Diyabetin yalnızca hastaları değil aileleri de etkileyen önemli bir sağlık sorunu olduğunu ifade eden Bursa İl Sağlık Müdürü Fevzi Yavuzyılmaz, “Diyabetin semptomları ve risk faktörlerini bilmek, diyabeti erken teşhis etmede hayati öneme sahiptir.” dedi. Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, diyabet hakkında farkındalığın arttırılması ve öneminin vurgulanması amacıyla kutlanan ‘Dünya Diyabet Günü’ kapsamında açıklamalarda bulundu.
Diyabetin, insülin hormonunun yokluğu veya yetersiz olması durumunda kan şekerinin kanda yükselmesi ile ortaya çıkan bir hastalık olduğu bilgisini veren Dr. Yavuzyılmaz, “Tip 1 ve Tip 2 diyabet çok bilinse de, Tek Gen Hastalığına bağlı diyabet, gebelik diyabeti ve diğer diyabet tipleri görülebilmektedir. Tip 1 diyabet genellikle erken yaşlarda başlar, tanıdan itibaren mutlaka insülin kullanılmasını gerektirir. Tip 2 diyabetin ortaya çıkışında ise sağlıksız yaşam biçimi davranışları ve aile öyküsü etkili. Tip 2 diyabet beslenme, fiziksel aktivite ve kan şekeri düzenleyici ilaçlar ile tedavi edilebilen bir hastalıktır. Diyabetlilerin yüzde 90-95’ini Tip 2 diyabetliler oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Obezitenin artması ve fiziksel aktivitenin azalmasıyla birlikte özellikle çocuk ve gençlerde Tip 2 diyabet görülme sıklığının hızla artmakta olduğunu ifade eden Dr. Yavuzyılmaz, “Genellikle 35 yaş sonrası ortaya çıkması ve ortaya çıkmadan önce uzun süre bulgu vermeyen gizli diyabet dönemi varlığı Tip 2 diyabeti önemli kılmaktadır. Tip 2 diyabette belirtiler ortaya çıkmadan önce, belirtisiz seyreden ve kişiden kişiye değişen uzun bir süre geçebileceği gibi çok su içme, sık sık idrara çıkma, çok yeme, kilo kaybı, görme bulanıklığı, aşırı kaşıntı, mantar enfeksiyonu gibi belirtiler de görülebilir.” şeklinde konuştu.
Bu Yılki Tema ‘Diyabet Bakımına Erişim’
Uluslararası Diyabet Federasyonu tarafından bu yıl diyabet ile mücadele kapsamında ‘Diyabet Bakımına Erişim’ temasının seçildiğinin bilgisini veren Dr. Yavuzyılmaz, “Bunun nedeni ise, dünya çapında milyonlarca diyabetli birey diyabet bakımına erişememektedir. Diyabetli bireyler, durumlarını yönetmek ve komplikasyonlardan kaçınmak için sürekli bakım ve desteğe ihtiyaç duyarlar. İnsülinin keşfinin yüzüncü yılı vesilesiyle de seçilen bu tema ile diyabetli 460 milyondan fazla insan ve risk altındaki milyonlarca insana ulaşarak hayatlarında anlamlı bir fark oluşturulması amaçlanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Tip 2 diyabetin % 50’den daha yüksek oranda önlenebilir bir hastalık olduğuna dikkat çeken Dr. Yavuzyılmaz, “Diyabetli olsun veya olmasın tüm bireylerin hastalığa yakalanma riski düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı ve dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam ortamlarının teşvik edilmesi yoluyla büyük oranda önlenebilir. Diyabetli bireylerin diyabet yönetimi için eğitime ihtiyaçları vardır. Hastalar hekimleri ve hemşireleri tarafından verilen eğitimlere önem vermeliler.” diye konuştu.