ŞABAN ÖNEN’İN HABERİ
Karacabey çiftçisinin domates ile ilgili sıkıntıları bitmek bilmiyor. Çiftçinin bazı fabrikalarla yaşadığı sözleşme ve taahhüt sorunları bu yıl da sürerken, şu sıralar hasadı devam eden domates fiyatlarındaki çöküş üreticiyi iyice canından bezdirdi.
Uzun yıllardan bu yana kanayan bir yara haline gelen domates sorunu bu yıl da devam ediyor. Türkiye’nin salçalık domates üretiminin yüzde 40’ını karşılayan Karacabey’in ‘kırmızı altın’ı bu yılki fiyatıyla çiftçiyi hiç memnun etmiyor. Geçen yıl tarlada kilo fiyatı 80 kuruştan satılan domates, bu sene 35 kuruşa kadar düştü. Bir de ürün fazlalığından dolayı çiftçi elindeki domatesleri salça fabrikalarına satamayınca tonlarcası çürüdü, hayvanlara yem oldu.
Karacabey’de de ilgiyle takip edilen Fox Ana Haber, Karacabey çiftçisinin bu sıkıntısını ülke gündemine taşıdı. Fox TV Muhabiri Merve Görgün, önceki gün Bakırköy’e giderek üreticilerle konuştu ve domates sorununu yerinde gözlemledi.
Karacabey’in tarımda duayen ismi Nuri Karaca, Yenisarıbey Mahalle Muhtarı Engin Çiftçi, Bakırköylü üreticiler Cengiz Kula, Hakan Durak ve Sadık Tahtalı, Fox TV ekranlarından tüm Türkiye’ye çiftçinin domateste yaşadığı sıkıntıları haykırdı.
Girdiler artıyor ama fiyat düşüyor
Karacabey eski Ziraat Odası Başkanı, şuan Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanlığı’nı üstlenen ilçenin önemli çiftçilerinden Nuri Karaca, açıklamasında; “Türkiye’nin salçalık domates ihtiyacının % 40’nı karşılayan Karacabey ve Mustafakemalpaşa ovalarında ekilen 80 bin dekar alandan 650 bin ton ürün beklenmektedir. 2019 yılında girdi fiyatlarındaki (mazot, gübre, tarım ilacı, elektrik, sulama bedeli, damlama malzemesi ve fide) fahiş fiyat artışlarına rağmen çiftçi büyük bir özveri ve emekle borç harç ürününü yetiştirmiştir. Hasat yaptığımız şu günlerde oluşturulmaya çalışılan alım fiyatı ve teslimatta yaşanan zorluklar üreticinin zarar etmesine ve çok zor durumda kalmasına yol açmıştır. Geçen yıl 80 kuruşa kadar işlem gören domates, bu yıl 35-45 kuruş gibi komik bir bedelle alınmak istenmektedir.
Bu politikalar devam ederse bu yıl domates üretiminin sonu olabilir. Türkiye iç pazar için 180 bin ton, ihracat için ise 130 bin ton salça üretmektedir. Bu salçayı üretebilmek için 2 milyon ton endüstri domatesi gerekmektedir. Bu üretimin nerede ise yarıya yakın bir kısmını üreten çiftçiyi gözden çıkarmak “Milli Ekonomi”ye vurulan en büyük darbe olacaktır.
