Mustafa Arı
Evlilik sadece cinsel ilişkiden ibaret sanılmamalıdır. Böyle düşünenler evlilik hayatında mutlu olamazlar. Zaten böyle evlilikler kısa ömürlü olur. Evlilik hayatında en çok istenilen şey güzel geçimdir. Bu olmazsa evlilik neye yarar ki! Onun için evlenenlere Allah güzel geçimler versin deriz.
Evlileri mutlu kılan şeylerin başında eşlerin güzel geçinmeleri gelir. Evlilik eşlere mutluluk getirirse güzeldir. Üzüntü veriyorsa kadına işkence, erkeğe azap olur. Evlilik hayatını gelişigüzel değil, bilinçli yaşamalıdır.
Geçimsizlik sonradan meydana çıkan sebeplerden kaynaklanır. Bunları bilir ortadan kaldırırsak yahut bu gibi hallere meydan vermezsek, huzurumuzu bozmadan yaşarız.
Geçimsizliğe sebep olan halleri ele alalım.
Huyların uyuşmaması, Eşlerin birbirini anlamaması, Eşine ve eşinin yakınlarına saygısızlık, inatçılık, görüş ayrılığı, Sinir ve öfke, bencillik, güvensizlik, başkalarının sözüne kanmak, Kaynana baskısı,
Kötü alışkanlıklar, Mali sıkıntı, Haline razı olmamak, Eşlerden birinin başkasını sevmesi vs. İşte bunlardan biri veya birkaçı olunca ailenin huzuru bozulur geçimsizlik başlar.
Evlilik hayatında mutluluğun temel şartlarını ele alalım.
Sevgi, saygı, anlayış ve şefkat, hoşgörülü ve iyimser olmak, fedakarlık yapmak, tutumlu olmak, birbirinin kıymetini bilmek, birbirini kırmamak ve yıpratmamak. Sabırlı olmak, haline razı olmak, halinden şikayet etmemek…
Kişi sevdiği ile güzel geçinir ve geçimsizliğe meydan vermez. Zaten erkeklerin hanımları ile güzel geçinmeleri onlara Allah’ın kesin emridir.
“Ey iman edenler! Hanımlarınız ile iyi geçinin. Sizin hoşlanmadığınız taraf olursa, Allah’ın sizin için bir hayır takdir etmiş olacağını düşünün.”
Her şey karşılıklıdır. Genellikle beyi hanımıyla iyi geçinirse hanımı da onunla iyi geçinir. Erkek aile reisi olması bakımından daha dikkatli olmalı, eşine ve çocuklarına kötü örnek olmamalıdır. Böylece hem kendisi rahat eder, hem de ailesi.
Hz. Peygamber de buna işaret ederek: “En hayırlınız hanımına ve ailesine daha çok yararlı olan ve daha çok ilgi gösterendir” buyurmuştur. Bir sözünde de: “Siz namuslu olun ki, hanımlarınız da namuslu olsun” demiş.
Eşler arasında geçimsizlik zuhur ederse Allah bizleri şu ayetle uyarıyor: “Karı-koca arasında anlaşmazlıktan ve geçimsizlikten endişe ederseniz, bu geçimsizliği ortadan kaldırmak için onlara erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden de bir hakem gönderin, aralarını düzeltsin onları barıştırsınlar. Eğer iki taraf da bu anlaşmazlığı kaldırmak isterse, Allah aralarındaki dargınlığı giderir. Hiç şüphe yok ki, Allah her şeyi hakkıyla bilir, her şeyden haberdardır.”
TEMİZLİK ÇOK ÖNEMLİDİR
Dinimiz İslamiyet, temizliğe büyük önem vermiş, bir kısım ibadetlerin vazgeçilmez şartı, ve anahtarı temizliktir. Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz şöyle buyurur: “Namazın anahtarı taharet, yani temizlik, başlangıcı tekbir, tamamlayıcısı da selamdır.”
Kur’an’ın ilk inen ayetlerinde, “Okuma, eğitim ve öğretim”, ikinci sırada inen ayetlerde ise “Allah’ı yüceltme, uyarı, temizlik ve sabır” emredilmektedir. Temizlik iman ve ibadetin ilk şartıdır. Peygamberimiz: “Temizlik imandandır. Cennete temiz olanlar girecektir” demiştir. Onun için Müslüman’ın, görünümü güzel olacaktır. İşi güzel olacaktır. Çevresi temiz olacaktır, yiyip içeceği temiz olacaktır. Kalbi, beyni de temiz olacaktır. Tertemiz bir hayat ancak ondan sonra yaşanır.
Elbiseni, kalbini temizle-temiz tut emri; beden, uzuv, ev, mabed, çevre, cadde, sokak, park ve benzeri her türlü alanın temizliğini kapsadığı gibi iç arınmayı, inanç, kalp ve ahlak temizliğini de kapsar. Maddi temizlik; gözle görülen, elle tutulan her tür eşyanın, mekanın, giysilerin, bedenin, ev, işyerinin, mabet ve çevrenin temizliğidir. Vücudumuzu, saç, yüz, göz, kulak, ağız, diş, el, ayak, tırnak ve cildimizi her türlü kirlerden ve pisliklerden temizlemek beden temizliğidir.
Sağlıklı yaşayabilmemiz ve toplumda saygın bir insan olarak yerimizi alabilmemiz için beden temizliğine özen göstermemiz şarttır. Müslüman’ın günlük ve haftalık beden temizliği yapması gerekir. Günde beş vakit kılınan namaz için alınan abdestler el, yüz, ayak ve cildin temizliğinde önemli bir görevi yerine getirmektedir. Özellikle camilere kirli çorap ve çıplak ayaklarla gedilmemelidir. Çünkü kirli çoraplar ve çıplak ayaklarla halılar kirletilir veya mikrop ve mantar gibi hastalıklar bulaştırılır.
Çevre Allah’ın bize bir lütfu ve emanetidir. Çevreyi kirletmek nimete nankörlük ve emanete hainlik etmektir. Durgun suya, yollara ve gölgeliklere abdest bozmayın. Hulasa; dinimiz temizliğe büyük önem vermiştir. Dinin direği olan namazın geçerli olabilmesi için de temizliğin ve abdestin şart koşulması, cünüp olan kimsenin boy abdesti alınmasının farz olması, haftada bir defa yıkanmanın, giysilerin ve mabetlerin temizlenmesinin emredilmesi temizliğe verilen önemin göstergesidir.
Maddi ve manevi her türlü temizliğe gereken önemi verelim. Yaşadığımız ülkeyi, şehrimizi, mahallemizi, cadde, park ve sokaklarımız ile piknik yerlerini temiz tutalım. Temizlik imanın yarısıdır.