İsmail Hakkı Özsarı
Adamın biri yıllardır düşman bellediği birini öldürmeye karar verir. Gökyüzünde ayın olmadığı bir geceyi seçer. Çevresinde kimseler olmamasına rağmen içten içe korkar. Etrafındaki sessizliğe inat içinde büyük gürültüler kopar. Her şeye rağmen kararını verir.
Ayaklarının ucuna basa basa korkaraktan ve elleri titreyerekten düşmanının kaldığı eve gelir. Kapı içeriden kilitli değildir. Adam kapıyı açar açmaz karşısında güçlü, kuvvetli, acımasız fakat korkak tipli bir adam görür. Adam elinde silah öylece karşısında durmaktadır. Belki de bir koruma görevlisi olabilir diye düşünür. Ancak geri dönülmez durumdadır. İşte düşmanım, işte ölüm diye düşünür. Kendini savunabilmek için silahını ateşleyiverir.
Tüm bunlar bir anda olup biter. Silah sesi tüm evde yankılanır. Şangır şungur diye sesler işitir. Camdan yapılı olduğunu düşündüğü bir şey parçalanmıştır. Tüm vücudu buz kesmiştir. Önünde kimse yoktur. Elinde dumanı tüten bir silah ile paramparça olmuş bir ayna durmaktadır ortalıkta.
Sevgili okurlarım, aynı şeyler hayatımızda da olmuyor mu?
İçimizdeki korkular düşman olarak dikilmiyor mu karşımıza?
Sonra da korkularımızdan kurtulmak ve kendimizi savunmak için aynalara ateş ettiğimiz olmuyor mu?
Aynaları kırarak düşmanlardan kurtulabilir miyiz? Oysa düşmanları yok etmeye çalışacağımıza korkularımızdan kurtulsak daha iyi olmaz mı? Hem de bir düşmandan kurtulmanın en iyi yolu onunla dost olmak değil midir?
Sevgi dışında her şey yenilgidir. Düşman bizim zihnimizde, yüreğimizdedir. O kıskançlığımızda, nefretimizde, korkumuzda hayat bulur.
Fesat bir insanın gözleri sarıdır. Bu nedenle dünyayı sapsarı görür. Fesatlık bir hastalıktır. Böyle bir hastalıktan kurtulmak için ne yapmalı? Tüm dünyadan sarı rengi mi kaldırmalı yoksa gözleri mi tedavi ettirmeli?
Şurası yadsınamaz bir gerçektir. Hepimiz, yaşamımızda dostlarımız olsun istiyoruz. Düşmanlarımızı öldürüyoruz. Böyle yapmakla potansiyel dostlarımızı yok ettiğimizin farkında değiliz.
Dostlar da düşmanlar da insanın özünün gölgeleridir. Gölgeleri öldürerek onlardan kurtulamazsınız. Oysa yöntem basittir. Siz ışık olursanız gölgeniz olmaz.