Saadet Partisi İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, ülke gündemiyle ilgili önemli konuları değerlendirdiği bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Koçak, gündemin ekonomi olduğuna dikkat çekerek, yıl başından itibaren iktidarın izlediği ekonomi politikalarına vurgu yaparak, “Kurtarıcı misyonuyla, cebren ve hile ile getirilen bir bakanın; elindeki sihirli değnekle ekonomideki kötü gidişatı değiştirebileceği masalı anlatıldı hepimize” dedi.
TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verilerini hatırlatan Koçak, açıklanan verilerin son 22 yılın en yüksek enflasyonu olduğuna dikkat çekerek, TÜİK’in verilerinin yine de gerçeği yansıtmadığının altını çizdi. Koçak, “Bağımsız bir kuruluş olan ENAG, aynı enflasyonu, yüzde 120 olarak açıklıyor. Yani, son 30 yıllık dönemin en yüksek enflasyonu. Buna göre iktidar, maalesef enflasyonu düşük göstermenin hesap ve gayreti içerisindedir. Ekonomi yönetimi, kalkınma planları, tasarruf tedbirleri deyip durdunuz. Ama başarılı olamadı. Çarşıda yükselttiğiniz enflasyonu, masada düşürmeye çalışmak marifet değildir. ‘Ben ekonomistim, ben ekonomistim’ diyebilirsiniz, miting meydanlarında böyle haykırabilirsiniz. Milletin yüzde 120 olarak yaşadığı hayat pahalılığını, yüzde 75 olarak açıklamak bir ekonomistin yapacağı bir şey değildir.” dedi.
Her Bakan değişiminin yeni bir umut olarak ortaya atıldığını ifade eden Koçak, her gelenin gideni arattığının altını çizerek, “Enflasyon düşmedi, ama ürünlerin kalitesi düştü. Ürünlerin gramajı düştü. Enflasyon düşmedi, ama halkımızın gıda güvenliği riski doğdu. İktidarın miyobik politikaları yüzünden ülkemiz; dünyada enflasyonun en yüksek yaşandığı üçüncü ülke haline geldi. Türkiye’de açıklanan TÜİK enflasyon yüzde 75 ama Zimbabwe’de bile yüzde 57, Kongo’da yüzde 46, Sierra Leone’da bile enflasyon yüzde 41. Hani Almanya bizi kıskanıyordu? Almanya’nın bizi kıskanacağı yok ama keşke siz Zimbabwe’yi kıskansaydınız, keşke iktidar olarak siz Kongo’yu kıskansaydınız. O zaman muhtemelen bazı şeyler değişebilirdi.” dedi.
Başkan Koçak, enflasyon rakamlarının karşılığını halkın gördüğünün altını çizerek, “Sadece sıvıyağ bir yılda yüzde 170 zamlanmadı mı? Bekâr bir işçinin yaşam maliyeti 24 bin lirayı aşmadı mı? Ülkemizde yardıma muhtaç, yoksul sayısı 20 milyonun üzerinde değil mi? Açlık sınırı asgari ücreti aşarak 20 bin liraya dayanmadı mı? Sormak lazım. Milletimiz, yaşayıp, gördüğüne mi inansın, yoksa sizin algı politikalarınıza mı?” diye sordu.
İktidardaki siyasi kadroların kamu kaynaklarını iktidarda kalmak için savurganlık ile harcamaya devam ettiğini ifade eden Koçak, böyle sistemlerde siyasi partiler arasında haksız rekabete sebebiyet verdiğinin altını çizerek, “2023 ve 2024 yılları seçim dönemiydi. Bu dönemlerde enflasyon ve benzeri hiçbir kaygı taşımayan iktidar, tam bir savurganlık içerisinde hazine imkânlarını kullanmıştır. Bir başka gerçeği daha hatırlatmak isterim, Kur Korumalı Mevduat diye ucube bir sistemi getiren bir Maliye Bakanımız vardı. Geldi, gözleri ışıl ışıldı, ‘Gözünüzü kapayın açın, her şey düzelecek’ dedi ve gitti. Sonuç ne oldu? Gözlerimiz açılınca korkutucu bir tablo ile karşılaştık. KKM’de öyle bir dönem var ki, tam bir vurgun dönemidir. Geçen yılın Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları, korkunç kazançların elde edildiği dönem olmuştur.” ifadelerini kullandı.
Kurban fiyatlarında yaşanan artışa dikkat çeken Koçak, büyükbaş kurbanlıkların fiyatlarının 130 bin TL ile 250 bin TL aralığında olduğunu ifade ederek, “Yedi asgari ücretli, 17 bin TL’den bütün maaşlarını ortaya koysa bile bir büyükbaş kurban kesemiyor! Varın 10 bin lira maaş alan emeklinin hesabını siz yapın! Milleti kurban kesemez hale getiren bu politikaya yazıklar olsun. Üretime önem vermeyen, üreticiyi desteklemeyen politikaların acı sonucu budur! En acısı ise bu yanlış politikaların yükünün aziz milletimize çektirilmesidir.” dedi. Gazze’de yaşanan soykırımın sonucunda şehit sayısının 36 bini aştığını ifade eden Koçak, 81 bin kişinin de yaralandığını belirtti. Koçak, iktidarın bu zulme engel olmak yerine İsrail’e tepki gösteren gençleri engellemeye çalıştığını belirterek, “Gençlerimiz haklı olarak, insanlıklarının ve inançlarının gereği olarak; İsrail’le ortaklığını devam ettirenlerin hesaba çekilmesini istiyorlar. Siz, İsrail’e söz geçirememişsiniz, bu ülkeyle ticareti sürdürenlere de söz geçirememişsiniz, Filistin için kıyama kalkan gençlerimizi mi susturmaya çalışıyorsunuz! Unutmayın Gazze ve Filistin konusunda insanlık, er geç hesaba çekilecektir. İsrail’e gelince konuşmaktan başka hiçbir şey yapamayanlar, mesele gençlere gelince konuşmak dışında her şeyi yapmayı tercih ediyorlar! Gençlerimizin gösterdiği tepkiyi engellemeye çalışmayın, gençliğimizin bu tertemiz duygularını lekelemeyin.” şeklinde konuştu.