DERNEK KONGRESİ’NE SİYASET BULAŞTI, SİNİRLER GERİLDİ, AZ DAHA ORTALIK KARIŞIYORDU

Bursa Karacabeyliler Derneği’nin Pazar günü yapılan 8. Olağan Genel Kurulu’na “siyaset” damga vurdu. Kongreye katılan ve aynı masaya oturan birbirinden farklı görüşteki siyasiler ilk olarak güzel bir görüntü verseler de, protokol konuşmaları bölümünde bir dernek seçimine geldiklerini unutarak birbirlerine eleştiri yağdırdı. CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olmasına kesin gözüyle bakılan Mustafa Bozbey ile başlayan ve İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu ile devam eden eleştirilere yanıt hakkı doğan Belediye Başkanı Ali Özkan’ın başrol oynadığı tartışmada sinirler gerildi ve sesler yükseldi. Özellikle Hürriyet köylülerinin içinde bulunduğu durum ile TEKNOSAB’taki kaçak yapılaşma ve siyasi rant hırsızlığı iddiaları az daha ortalığı karıştırıyordu.

Genel Kurul’da ilk olarak konuşan ve Karacabey’in Bursa için farklı ve oldukça önemli olduğunu vurgulayan CHP’li Mustafa Bozbey, kurulacak olan TEKNOSAB’ın bölgede nüfus patlamasına yol açacağını, buna göre planlama yapılması gerektiğini, özellikle köylerde kaçak yapılaşma duyumları aldıklarını ve bunun önüne geçilmesi gerektiğini belirterek, “31 Mart’ta göreve geldiğimizde Karacabey’in tüm sorunlarını çözeceğiz.” dedi.

İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu ise, konuşmasında Filistinlilerin yaşadığı zulme dikkat çekti ancak 12 Kasım Doğu Türkistan günü olması dolayısıyla, Doğu Türkistan’ın da hükümet tarafından önemsenmesini istedi.

Geçtiğimiz haftalarda Hürriyet Mahallesi sakinlerini Meclis’te de ağırladıklarını ve Hürriyetlilerin arazileriyle ilgili iddialarının yenilir yutulur cinsten olmadığını vurgulayan Türkoğlu, köylülerin taleplerinin takipçisi olacaklarını söyledi. Türkoğlu, “Anladığımız kadarıyla Hürriyet köyünde adeta gasp var. Bu rant hırsızlığıdır. Bunun üstü örtülemez. Bu işin peşini bırakmayacağız. Orada arsa rantı ile ilişkili bir yapı var. Bu kabul edilemez. Eğer bir yerde rant varsa bu ranttan tüm şehrin insanları istifade etmeli. Konunun mutlaka takipçisi olacağız.” ifadesini kullandı.

Bozbey ve Türkoğlu’nun eleştirileri sonrası kendisine cevap hakkı doğan Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan sert ifadeler kullandı. Her zaman planlı sanayi ve yapılaşmadan yana olduğunu belirten Özkan, “Siz planlı yapılaşmayı, planlı sanayiyi ortaya koymazsanız, ‘su akar yatağını bulur’ misali Çalı’da, Kayapa’da, Hasanağa’da, Demirci’de olduğu gibi ‘tarımsal depo’ adı altında birçok kaçak yapı ortaya çıkar. Siz bilerek bilmeyerek, isteyerek, istemeyerek bir kaçak cenneti haline getirirsiniz veya gelmesine seyirci kalırsınız. Nilüfer bizim komşu ilçemiz. Size ‘Hodri Meydan’ diyorum. Bir heyet kuralım Nilüfer’i ve Karacabey’i denetleyelim. Karacabey’de ne kadar kaçak yapı yapılmış ve yapılmakta, Nilüfer’de ne kadar kaçak yapı yapılmış ve yapılmakta bunları ortaya koyalım diyorum. Var mısınız?

