İsmail Hakkı Özsarı
Bir zamanlar Uzakdoğu’da bir imparator yaşarmış. Zamanla yaşlanan bu kişi, öldükten sonra kendisinin yerine kimin geçeceğini düşünmeye başlamış. Yardımcılarından ya da kendi çocuklarından birini seçmek yerine, değişik bir yöntem denemeye karar vermiş.
Bir gün ülkesindeki tüm gençleri çağırmış ve: “Artık tahtan inip, yeni imparator seçme zamanı geldi. Sizlerden birini seçmeye karar verdim” demiş. Gençler şaşırmışlar. Ancak o devam etmiş. “Bu gün hepinize birer tohum vereceğim. Bir tek tohum… Ama bu çok özel bir tohum, evlerinize gidip onu ekmenizi, sulayıp büyütmenizi istiyorum. Büyüttüğünüz o tohumla, tam bir yıl sonra yanıma geleceksiniz. Getirdiğiniz tohuma göre sizi değerlendirip içinizden birini imparator yapacağım.”
Gençler arasında “LİNG” adında biri varmış. O da diğerleri gibi tohum almış. Eve gidip, heyecanla olup biteni annesine anlatmış. Annesi de bir saksı ve biraz toprak bulup, tohumunu ekmesine yardımcı olmuş. Sonra birlikte dikkatlice sulamışlar. Her gün suluyor ve büyümesini bekliyorlarmış. Yaklaşık üç hafta kadar sonra, diğer gençler tohumlarının ne kadar büyüdüğünü anlatırken, kendi tohumunda hiçbir değişiklik olmayan LİNG hayretler içinde kalıyormuş.
Haftalar ayları izlemiş. LİNG’in tohumunda tık yok. Bu arada da imparatorun kendisini beceriksiz zannetmesinden çok korkuyormuş. Sonunda bir yıl geçmiş. Beklenen gün gelmiş. Tüm gençler huzura çıkmışlar. LİNG hariç hepsinin elinde birbirinden bakımlı bitkiler varmış.
LİNG boş saksıyı götürmek istememiş. Fakat annesi kendisini cesaretlendirerek doğruca imparatorun huzuruna çıkmasını ve olup biteni dosdoğru anlatmasına ikna etmiş. O da boş saksıyla sıraya girmiş. Daha sonra imparator gelmiş, tüm gençleri selamlamış. Ling de arkada bir yerlerde saklanmaya çalışıyormuş.
İmparator, “Ne büyük bitkiler yetiştirmişiniz. İçinizden biri bugün imparator olacak” demiş.
Bu arada arkada boş saksıyla duran Ling’i fark etmiş. Ona öne çağırtmış. Öne geldiğinde adını sormuş. Adım “Ling” demiş. Gençler Ling’le alay edip gülmeye başlayınca imparator onları susturup kalabalığa doğru yürümüş ve “Yeni imparatorunuzu selamlayın.” demiş
LİNG inanamamış. Çünkü tohumu bile yetiştirememişken nasıl imparator olacak? İmparator devam etmiş: “Bir yıl önce, burada herkese bir tohum verdim. Siz de ekip, sulayıp, bir yıl sonra getirecektiniz. Ancak, hepinize kaynamış tohum vermiştim. Asla canlanıp büyümeyecek olan… Ling’in dışında herkes ağaçlar, bitkiler ve çiçekler getirdi: çünkü tohumunun büyümediğini fark edince, hepiniz onu bir tohumla değiştirdiniz. Oysa sadece Ling, içinde benim verdiğim tohum olan boş saksıyı getirme cesaret ve dürüstlüğünü gösterdi. Onun için benden sonra yeni imparatorunuz LİNG olacaktır.”
Ne diyelim kıssadan hisse….