Çiftçi girdilerine 1 sene içinde mazota % 20, gübreye % 100, damlama borusuna % 50, tarım ilacına % 100 – % 200 (çeşitlerine göre), sulamaya % 25, elektriğe % 120 ve fideye de % 20 oranında zam gelmiştir. Bu fiyat artışları göz önünde bulundurulmadan fiyat tespit edilmesi insafsızlıktır. Döviz kurlarının tekrar artış trendine girmesi sanayiciye ihracatta önemli bir avantaj sağlayacaktır. Salça sanayicilerini durumu değerlendirmeye davet ediyoruz. Altın yumurtlayan tavuğu öldürmeyelim. 1984 yılından beri büyük emeklerle, bütün paydaşların katkıları ile geliştirip büyüttüğümüz domates salça sektörünü yıkmayalım. Şu anda ekilen domatesin % 35’i toplanmıştır. Acilen alım fiyatlarının makul seviyelere getirilip, domates tarımının sürdürebilirliğini sağlayalım. Çiftçi yıllardır yemeyip, içmeyip bütün birikimini bu sektör için harcamıştır. Domates tarımı için iklim şartlarının bölgemizden daha uygun olduğu bir yer yoktur. Domates çiftçisi ve salça sanayicisi bugüne kadar olan dayanışmasını sürdürüp, çalışma barışı içerisinde sektörü daha da büyütmelidir.” dedi.
“Üretici her geçen yıl çöküşte”
Üreticinin her geçen yıl çöktüğünü belirten Yenisarıbey Mahalle Muhtarı Engin Çiftçi, “Üretici ne maliyetlerini çıkarabiliyor, ne de ürününü satabiliyor. Bu gidiş hiç iyi değil. Maliyetlerimiz yüzde 100’ün üzerinde artmasına rağmen domatesi geçen yıl sattığımız fiyatın yarısına satmak zorunda kalıyoruz. Çiftçi devletten destek bekliyor.” diyerek üreticiye sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
“Bu çiftçi ne yapacak?”
Karacabey Ziraat Odası eski Başkan Yardımcısı Bakırköylü Delege Cengiz Kula ise, “Şu domatesin bize maliyeti tarlada 40-45 kuruş. Ancak maalesef ki biz bu domatesi 35 kuruşa satıyoruz. Ben içinde bulunduğumuz 24 dönüm tarlaya 100 bin lira masraf ettim, 80 bin 90 bin geri alabilirsem ona razıyım. Fabrikalar mal bolluğundan malımızı almıyor ya da 2 gün kamyonları fabrikada bekle-tiyorlar, adeta çiftçiyle dalga geçiyorlar. Ondan sonra da domates bozuldu deyip ‘ürününüz kötü almıyoruz’ diyorlar. Ayrıca çeşitli bahanelerle kesintiler uygulanıyor. Biz de ne yapalım? Bu ürünleri meraya döküyor, hayvanlar da yiyiyor.” ifadesini kullandı.
Ayrıca Karacabey Ziraat Odası’nı da eleştiren Kula, “En acı durum şu ki, Ziraat Odaları yöneticilerinin ağızlarını bıçak açmıyor. Bu konuda bir tek cümle dahi etmiyorlar. Kendilerini bölge çiftçileri adına göreve davet ediyorum.” dedi.
“Bazı salça fabrikaları taahhütlü ürünü almayacağını bildirmiş”
Bazı salçalık domates fabrikalarının tutumunu eleştiren ilçenin önemli çiftçilerinden Hakan Durak da, “Domates bu yıl üretim fazlalığı gibi mazeretle yok pahasına satılmaya çalışılıyor. Bir de az önce gelen bir telefonda, büyük bir salça fabrikası şu an taahhütlü malı almayacağını tarafıma bildirdi. Ben şimdi ne yapacağım? Bu şekilde bu domates tarlada çürüyecek hayvanlara yem olacak, kalanını da yok pahasına vereceğiz. Çiftçi bu yıl da perişan durumda.” diye konuştu.
“Çiftçiler olarak çok perişanız”
Fox TV’nin çekim yaptığı tarlanın sahibi, yılların üreticisi Sadık Tahtalı, bu yılki hasadını yaptığını ancak perişan halde olduğunu söyledi. Ürününün bir kısmının çürüdüğünü, kalanının da çürüyecek olmasından endişe ettiğini vurgulayan Tahtalı, “Çiftçiler olarak çok perişanız. Fabri-kalar ürününümüzü almıyor. Sabah-leyin gelseydiniz burada domatesleri yiyen koyunları görürdünüz. Şu içler acısı vaziyetimizi yetkililere duyurun.” dedi.