Mustafa Arı
Bu söz artık her şeyin geri dönüşü olmayan bir şekilde geride kalmasını ifade etmektedir. Değişen hayat düzeni karşısında yapılan fedakarlıkların artık değerinin kalmadığı bilinmektedir.
Devir değişti, zaman başkalaştı eski değerlerin kalmadığını gösterir. Eski ile yenileri karşılaştırmakla bir yol göstereyim dedim. Ve bu satırları karalamaya başladım.
Eskiden okullarda öğretmenler saygın, veliler uyumluydu. Şimdi ise öğretmenler memur, veliler hırçın oldu.
Eskiden evimiz küçüktü, tüm aileler bir odadaydı. Şimdi ise evler büyüdü, herkesin ayrı evi oldu. Eskiden yer sofrasında aynı tabağa eller uzanır, aynı tastan su içerdik, karnımızı doyurur, Allah’a şükür ederdik. Bugün ise lüks sofralarımız oldu. Sofraya oturacak kimseler yok.
Eskiden babamız atalarımızın kahramanlık hikayelerini anlatır, mutlu olurduk. Şimdi ise ev içi aile sohbetlerimiz yok oldu. Tek eğlencemiz televizyonlar, cep telefonları, sanal oyunlar oldu.
Eskiden evdeki büyüklerimizin dediklerini yerine getirirdik. Şimdi ise büyüklere saygı gösterilmez, sözleri dinlenmez oldu.
Eskiden birbirimizi sorar, ziyaret eder, buluşur dertleşirdik. Şimdilerde ise bayramdan bayrama bile görüşemez olduk. Sokakta karşılaşsak bile birbirimizi görmezden gelir olduk.
Eskiden cenazelerimiz olunca bir hafta evde yemek yapılmazdı, komşular yemek getirdi. Şimdilerde ise düğüne gider gibi cenaze taziyesine gider olduk. Üzüntüyü paylaşmak yerine sohbete gider olduk.
Eskiden gelirlerimiz azdı ama kanaat vardı, paramız bereketli idi, az gelir ile ailemizi geçindirirdik. Şimdilerde ise gelir çoğaldı, kanaat azaldı, israf çoğaldı, şükür azaldı, paranın bereketi yok oldu. Herkes borç batağına batar oldu.
Eskiden karı koca arasında derin saygı, sevgi vardı, boşanmalar olmazdı. Şimdilerde ise boşanmalar çoğaldı, karı koca arasındaki kavgalar hayatın tuzu biberi oldu.
Eskiden kadın kadınlığını, erkek de erkekliğini bilirdi. Kimse haddini aşmazdı. Şimdilerde ise erkek de kadın da saygınlığını kaybeder oldu.
Eskilerden insanlar birbirini akraba ve dostlarını tanırdı. Şimdilerde ise komşumuzu tanıyamaz olduk. Herkes birbirine yabancı oldu. Allah’ın selamını birbirimizden esirger olduk.
Eskiden yük taşımak için araba yoktu. Herkes kendi yükünü taşırdı. Bugünlerde ise her evde bir araba var, model yarışına girer olduk.
Eskiden evlilikler mezara kadar anlayışıyla kurulurdu. Beyaz gelinlikle evden çıkılır, beyaz kefenle koca evinden çıkılırdı. Bugünlerde ise evliliğin ilk yılı ayrılıklara dönüşür oldu.
Eskiden komşunun bahçesinden koparılan bir meyveden dolayı annemiz babamız bizi uyarırdı, haramdır diye hemen sahibine götürür, özür dilerdik, bir daha yapmazdık. Şimdilerde ise helali haramı tanımaz olduk. Eskiden içeceğimiz ayrandı. Şimdi marketler dolusu çeşitli içecekler oldu, zararlısı zararsızı, helali haramı düşünülmez içilir oldu.
Kul haklarını gözetenler azaldı, gösteriş yapanlar çoğaldı. Sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımı ilkokul çağına kadar iner oldu. Genç kızlarımız bile bu bataklığın içine çekilir oldu.
Eskiden babamız sabah namazına kalkar aile fertlerini uyandırdı. Şimdilerde ise sabah erken kalkmak hayal oldu. Geç yatar geç kalkar olduk.
Evde doğru dürüst kahvaltı yapılmaz işe giderken ayakta atıştırmalarla yetinir olduk. Eskiden helal rızık için hayır dua etmek vardı. Kadın kocasını evden uğurlarken: “Adam biz açlığa dayanırız ama cehennem ateşine dayanamayız” derdi. Ecdadımızın o güzel adetleri unutulur oldu. Eskiden üstünlük taslamak yoktu. “Bütün müminler kardeştir” ölçüsü vardı. Şimdilerde bütün sevgiler menfaate dönüştü. Para kazanma hırsı Allah ve peygamber sevgisinin önüne geçer oldu.
Vatan, millet bayrak sevgisi nutuklarda kaldı. Bedel ödeyerek Vatan savunmasından kaçılır oldu. Hayvanlar sevilsin ama insan sevgisi ön planda olsun.
Zaman değişti deyimi ile kendimizi kandırır olduk. Zamanı suçlar olduk. Zamanı suçlamak yerine kendimize dönelim. Manevi değerlerimize sahip çıkalım.
Düşünüp ibret alana ve gereğini yapana ne mutlu diyorum.