İsmail Hakkı Özsarı
Şöyle bir çevremizi gözlemlediğimizde ne kadar çok bencil (EGOİST) insan görürüz. Hepsinin ortak özelliği “nalıncı keseri” gibi hep kendine yontmalarıdır, yani Rabbena Rabbena hep bana anlayışıdır.
Çoğu bencilliklerinin farkında değillerdir. Oysa egoları tarafından yönetilirler.
Bencillik insanı akıl, mantık dışı davranışlara sürükler. İnsanları birbirlerine düşman eden siyaseti çirkinleştiren, karı – koca arasını bozan iflah olmaz bencilliklerdir.
Milyonlarca insanın öldürüldüğü savaşları çıkartan yöneticiler yine bencillerdir. Galip gelen komutanı “Hey seni nasıl yendim” diye böbürlenmesi de bundandır.
Yeryüzündeki tüm dinlerin ortak amacı, egoyu terbiye etmektir. Tanrı buyrukları, peygamber sözleri egonun insanı aldatmasını engellemeye yöneliktir.
Bazı insanları sözleri buram buram ego kokar. Konuşmalarına hep “ben böyle” ile başlarlar. Böylesine asla bir şey anlatamazsınız.
Dikkatle baktığınızda gözlerindeki, sözlerindeki egoyu hemen fark edersiniz.
Bencilliğine köle olmuş böyle insanlar yaşamları boyunca huzurlu, mutlu olamazlar. Sürekli gergin yaşarlar. Kısacası BENCİLLİĞİN KÖR KUYUSUNDA BOĞULUP GİDERLER.
Şimdi soruyorum, madem böyle olacak, nedir bu hırs, nedir bu kavga, nedir bu çırpınma! Evren denilen sonsuzlukta bulunan galaksilerden Saman Yolu Galaksisinde soluk bir nokta olan dünyamızın konukları niye birbirini yok etmeye çalışırlar. Niye başkalarının başına gelen felaketlerden zevk alırlar. Niye mevki-makam için öpmeyecekleri el-ayak yoktur. Niye mal mülkleri ile övünürler.
İnanın böyleleriyle bir arada yaşamaktan yoruldum. Bunların sonları ne mi olacak? Öldüklerinden kısa bir süre sonra kendilerini torunları bile hatırlamayacak onları.
Egosunu terbiye edenler böyle midir? Onlar da bu dünyadan gideceklerini anladıklarında “BU DÜNYADAN GİDER OLSAK / KALANLARA SELAM OLSUN DİYEREK/ SONSUZLUĞA GÖÇ EDECEKLER.
Arkada kalanlar ise kendileri için “GÜZEL İNSANLARDI, BEYAZ ATLARA BİNEREK BİRER BİRER GİTTİLER” diyecekler.
Ve bu insan çığlıkları binlerce yıl yankılanacak kulaklarımızda…