Mustafa Arı
İnsanın hayatında, mutlaka kendine öğüt veren gerçek dostları olmalı. Kişinin kalitesini, dostları belirler. Kim olduğunu bilmek isterse, kimlerle dost olduğuna bakmalı insan.
Hz. Ömer’in dediği gibi; Kişinin dostu aklının kılavuzudur.
Herkes, kendi aklına göre dost edinir. Her kuş, kendi cinsiyle uçar. Kartallar kartallarla… Kargalar kargalarla!
Hayallerini, umutlarını, hedeflerini gerçekleştirmene destek veren, seni yüreklendiren, sana omuz veren, aynı değerlere sahip insanla dost olmalı.
Akıllı insan, kime akıl danışacağını bilen insandır. Akıl danışacağın insanla dost ol. Çünkü gerçek dostlar, insanın hayat sigortasıdır.
Nasıl bir insan olmak istiyorsan, öyle insanlarla dost ol. Hayat, yanlış insanlarla harcanacak kadar ucuz değildir. Yüreği temiz insanla dost olmalı. Doğru yolu yanlış insanlarla yürürsek, yolumuzu da doğrumuzu da kaybederiz.
Bir insana yaptığın fedakarlık, sevgisini değil de istismarını artırıyorsa; bu, onun sadece fedakarlığa layık olmadığını göstermez. Fedakarlığı, iyiliği, merhameti, sevgiyi istismar eden kişi, ahmağın ta kendisidir.
Vefa, sadece asil ruhlu insanlarda bulunan bir özelliktir. Vefası olmayan, duygularını istismar eden ahmak adamdan uzak durmalı.
Kendisine yapılan bir iyilik karşısında, teşekkür etmeyen ve kendisinin yaptığı hatadan dolayı, özür dilemeyen insanlardan uzak durmalı. Çünkü teşekkür etmemek ve hatalarından dolayı özür dilememek, kibrin göstergesidir.
Yanında bulunduğunda, iç huzursuzluğu hissettiğin insandan uzak durmalı. İç huzuru, gerçek dostla sahte dostu ayırabileceğin en sağlam duygudur. Çünkü iç huzursuzluğu” duyguların sigortasıdır.
Gerçek dostlar insana, mutluluğun yanında, iç huzuru verir. Dost seçmesini bilmeyenin, keşkesi, ahı, vahı bol olur.
Kimi arkadaş vardır; kişiyi ölümün eşiğinden kurtarır; kimisi de ölümün eşiğine bırakır. Ulu bilge Şems ne güzel söylemiş; “Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder.
Unutmamalıdır ki; güvenine layık olmayan, sevgine de layık değildir.
Güven, sevgiden önce gelir. Güvenmeden sevmek, dost olmak; üç günlüktür. Güvenerek sevmek, dost olmak, ömürlüktür. Güvenmeden sevmek, pişmanlıktır.
İnsan; yolunu, kendini, kimliğini ve değerlerini bundan dolayı kaybeder. Akıllı insan; sevgisini, değerini ve güvenini ancak bunlara layık olana verir.
Bir insana güvenmek için, o insanın gerçek değerlerini bilmeli. Çünkü insanların, bir gerçek değerleri, bir de sözde, sahte değerleri vardır.
Sözde; herkes dürüsttür, adildir, anlayışlıdır, cömerttir, yardımseverdir, tutarlıdır, ahlaklıdır. İnsanın gerçek değerlerini; sözü değil, davranışı gösterir.
Seni ihtiyacı kadar seven kimsenin dostluğundan sakın. Çünkü onun ihtiyacı bitince, egosunu tatmin edince; sevgisi de, dostluğu da biter. Yola çıktıklarını, yolda bulduklarına değişen karakter yoksunları işte bunlardır.
Nasıl bir insan olmak istiyorsan, o kalitede ve özellikte insanla dost ol. Çünkü arifle oturan, arif kalkar. Cahille oturan, cahil kalkar.
Son söz olarak: Bazı insanlar, bazı insanlara şifadır. Allah şifanızı versin.
SÖZ DEDİĞİN KANTARDIR
Söz bir kantardır. Gün gelir seni de tartar, doğru söylersen şerefin artar, yalan söylersen ocağın batar. İnsanın selameti dilin korunmasındadır. Öyle sözler vardır ki insanı dinden çıkarır. Konuşurken dikkat etmemiz gerekir.
Mesela Allah’a karşı hitaplarda: “Allah’ım bizi de gör artık. Allah yazdı ise bozsun. Allah gelse bile seni elimden alamaz. Allah bizi unuttu” demek yanlıştır. Halbuki unutmak fanilerin işidir.
Yukarıda Allah var demek. Allah yukarıda, aşağıda, ileride, geride değildir, mekandan münezzehtir.
Dini bir hükümle alay etmek, namaz, oruç gibi, hükmü Kur’an ve Sünnetle sabit bir olan bir ibadet ile alay etmek, espri konusu yapmak tehlikelidir.
Kaderle ilgili sözlere gelince: Kader utansın. Böyle kadere lanet olsun. Kaderim kötüymüş. Alnına kara yazı yazılmış vs.
İnsanların birbirine sarf ettiği bazı tehlikeli sözler: “Seninle cennete bile girmem. Cehenneme kadar yolun var. Allah belanı versin demek. Yalansız iş mi var, yalandan kim ölmüş, demek. Fala inanma falsız kalma demek. Fala bakmak, baktırmak haramdır. Çünkü geleceği Allah’tan başka kimse bilmez. Kahpe felek. Adaletin bu mu dünya”
Bazı şarkı sözleri de çok tehlikelidir. Türkülerimize girmiş olan tehlikeli sözler:
“Bir sana taptım bir de Tanrıya. Kuluna kul oldum severek taptım. Tanrım madem unutacaktın beni neden yarattın. Alıştım kaderin zulmüne artık. Rabbim adaletin bu kadar mı? Sensiz cennet bile sürgündür bana.”
Bu ve benzer sözlerin bir çoğu imanı alır götürür. Tevbe etmeyi ve İmanı yenilemeyi gerektirir. Bilmeden söylemekte büyük günahtır. Bu ve bu gibi sözlerden sakınmak gerekir.
Çünkü İslam’da cehalet- bilmemek özür değildir. Olumsuz söz ve davranışlardan sakınmak Müminin şiarı olmalıdır.