CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, geçtiğimiz hafta Karacabey’de domates ve karpuz üreticilerini ziyaret ederek, girdi maliyetlerinin yüksekliği, düşük alım fiyatları ve çiftçilerin faiz borçları gibi nedenlerle yaşanan mağduriyete dikkat çekti. Sarıbal, yetkililere çiftçilerin zararını gidermek için acil müdahale çağrısında bulundu.
CHP’li Vekil Sarıbal, konuşmasında şunları söyledi: “Türkiye’nin en çok salçalık domates üreten bölgesindeyiz. Tarlada üç liraya mal olmuş bir ürün maalesef şu anda serbest piyasada 2 lira 30 kuruşa kadar düşmüş. Ne yazık ki sözleşmeli ekim alanlarında 3.7 lira gibi bir rakam verilmiş ama fire ve benzeri gerekçelerle ya da açığa ekilenlerde üretim fazlası olması nedeniyle orada da gerçek sözleşme üzerinden değeri ödenmeyen domatesin yanı başındayız. Çiftçi gerçekten çok büyük bir zarar ve umutsuzluk içerisinde. Daha önce böyle durumlar olduğunda Türk Şeker ve Tarım Kredi Kooperatifleri devreye girmişlerdi. Bugün de acilen buna ihtiyacımız var. Onlarca tır maalesef meralara döküldü, hayvan yemine gitti. Aynen karpuzda olduğu gibi. Şimdi domatese el atma, Karacabey çiftçisine el atma, omuz verme zamanıdır. Türk Şeker, Tarım Kredi Kooperatifleri ve diğer kurumlar derhal devreye girsin. En azından üç buçuk liranın altına düşmeyecek salçalık ve diğer gıda maddelerinde kullanılan domates fiyatının bu kadar olmasını sağlamak lazım.
“Çiftçinin artık son anları”
Buna acil ihtiyaç var. Evet çiftçi zarar edecek ama bilmeliyiz, çiftçinin artık son anları. Eğer bu sene de zarar ederlerse çünkü bir daha bellerini doğrultamazlar. Maliyetler çok yüksek. Dekar maliyeti 35 bin liraya mal olmuş bir domatesten bahsediyoruz. Ne yazık ki bu rakamlarla 20 bin bile kazanamıyorlar. Dekar başına 15- 20 bin zararları var. Çiftçi bunu kaldıramaz. Bu zararı gidermek için herkesi göreve çağırıyoruz. Tarım Kredi ve Ziraat Bankası kredi faizleri, bunların tümünün durdurulmasını ve faizsiz ertelenmesini istiyoruz. Yeni kredi olanaklarının sağlanmasını istiyoruz ama en önemlisi derhal emek verilip toprağı, suyu, ilacı, gübresi atılmış bu ürünün şimdi sahiplenilmesi lazım. Bunu bekliyoruz. Çiftçinin sesinin duyulmasını bekliyoruz. Maalesef durum bu. Sanayici de hükümetin yetkilileri de çiftçi de bu ülkenin insanları. Hiçbirimiz birbirimizin zararını istemiyoruz. Ama bütün bu dengeyi kuracak, organizasyonu yapacak bir mekanizmaya ihtiyaç var. O da şu an bakanlık ve bakanlığın yerel yönetim biçimi. Derhal sanayi domatesinin ve diğer ürünlerde çiftçinin zararını giderecek bir orta noktayı bulmak gerekiyor.”
