CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, artan girdi maliyetleri sonrası çiftçinin ürettiği ürünlerin zamlandığına dikkati çekerek, “AKP ve Saray Rejimi’nin 20 yıllık iktidarı döneminde çiftçi gün yüzü görmedi. Bu süreçte uygulanan yanlış tarım politikaları nedeniyle hem çiftçi fakirleşip borç yükü altında ezildi hem tüketici pahalı gıda tüketmek zorunda kaldı. Hem çiftçi hem tüketici kaybetti.” dedi.
CHP’li Vekil Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Ekim 2022 dönemine ait Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) rakamlarını değerlendirdi. Açıklanan rakamlara göre Tarım-ÜFE’nin yıllık % 163,32, aylık % 4,59 arttığını hatırlatan Sarıbal, bu artışın 2011 yılından bugüne en yüksek oran olduğunu söyledi. Yaz aylarında tarım ürünlerinin fiyatlarının düşmesinin beklendiğini ancak bu yıl bunun gerçekleşmediğini kaydeden Sarıbal, “Bu yükselişin bir tek anlamı var. Çiftçinin maliyeti artıyor. Her geçen gün gübreye, mazota, tohuma gelen zam soframıza gıda zammı olarak dönüyor demektir. Tarımsal girdilerde dışa bağımlı olduğumuz sürece gıda fiyatlarındaki yükselişi engelleyemeyiz.” görüşünü dile getirdi.
“Desteklerden çiftçi yararlanamadı”
Orhan Sarıbal, basın toplantısında, bu yıl öne çekilen mazot ve gübre desteklerinden çiftçinin yararlanamadığını da belirtti. Önceki yıllarda şubat sonu veya mart başında ödenen gübre ve mazot desteklerinin bu yıl Ziraat Bankasının Başak Kartına yüklenerek çiftçilerin erkenden bu desteklerden yararlanmasının hedeflendiğini aktaran Sarıbal, şunları söyledi: “Uygulama 31 Ekim 2022 tarihinde başlamış olup, bugüne kadar bu imkândan yararlanmak isteyen çiftçilere 450 milyon liralık bir kullanım yapıldı. Çiftçiye kart üzerinden yapılacak destekleme modeli doğru bir uygulama olmakla birlikte bu yıl için geç kalınmıştır. Hububat ekiminin birçok ilde tamamlanmasından dolayı çiftçilerimizin birçoğu gübre ve mazotunu kullandığı için karta yüklenen desteklerden faydalanamadı.
Ayrıca, çiftçilerimiz Ziraat Bankası’ndan kartlarına tanımlanan mazot ve gübreyi sadece Ziraat Bankasının anlaşmalı olduğu üye iş yerlerinde kullanmaktadırlar. Bu durumda çiftçiler çalışmadığı bankanın üye işyerlerinden ürün alamadı. Peşin alışveriş yapan çiftçiler için de Ziraat Bankası kartına yüklenen desteklerin pratikte faydası olmadı. Çiftçilerimizin talebi; “verilecek mazot ve gübre desteğinin faizini zaten Hazine ve Maliye Bakanlığı karşıladığı için kart üzerinden alışveriş yerine parayı nakit olarak versinler” şeklindedir. Sonuçta bir faiz ödemesi var ise bunu nakit ödeme yaparak çiftçilerimizi rahatlatabilirler.”
Çiftçilere verilen gübre ve mazot desteğinin 2023 yılı için mazotta 11 milyar 964 milyon lira, gübre için 4 milyar 639 milyon lira olacağını belirten Sarıbal, öne çekilen desteğin 450 milyon lirasının kullanılabildiğini söyledi. Sarıbal, “Bu kullandırılan destek toplam 16 milyar 603 milyon liralık mazot ve gübre desteğinin sadece %3’üne denk gelmektedir. Bu desteğin bir an önce nakit olarak ödenmesinde fayda var.” dedi.
“Çiftçinin şekeri nerede?”
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’ın basın toplantısında gündeme getirdiği bir başka konu ile kısa adı TAHAP olan ve iktidara yakınlığı ile bilinen Türkiye Tarım Hayvancılık ve Arıcılık Dayanışma Federasyonu’na yönelik iddialar oldu. Sarıbal, TAHAP’ın arıcılardan “ucuz şeker vereceğim” diyerek para topladığı ancak ne şeker verdiğini ne de paralarını geri iade etmediğine yönelik şikayetler aldıkların belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığından konuyu araştırması için müfettiş görevlendirmesini istedi. Sarıbal, “Her açıklamalarında ülke için çalıştıklarını, tarımda yaşanan sorunlara çözüm getirdiklerini söylüyorlar. Ancak gerçekler hiç öyle değil. Bize ulaşan arıcılar, para verdikleri halde ihtiyacı olan şekeri alamadıklarını belirtiyorlar. Buradan sesleniyorum; parasını aldığınız arıcılarımızın şekerini derhal teslim edin. TAHAP yetkilileri her açıklamalarında “vatan aşkı ile iş yaptığını” dile getiriyorlar. Yaptığınız yanlışlara vatan aşkını siper etmeyin. Kimse vatan sevgisini yaptığı işe perde olarak kullanmasın. Buradan Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci’ye de seslenmek istiyorum. Bakanlığın müfettişlerini görevlendirin. Gelen şikayetleri denetleyin.” diye konuştu.
“Mısır para etmiyor”
Sarıbal’ın gündeme getirdiği bir başka konu ise mısır üreticilerinin yaşadığı sorunlar oldu. Her yıl 2,5 milyon ton mısır ithal ettiğimizi hatırlatan Orhan Sarıbal, “Bugün mısır para etmiyor. Ürününü depolamak isteyenlere lisanslı depo sahipleri ‘yer yok’ diyor. Mısır üreticisi perişan durumda. Çözüm bulunmazsa önümüzdeki yıl çok daha fazla ithalat yapacağız.” ifadelerini kullandı.