Dündar Özseçen
3 Aralık Salı günü Dünya Engelliler Günü’ydü. Bütün dünya ile birlikte ülkemizin çeşitli yerlerinde anma ve kutlama etkinlikleri yapıldı ve bu şekilde dikkatler engelli kardeşlerimizin sorunları üzerine bir kez daha çekildi.
Peki engelli kardeşlerimizi yılın bir gününde anarak, onların dertlerine çareler üretebiliyor, yaşamlarını mutluluk içerisinde huzurlu bir şekilde sürdürebilmelerini sağlayabiliyor muyuz? Başta devletimiz olmak üzere, bütün toplum bireyleri olarak engelli olduklarını hissettirmeden onlara engelsiz bir yaşam sunabiliyor muyuz? Bundan pek de olumlu bir cevap alacağımızı düşünmüyorum.
Bu konuda devletimiz ve birçok sivil toplum kuruluşları her ne kadar takdir edilecek uğraşlar verse de, gel gör ki yaklaşık 9 milyona ulaşan engelli kardeşlerimizin gerek ekonomik, gerekse sosyal yaşamlarının dünya normlarında oluşmasını bir türlü sağlayamadığız kanısındayım. Bununla ilgili daha fazla çaba, daha fazla özverili çalışmayla ve üzerinde titizlikle durulması gerektiği düşüncesindeyim.
Vücudumuzun bir yerinin eksilmesi belki insanı engelli yapabilir ama onun hayattan kopmasını gerektirmez. Her engelli kardeşimiz vücutlarının sağlam taraflarıyla harika işler yapıp, üretmenin zevk ve heyecanını yaşayabilirler. Yeter ki kendilerine bu fırsat verilsin, onların kendilerini kanıtlayabilecekleri ortamlar yaratılsın.
İşte ilçemizde böyle bir ortam, geçtiğimiz 3 Aralık Salı akşamı Karacabey Engelliler Derneği’nin yöneticileri ve Sayın Başkanları Kağan Erdem kardeşimizin önderliğinde, Karacabeyli gönüllülerle birlikte el ele, gönül gönüle ortaya konuldu.
Karacabey Belediyesi’nin ve Sayın Başkan Ali Özkan’ın destekleriyle Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezi Salonu’nda muhteşem bir Türk Sanat Müziği konseri icra ettiler. Tamamı Karacabeyli kardeşlerimizden oluşan koro ve solo sanatçıları, Türk Sanat Müziği’nin eşsiz eserlerini profesyonel sanatçılara taş çıkartırcasına seslendirdiler. Ağızlarına, dillerine, emeklerine sağlık. Hepsini candan kutluyorum.
Hele ki Şef Cengiz Kaçmaz’a ne demeli! Sanki 40 yıllık orkestra şefi gibiydi. Kendisiyle ve solistleriyle bir Karacabey hemşehrisi olarak gurur duydum.
Tabii ki burada bu işin başından beri gecesini gündüzüne katarak bu ekibi bir araya getirip organize eden Sayın Hasan Duman kardeşime de ayrıca teşekkür ediyorum. Gecenin tek kelime ile yıldızıydı. Kendisinin bundan sonra da bu tarz muhteşem icraatları sürdüreceğinden asla şüphe etmiyorum.
Peki Karacabey’in duyarlı kadirşinas insanlarına ne demeli! Hepsi tek yürek, tek vücut olarak Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezi’ni hınca hınç doldurdular. Teşekkürler Karacabey, teşekkürler Engelliler Derneği’nin sevgili yöneticileri; sizler iyi ki varsınız! Bizlere unutamayacağımız bir gece yaşattınız.
Peki biz engelsizler ne yapıyoruz? Bu toplum, bu millet için ortaya ne koyuyor, neler üretiyoruz? Şimdi başımızı 2 elimizin arasına alıp lütfen 2 dakika düşünelim. Engelli olan engelli kardeşlerimiz mi, yoksa bizler miyiz? Bana göre üreten, ortaya eserler koyanlar asla engelli olamaz. O nedenle hepimiz kendimizi bu konuda sorgulamalıyız.
Son söz olarak; Salı günü düzenlenen etkinlik bir kez daha gösterdi ki Karacabey’in artık daha büyük salonlara ihtiyacı var! İnşallah bir daha bu tarz etkinliklerde oturma sorunu yaşanmaz.