“Tarlada 2 liraya satılmayan domates İstanbul pazarında 45 lira”
Karacabey’de domates üretimi yapan çiftçiler ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şu sözlerle seslendi: “Bin bir zahmetle, alın terimizle ürettiğimiz domatesi şu anda satacak yer bulamıyoruz. Dönüm başına 30-35 bin liralık maliyetimiz var. Şu anda fabrikacı, sanayici bunu elimizden iki liraya almaya çalışıyor. Şöyle bir bahanesi var. Geçen yıl 2023’te salçaya ihracat yasağı geldi. Benim stoklarım var. Bu stokları eritemediğim için domates arz- talebi olsa da olur olmasa da olur. Fiyatın iki lira, getirirsen getirirsin. Şu anda olmuş olan bu malı biz 3-4 gün içerisinde bu araziden kaldırmazsak bu mal çürüyecek. Ben bunu üç buçuk liraya satmayıp iki liraya satarsam arazimin yarısında zarar etmiş olacağım. Bu zarar çiftçi için çok büyük bir oran. Ben buradan Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum. Burada 15- 20 tane fabrika var. Yetkilileri buraya göndersin. Gelsinler, sanayiciyle çiftçiyi bir masaya oturtsunlar ve ortak paydada buluştursunlar. Biz buradan batmayalım. Türk halkına sesleniyorum. Benim iki liraya satamadığım domatesi İstanbul’da 45 liraya, Ankara’da 55 liraya yiyorsun.”
“İktidar oyun oynuyor”
İlçede karpuz üreticileriyle de bir araya gelen CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, şu ifadelere yer verdi: “Karpuzu üretti üreticimiz. Maalesef şu anda tarlada. Adeta tüccarın kendi istediğine göre bir hal almış durumdayız. Karpuzun tarla maliyeti nereden bakarsanız bakın şu anda sattığı ürünün ne yazık ki yarısından daha fazla zarar eder duruma gelmiş. Yani karpuzu 3- 4 liraya mal etmiş ama 1 liraya bile alıcı yok. Ciddi bir zarar var ortada. Maliyetler artık o kadar çok ki. Eğer bir üründen zarar ettiğinde bir kez daha ayağa kalkma şansı yok. O yüzden üreticilerimiz çok karamsar. Onlarla birlikte tarladayız. Karpuzun maalesef rezaletini görüyorsunuz. Buradan tüketicilere de seslenmek istiyorum. Siz mutlu olabilirsiniz elbette bazı ürünlerde fiyat düştü diye ama çiftçilerimizin durumu çok kötü. İktidar bir oyun oynuyor. Bir tarafta tüketiciyi mutlu etmeye çalışıyor ama öbür tarafta çiftçi batıyor. Dolayısıyla iki kesimi de mutlu edecek bir düzen olması lazım. Tekrar hükümeti, Türk Şeker’i, Tarım Kredi Kooperatiflerini ve bütün kurumları göreve davet ediyoruz. Çiftçinin maliyetini ortaya çıkaracak bir fiyatla tarlasından ürünlerini satmasını sağlamamamız lazım.
Sıfır faizli kredi çağrısı
Çiftçinin hali bu. Mazot fiyatı belli, 46 lira. Gübre 10- 20 bin TL arasında tonu. Tohum 10-20 dönüm karpuzun sadece fidesine verilen para 180 bin lira. Dolayısıyla üretim maliyetleri çok yüksek. Çiftçinin tek başına bu yükün altından kalkma şansı yok. o yüzden Ziraat Bankası’na, Tarım Kredi Kooperatifi’ne olan borçlar derhal faizsiz olarak durdurulmalı ve çiftçinin yeniden ekim yapabilmesi için sıfır faizli yeni kredi olanakları sağlanması gerekiyor. Yoksa sadece zararla değil hayatı kararacak çiftçinin. Bu bölge çiftçi Türkiye’de en çok domatesi üreten çiftçilerimiz. En iyi karpuzu üreten, en yüksek oranda tohumluk mısır üreten, en yüksek oranda bölgede en önemli tarım ürünlerini üreten çiftçilerimiz bunlar. Yani ülkenin can damarları. Sadece ithalatla bu ülkenin tüketicisinin sorunu çözülemez. Dolayısıyla çiftçimizin sesini duymak, anlatmak ve gereğini yerine getirmek gerekir.” Karacabeyli bir karpuz üreticileri de, “3-4 liraya mal ettiğimiz karpuzun yarısı şu an tarlada bıraktık. 0,75 kuruşa kilosunu tüccara satabildik. Bir dönümün maliyeti 20-25 bin lirayken, biz 7 bin 500 TL para aldık. Zararımız büyük, devletimizden bize yardımcı olmasını istiyoruz.” dedi.