CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, çiftçinin bankalara olan borcunun 166 milyar lirayı aştığını ve bu borcun yarısının son 4 yılda yani Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildikten sonra oluştuğunu söyledi.
CHP Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Orhan Sarıbal, “Tarım Kredi Kooperatifine olan 11 milyar lira borç da hesaba katıldığında çiftçimizin resmi borcu toplamda 177 milyar liraya çıktı. Bankalara olan borcun 80 milyar lirası son 3,5-4 yılda yani Tek Adam Keyfi Yönetimi dediğimiz Cumhurbaşkanlığı Sisteminde meydana geldi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi çiftçiyi perişan etti. Bu borç bugün çiftçinin boynunda idam ipi gibi duruyor. Bu borcun faizlerinin silinerek, kalan paranın çiftçinin ödeyebileceği miktarlara bölünerek uzun vadeli yapılandırılması şarttır.” dedi.
“2021 heba oldu, 2022’yi de kaybetmeyelim”
Sarıbal, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında tarım ve buna bağlı olarak gıdada yaşanan sorunlara dikkati çekerek, alınması gereken önlemleri aktardı. Türkiye’nin tarımda 2021 yılını kötü bir tabloyla geride bıraktığını kaydeden Sarıbal, “Geleceği doğru inşa etmek, insanlarımızın dengeli ve yeterli beslenmesini istiyorsak tarım ve gıda ürünlerine önem verilmesi gerekir.” ifadesini kullandı.
Covid-19 salgını sürecinde tarım ürünlerinin ne kadar önemli olduğunun ortaya çıktığına işaret eden Orhan Sarıbal, “Bu süreçte gıda stokunu yapmayan ülkeler, salgından ders çıkararak gıda stokunu arttırmaya ve üretimi teşvik için çiftçiye yeni kaynaklar ayırmaya başladılar. Gıda üretimi fazla olan ülkeler ise bunu fırsata dönüştürüp fiyatları arttırarak ticari kazanç sağladılar” diyerek, şöyle devam etti:
“Üretim planlaması gerekiyor”
“2022 ve daha sonraki yıllarda daha büyük sorunlarla karşılaşılmaması için acilen tarımda üretim seferberliği başlatılmalıdır. Gıda sorununun yaşanmaması, çiftçimizin insanca yaşaması için bazı tedbirlerin alınması gerekir. Üretim seferberliği için derhal adım atılmalı. 2022 yılı için üretim planlaması gerekir. Planlamanın hayata geçmesi için üretim alım fiyatlarının acilen belirlenmesi ve alım garantisinin verilmesi gerekir.
Pancar için alım fiyatı şimdiden açıklandı. Bu doğru bir karardı. Ancak 16 polar pancar için ton başına 800 lira, posa bedeli 50 lira ve 25 lira tamamlama primi ile 875 lira olarak açıklanan pancar fiyatı üreticiyi üretime ikna etmiş görünmüyor. Hayvancılık sektörü için posa satış fiyatları düşürülmeli, pancar alım fiyatı için taban alım fiyatı 14 poların altına düşmeyecek şekilde uygulanmalı. Diğer stratejik ürünler için de şimdiden alım fiyatı açıklanmalı ve alım garantisi verilmeli.
Ayrıca, gübrede de çiftçinin maliyeti yıllık 65 milyar lirayı buldu. Gübre için de çiftçiye ciddi anlamda destek olunmalı. Ekim yapılacak arazilerde hızlıca toprak analizi şartı getirilerek analiz sonuçlarına göre gübre fiyatlarında en az yüzde 50 destek verilmeli.
Çiftçiye akaryakıt ve tohum desteği verilmeli. Çiftçinin, bugünden sonra hiç zam gelmezse, bugünün fiyatlarıyla bir yılda harcayacağı mazot parası 45 milyar lirayı buluyor. 2021 başında 840 liraya dolan traktörün deposu bugün bin 800 liraya doluyor. Bir zamanlar ‘deponun yarısı sizden yarısı bizden’ demişlerdi. Şimdi tam sırası.
TİGEM’in kar kavramından vazgeçerek derhal tohum üretimine geçmeli, çiftçiye ucuz tohum sağlamalı. Çiftçinin üretime devam edebilmesi için ayrıca Ziraat Bankası’nın çiftçilerimize faizsiz yeni finansman sağlaması gerekir.
Yanı sıra geçen yıl yaşanan kuraklık afeti dışında uzun yıllardır çiftçilerimiz doğal afetlere karşı korumasızdır. Tüm çiftçileri afetlere karşı kayıtsız şartsız koruyacak doğal afet sigortası yapılmalıdır. Çiftçinin olası bir afet karşısında geliri güvence altına alınmalıdır. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı bütün çiftçilerin ürünleri sigorta kapsamına alınmalı.”
“Hayvancılık için yem desteği verilmeli”
Hayvancılık sektörünün sorunlarını ve bu sorunların çözümüne ilişkin görüşlerini de aktaran CHP’li Vekil Sarıbal, süt üreticileri için süt/yem, besiciler için ise et/yem paritesinin sağlanması için hükümetin adım atmasını istedi. “Süt üreticileri bir litre çiğ süt ile 1,5 kilo yem, et üreticileri ise bir kilo et ile 25 kilo yem alabilmeli. Bu paritenin sağlanması için hükümetin üreticilere prim desteği sağlaması gerekiyor” diyen Sarıbal, sektörün kaba yem ihtiyacının karşılanması için de meraların ıslah edilerek, çiftçilerin kullanımına sunulmasını istedi.