Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karacabey İlçe Başkanı Gönül Avil, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 108. yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Çanakkale’nin Türk milleti açısından büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Avil, “Çanakkale, Mustafa Kemal’in “Atatürk” olduğu yerdir. Çanakkale, 300 yıllık gerileyişin durdurulduğu yerdir. Çanakkale, 3 bin yıl önceki Troya (Truva) Savaşı’nın rövanşının alındığı yerdir! Tarihte kara, deniz, hava güçlerinin aynı anda ilk kez kullanıldığı bu savaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözüdür.” dedi.
CHP İlçe Başkanı Gönül Avil, mesajında şu ifadelere yer verdi; “Çanakkale Zaferi’nin 108.yılını kutluyoruz. Çanakkale Savaşı, başta Balkan Savaşı olmak üzere, uzun süren askeri yenilgiler döneminden sonra küçülen, yıkılış döneminde bulunan, önemli moral ve itibar kaybına uğrayan Osmanlı Devleti’nin kazandığı ilk büyük cephe savaşıdır. Çanakkale Zaferi, Milli Mücadele’nin ve Cumhuriyet’in önsözüdür. Mustafa Kemal, Çanakkale’de Milli Mücadele’nin çekirdek kadrosunu oluşturur. Çanakkale, Mustafa Kemal’in tarih sahnesine ve Türk milletinin huzuruna çıktığı devler savaşıdır. Çanakkale, Anafartalar Kahramanı’nı Türk milletine tanıtmıştır. Eğer Çanakkale zaferle sonuçlanmasaydı, Milli Mücadele yolculuğu başlatılamaz, Sakarya Meydan Muharebesi ya da Büyük Taarruz yapılamazdı.
Çanakkale Savaşı, bize birçok başarıdan öte Kurtuluş Savaşı’nı gerçekleştirecek bir komutan, Türkiye’yi kuracak bir lider, Türk dünyasına ve ezilen tüm dünya halklarına bir önder, bir Mustafa Kemal kazandırmıştır. Atatürk’ün Çanakkale Zaferi’ne tek başına damga vuran isim olduğuna işaret eden İngiliz yazar David Hothan’ın, “Türkler” adlı eserinde değerlendirmeleri ise şöyle; “Atatürk gerçekten olağanüstü bir adamdı. Çanakkale muhabereleri sırasında İstanbul’un müttefikler tarafından ele geçirilmesini önleyen isim oldu. O, olağanüstü emri verdiği yer Çanakkale’dir. “Ben size taarruz etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum…” Verilişi de, itaat edilişi de olağanüstü bir emir.”
İngilizler, dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Avustralyalı Anzak askerlerini Çanakkale Savaşları’nda da kendi adlarına savaştırdılar. Binlerce Anzak askeri de bu savaşta hayatını kaybetti. 1934 yılında Anzakların Çanakkale’de kaybettikleri insanlarıyla ilgili anma törenine Atatürk’ün gönderdiği Türkçe ve İngilizce metni şöyledir; “Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklar. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
Bu sözler, Avustralyalı Gaziler Derneği Binası’nın girişinde Türkçe ve İngilizce metin olarak mermere kazınmıştır. Dünyada ülkesini işgale gelmiş ve hayatını kaybetmiş askerler için bu sözleri söyleyebilecek bir demokrat lider var mı? Bunu merak ediyorum. “Savaş zorunlu olmadıkça cinayettir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’e bu davranış ne kadar yakışıyor.
Bu savaşta döktürdüğü mayınlarla düşman gemilerinin karaya çıkmasını engelleyen Cevat Paşa’yı (Çobanlı) unutmayalım. 276 kiloluk bir mermiyi, vinci bozuk olan topçu bataryasına tek başına sırtlayarak yerleştiren ve düşman gemisini dümen sisteminden vurmayı başaran, döşenen mayınlardan birine çarparak batmasını sağlayan Havranlı Seyit Ali’yi (Kocaseyit) unutmayalım.
Deniz ve kara savaşları dahil olmak üzere Mustafa Kemal Çanakkale cephesinde 25 Şubat 1915’ten 10 Aralık 1915’e kadar, 9 ay 13 gün kalır.Olağanüstü başarının en belirleyici komutanı olur.Deniz ve kara savaşlarının bu büyük vatansever komutanı Mustafa Kemal’i unutmayalım. Son yıllarda Atatürksüz Çanakkale zaferini anlatmak, onu Çanakkale muhaberelerinde önemsiz bir figür olarak gösterme çabaları hızlandı. Ancak bu çabalar beyhudedir. Çanakkale savaşlarının binlerce şehidini, gazisini, Cevat Paşa’yı, Seyit Ali Onbaşıyı, Mustafa Kemal’i yok sayarak tarihi yapanları, bu konuda şiir, destan yazanları öne çıkarmak tarihimize vefasızlıktır. Bu yanlıştan dönmeliyiz. İstanbul’u, Çanakkale’yi vatan toprağına katan şehit ve gazilerimizi minnetle, şükranla anıyorum. Çanakkale Zaferi’nin 108.yılı kutlu olsun.”