Dündar Özseçen
Hiç şüphesiz Karacabey’de yaşayan hemen hemen herkesin, her ferdin domatesle bir ilişiği vardır. Esnaf vadeli sattığı malın parasını domates parasına göre ayarlar veya piyasanın, domatesin para edip etmemesine göre oluşacağı kanısındadır. Bugün Karacabey’in herhangi mahallesinde ya da herhangi bir kahvehanesine gidin, yapılan sohbetlerin içeriğinde hep domatesle ilgili söylemlerdir.
Domates, Karacabey’in tarımla uğraşan kesiminin artık olmazsa olmazıdır. Onun için de Karacabey ekonomisinin lokomotifidir. Hatta ve hatta Güneydoğu’dan gelen binlerce işçinin geçim kapısıdır.
Peki bu domates bitkisi güzel Karacabey’imizle bu kadar içli dışlı olmasının, hayatımızın akışını bu denli etkilemesinin süreci nasıl başladı!
1970’li yıllara kadar domates ekimi sadece pazarda satılan kasalı domates ekimi ile yapılıyordu. Birkaç köyümüzde neredeyse amatör olarak ekiliyordu. Daha sonra burada yetiştirilen domateslerin kaliteli ve lezzetli olmasının farkına varan sanayiciler sırasıyla bölgemize gelerek salça fabrikaları açıp yatırımlar yaptılar. Bunların öncüleri ise Vatan Konserve ile Tat Konserve’dir.
Her iki sanayi kuruluşu da pancar ekiminden sonra sözleşmeli tarımın öncülüğünü yapmışlar; Karacabey çiftçisinin her türlü tarımsal üretimde bilinçlenmesine, tohumdan fide üretimine, gübrelemeye kadar bölge çiftçisinin önünü açmışlar, binlerce dönüm arazinin domates ekilmesine liderlik etmişlerdir. Ve Karacabey domatesinden üretilen salçanın kalitesi pazar payının yükselmesine sebep olunca, bu durum diğer sanayicilerin de iştahlarını kabarmasının önünü açmıştır.
1980’li yıllardaki hükümetlerin bu konudaki teşvikleri de giderek artmış ve salça fabrikaları birbiri ardına kurulup üretime girmişlerdir. Bölgemizin en gözde üretimi olan pancar giderek cazibesini kaybetmiş, artık düğün yapanlar pancar parası yerine domates parasını konuşur olmuştur. 80’li yıllar ile birlikte domates artık Karacabey gündemindedir. Tabii ki domates üretiminin bölgemizde yayılması sadece tarımsal alanda kazanımların artmasını ve sosyal hayat standartlarının yükselmesini etkilememiştir; kurulan fabrikalar bölge insanını da istihdam etmeye başlamıştır.
Köylerden, ilçe merkezinden gençler bir bir açılan bu fabrikalarda çalışmaya başlamışlar, böylelikle domates ilçemize yeni imkanlar sunmaya ve yeni bir sosyal sınıfın oluşmasına olanak sağlamıştır. Bu durumda sendikalı toplu iş sözleşmeli bir sanayide çalışan işçi sınıfı ortaya çıkmıştır ve o gün o kurulan tesislerde çalışan binlerce Karacabeyli de emekli olmuş, çoluk çocuklarını domatesin bu bölgeye getirdiği zenginlikle doyurmuşlardır.
Bunun için hep söylediğim bir şey vardır; domates kırmızı renkli bir meyvedir ama Karacabey için altından daha kıymetlidir. O nedenle domatesin kıymetini bilelim.