Hürriyet Mahallesi’nde “rant hırsızlığı var” diyorsunuz, ilk olarak Sayın Bozbey’e soruyorum; Siz de belediyecilik yaptınız. Sizde köy tüzel kişiliğinden geçen yerler hiç mi yok? O arazileri iade ettiniz mi? Etmediniz! İşte Hürriyet’teki yerler de Büyükşehir Yasası’yla köy tüzel kişiliğinden Karacabey Belediyesi’ne geçti. Ortada bir yasa dışı durum veya usulsüzlük yok.” diye konuştu.

Özkan’in söylemlerine bulunduğu yerden cevap veren Bozbey ise, “Evet Nilüfer Belediyesi’ne de köy yerleri geçti ama sadece köylüler kullanıyor.” dedi.

Konuşmasını sürdüren Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, Hürriyet Mahallesi’nde köylünün kullanabileceği alanların olmadığını öne sürdü.

Daha sonra İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun iddialarına yanıt veren Özkan, “Rant hırsızlığı deniliyor. Hani dilin kemiği yok derler. Ağzımızdan çıkanı kulağımızın duyması lazım. İYİ Parti’nin kurucularından Ahmet Sevinç beyefendi burada mı? Ben onu takip ediyorum, ondan duyuyorum. Hırsızlık diyorsanız parayla satılan milletvekilliklerine bakın. Meral Akşener’in akrabası Ümit Dikbayır’ın söylemlerine bakın. Bahadır Erdem’e bakın. Hırsızlıksa, rantsa partinin ana felsefesi haline gelmiş buna bakın. Defalarca bu konular mahkemelerde değerlendirildi. Türkiye’de mahkemeler var. Kimseyi hırsızlıkla itham edemezsiniz. Boş boş konuşamazsınız. Böyle bir dünya yok.” diye ses yükseltti.

Özkan’ın giderek sertleşen konuşması üzerine ortam gerildi. Kongre başında aynı masada oturan siyasiler, Özkan’ın konuşmaları sonrası ayağa kalkarak birbirlerine bağırmaya başladı. Genel kurulu yöneten divan heyeti ile diğer konuklarsa, siyasi konuşmaların yapılmaması yönünde uyarılarda bulunsa da, Ali Özkan’ın sözlerine tepki gösteren İYİ Partili Vekil Selçuk Türkoğlu, “Biz vatandaşın sorunlarını ve tedirginliklerini dile getiriyoruz. Bağırmana gerek yok, olayları çarpıtma” diyerek tartışmaya ortak oldu.

Yanı sıra AK Parti Karacabey İlçe Başkanı Gültekin Saygısever ile İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Hasanoğlu’nun da zaman zaman kargaşa esnasında ses yükselttikleri gözlendi. Daha sakin bir görüntü veren CHP’li Vekil Hasan Öztürk, Mustafa Bozbey ve CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ise kargaşaya pek dahil olmadı ve divan kurulu ile tokalaşarak salondan ayrıldı. Ardından bir süre devam eden kargaşanın ardından İYİ Partililer de durumu protesto ederek salonu terk etti.

Salonu terk etmeye başladıkları esnada İYİ Partilere ve CHP’lilere bağırmaya devam eden Özkan, “Nereye gidiyorsunuz, kaçmayın! Öyle söyleyip söyleyip kaçmak yok.” diyerek ses yükseltmeye devam etti. Siyasetle ilgisi olmayan bir programda daha çok birlik, beraberlik, dernek ve dernekçilik gibi meselelerin konuşulması gerekirken, mikrofonu eline alan siyasilerin ortamı bir anda germeleri, yaklaşan 31 Mart Yerel Seçimleri öncesi vatandaşları tedirginliğe itti. Siyasiler dışında dernek kongresine katılan tüm konuklar, ortamın gereksiz yere gerildiğini, böyle bir kargaşanın siyasetçilere yakışmadığını belirterek, “Siyasetçilerin birbirlerine karşı bu kadar tepkili olması çok yanlış. Böyle giderse 31 Mart’a kadar çok gergin bir siyaset izleyeceğiz. Bunun önüne geçilmeli, siyasiler sakin olmalı, ortamı germemeli. Onların bu gerginliği halka da olumsuz yansıyabilir. Dikkatli olmak gerek. Fikirlere de, eleştirilere de saygı duymalılar.” şeklinde görüş bildirdi.