İsmail Hakkı Özsarı
Drama köprüsü Hasan dardır geçilmez,
Soğuktur suları Hasan bir tas içilmez,
Anadan geçilir bre Hasan yardan geçilmez,
At martini ”Debreli” ( de bre) Hasan dağlar inlesin,
Drama mahpusunda Hasan kara kedi dinlesin.
Mezar taşlarını Hasan koyun mu sandın,
Adam öldürmeyi Hasan oyun mu sandın,
At martini ”Debreli” (de bre) Hasan dağlar inlesin,
Drama mahpusunda Hasan dostlar dinlesin.
Drama “ köprüsü” Hasan dardır daracık,
Çok istemem Yanko çorbacı binbeşyüz liracık,
At martini Debreli Hasan dağlar inlesin,
Drama mahpusunda Hasan, Karakedi dinlesin.
Drama Köprüsü Hasan gece mi geçtin,
Ecel şerbetini Hasan ölmeden mi içtin,
Anadan, babadan, yardan nasıl vazgeçtin,
At martini ”Debreli” (de bre) Hasan dağlar inlesin,
Drama mahpusunda Hasan, dostlar dinlesin.
İnsanoğlu zulme, haksızlığa uğramaya görsün bir kez. Kimin nasıl tepki vereceği önceden kestirilmez. Doğrusu zalimin zulmüne sessiz kalmakta bir nevi pasif zalimliktir. Dinimiz “HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA SESSİZ KALMAK DİLSİZ ŞEYTANLIKTIR” diye buyurmuştur.
Dramalı Hasan kimilerine göre eşkıya, kimilerine göre de halk kahramanıdır. Yaşam öyküsünü anlatayım da ne olduğuna sizler karar verin.
Hasan, Yunanistan- Selanik ili- Kıyıları Kasabası’nın Debre Köyü’nde doğduğu söylenir. 1870-1925 yılları arasında yaşadığı rivayet edilir. Çakırcalı Mehmet Efe’yle aynı dönemde yaşamıştır. Uzun askerlik süresinde kendisinin haksızlığa uğradığını düşünür. Zira komutanı tarafından haksız yere fena dövülmüştür. Bunun üzerine komutanı öldürür. Kaçar gelir Debre’ye. Sonunda pişman olmuştur, olmuştur ama iş işten geçmiştir. Olan olmuştur. Süt dökülmüştür bir kez. Dökülen süt toplanmaz ki! Ne yapsın! Alır martini çıkar dağlara.
Namı diğer Hasancık’tır. Yörede kendisine “BİZİM HASANCIK” derler. Türküde de sözü edildiği gibi yanında sadece “Karakedi” adını verdiği bir tanecik arkadaşı vardır. Tüm halk kahramanları gibi O da zenginden alıp, fakire verir. Bu arada Drama’nın Kozlu Köyü’nde bir
kıza sevdalanır. Onunla nişanlanır. Nişanlanır da ancak evlenmeyi bir türlü göze alamaz. Başka biriyle evlensin diye haber salar. Kız da kendisine şöyle bir türkü ile haber ulaştırır; “Kozalak güller de bre Hasan ilkyazın uçacak, İzin ver bana sevdiğim az vaktimiz geçecek.”
Debreli Hasan çaresizdir. Çaresizdir ama sevdasını yüreğine bastıracak kadar da delikanlıdır. Gün gelir kız evlenir. Hasan gizlice düğüne gelir ve geline yedi tane bilezik takıp, çekip gider.
Not: Bu yazımı kaleme alırken Karacabey’den öbür dünyaya göç etmiş olan öğretmen Hasan Kocaboz, öğretmen Ruhi Kırlı ağabeylerimi hep anımsadım. Nurlar içinde yatsınlar. Bu arada Zafer Öktem ve Turhan Aksoy’u da unutmadım. Zira onlar Dramalı Hasan oyununu çok güzel oynarlardı.
TÜM DRAMALILARA SELAM OLSUN.