İsmail Hakkı ÖZSARI
Toplumumuzda aşk hakkında söylenmiş çok söz var. Çocuk yaşta âşık olanlar için; “Ayol daha dünkü çocuk, âşık olmaktan ne anlarmış” diye söylenir.
Genç yaşta âşık olma yaşı mıymış? Önünde okulu var. Meslek edinilmesi lazım. Hem bu yaşlarda aşkın kıymeti mi bilinirmiş?
Buyurun bakalım işte size aşkın yaşıyla ilgili en insafsız, en acımasız yargılamalardan biri daha; “Aaa öyle şey mi olur! Koskoca, yaşlı başlı adama âşık olma yakışır mı? Üstelik evli barklı, çoluğu çocuğu var. Ne aşkıymış bu ayol. Bu yaşta aşk meşk olmaz. Rezillik bu rezillik!”
Sevgili okurlarım, bu türden söylemler size tanıdık geliyor değil mi?
Peki insan ne zaman aşık olabilir ya da olabilmeli? Evet aşkın bir yaşı var ama bugüne değin bilene rastlamadım. Hiçbir zaman aşık olunmaz anlayışı, toplumumuzca, moda deyimiyle mahalle baskısıyla insanlara benimsetilmeye çalışılmaktadır.
Amaaaa… adına aşk denilen o güzelim duygu sağanağı gelmeye görsün bir kez, bütün kuralları hiçe sayar. Tüm karşı çıkmaları dinlemez. Dünya umurunda değildir. Nerede, ne zaman, nasıl çıkıp geleceği hiç belli olmaz. Bazen pat diye çıkagelir. Bazen de yavaş yavaş. Kime uğrarsa dünyasını öyle bir değiştirir ki, insanın ayağını yerde keser.
Dünya tozpembe görünür. Mevsimlerin her biri daha bir güzelleşir.
Aşk o aşk yok mu? O güzelim duygu fırtınası gönüllere girmeye görsün bir kez; dünya yasaları vız gelir insana. İnsanların ahlak diye bildikleri yasalar umurunda olmaz, huzur diye yaşadıklarını alt üst eder. Söylenenlere aldırmaz. Suçlamaları umursamaz. Eleştirilere güler geçer. İsyankâr ve dik başlıdır. İnsanı öyle bir değiştirir ki hiçbir siyasi iradenin yapamadığını başarır.
Aşk sınır tanımaz. Din, dil, ırk, zengin, yoksul kim olursa olsun insanlar arasındaki duvarları yıkar. Aşk çok seçicidir. Korkakların yanına uğramaz. Yaşamaktan korkmayan cesur insanlarla birlikte olur hep. Bezginlerden ve küskünlerden nefret eder. Kibirlilere, gururlulara güler geçer. İnsan kıymeti bilmeyenlerin kıymetini O da bilmez.
Her insanın yaşına başına bakmadan âşık olma hakkı vardır. Bu hak her ne kadar anayasa ve yasalarda yer almasa da bu güne değin hiçbir güç engelleyememiştir.
“Âşık olanlar acı çeker” denir. Varsın çeksin. O acının da bir güzelliği vardır.
İnsanı insan yapan güzelliklerden biri de böyle acılar çekmek değil mi ki?