahallesi sakinleri, AK Parti Bursa İl Başkanlığı öncülüğünde “Yüz Yüze 100 Gün” projesi kapsamında geçtiğimiz Çarşamba günü Karacabey’deki program öncesinde sabah saatlerinde eylem yaptı. Öncelikle Cumhuriyet Alanı’nda eylem yapmak için başvuran Hürriyetlilere Kaymakamlıktan izin çıkmadı. Bunun üzerine Ömer Matlı Kapalı Pazaryeri çeşme önünde emniyet güçleri gözetiminde eylemlerini gerçekleştiren Hürriyetliler, ellerinde pankartlarla seslerini AK Partililere duyurmaya çalışırken, Karacabey Belediyesi tarafından satılan arazilerini geri istedi.
Bursa Karacabey Hürriyet Köyü Gençlik ve Kadın Dayanışma Derneği öncülüğündeki vatandaşlar, bu işin peşini asla bırakmayacaklarını bir kez daha haykırırken, hukuki anlamda da haklarını alana dek mücadelelerini sürdüreceklerini duyurdu.
Dikkat çeken bir açıklama yapan Bursa Karacabey Hürriyet Köyü Gençlik ve Kadın Dayanışma Derneği Denetim Kurulu Üyesi Bayram Efe, helalleşme çağrısı yaptı. Aksi halde haklarını kesinlikle helal etmeyeceklerini vurgulayan Efe, şu ifadelere yer verdi:
“1951’de dedelerimiz Bulgaristan’dan göç edip bir çiftlik satın aldı. 1955 yılında da “hür olmak” için köyün ismini “Hürriyet” koydular. 2014 yılında 6360 sayılı kanunla elimizden topraklarımızı aldınız, sermaye yaptınız. Biz sizleri bu haksızlıkla anarken, sizler de bizden aldıklarınızla anılacaksınız. Bu hesaba göz yumanlar, kendi hesaplarındaki yükü arttırmaktan başka bir zenginlik bulamayacaklar. Biz sizlere güvendik, inandık. 1978 yılında devamlılığı esas alarak sürdürülebilir bir köy olsun diyerek arazilerimizi köy ortak alanı ilan ettik. Ziraat Bankası’na ödemesini tas tamam yaparak bir çiftlik satın aldık. Tapularımız var, sizde de örnekleri var. Peki buna rağmen bu yapılanlar bizlere haksızlık değil mi? Bu arazilerde ah var, yarın ahirette eyvah var!
201 hane göçmen geldik, 201 ev inşa ettik ve hiçbir belediye desteği, hazine malı ya da bir iskan hakkı kullanmadık. Burasının kök sahibi bizdik. 50 yıl sonra kim bilebilirdi ki bu arazilerimize göz dikip, bizi hiçe sayarak haklarımızı elimizden alacağınız ve arazilerimizi satacağın? Bilemezdik.
Yönetimlerini kazanca dönüştürerek kabiliyete sahip olamayanlar, bugün bu arazileri satarak günaha girmektedirler. Üretmek yerine satmayı tercih edenler, ahiretteki hesaplarını da hesaplayamazlar. Bugün bizim 201 dedemizden kalma yerlerimizi bize sormadan satanlar, Allah’ın gazabından kurtulamayacaklardır. Bunu hiçbir iman ve vicdan kabul etmeyecektir.
Yönetmek demek, sahip olduğumuz arazileri satmak demek değildir. Aslı bizim olan tapularımızı geri verin, tarlalarımızı geri verin, haklarımızı geri verin, bu hesap ahirete kalmasın. Gelin helalleşelim. Çünkü bizim helalleşecek merhametimiz var. Aksi halde haklarımızı kesinlikle helal etmiyoruz. Bugün burada alın terimizin, ayak izlerimizin olduğu ve parasını ödediğimiz arazilerimizi bizlere geri vermenizi bekliyoruz.”