CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, TÜİK tarafından açıklanan Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerine tepki göstererek, “Açıklanan veriler gerçeği yansıtmıyor. TÜİK bu rakamları nereden alıyorsa söylesin çiftçilerimiz girdilerini oradan alsın.” dedi.
Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında 21 Aralık’ta TÜİK tarafından açıklanan Ekim 2022 dönemine ait Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini değerlendirdi. Açıklanan verilere göre Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’nin aylık % 2,68, yıllık % 134,76 oranında artış olduğunu hatırlatan CHP’li Vekil Sarıbal, şunları söyledi: “TÜİK’e göre tohum ve fide %94, mazot %234, tarımsal elektrik fiyatları % 129, gübre % 193, tarımsal ilaçlar % 108, yem % 141 arttı. Ama bu doğru değil. Türkiye’de en çok kullanılan bakırlı tarım ilaçlarının fiyatı 3,5 kat artmış, onlar hala yüzde 100’den bahsediyorlar. Yine tohumdan örnek vermek gerekirse, devletin bir kuruluşu olan TİGEM geçen yıl 3 bin 500 liradan sattığı tohumu bu yıl çiftçiye 10 bin 500 liraya sattı. 3 kat artış var. Daha önce de söylemiştim yine tekrarlayayım, TÜİK bu rakamları nereden alıyorsa söylesin, çiftçiler olarak biz de oradan alalım. Paramızın düşmanı değiliz. Niye 3 – 4 kat fazla para verelim.”
Gıda fiyatlarındaki artış devam edecek
Açıklanan rakamların çiftçinin ucuza üretemediğini, bunun da gıda fiyatlarına yansıyacağını kaydeden Orhan Sarıbal, Türkiye’nin, gıda enflasyonunun en yüksek olduğu ülkeler sıralamasında dünyada dördüncü, Avrupa Birliği ve OECD ülkelerinde birinci sırada olduğunu, gıda enflasyonundaki artışın devam edeceğini vurguladı. Sarıbal, “Tarımsal girdi fiyatları artıyor. Gıda enflasyonu artarak devam ediyor. Bu nedenle açıklanan 8 bin 500 lira asgari ücret hiçbir sorunu çözmeyecektir. Çünkü gıda fiyatlarındaki artış durmayacak. Her yapılan ücret artışının yeni zamlar oluşturacağını çok net bir şekilde görmek zorundayız. Toplumun yüzde 90’ı, AKP’nin uyguladığı para politikaları, ekonomi politikaları ve yanlış stratejiler yüzünden ne yazık ki yoksulluğa, yetersiz beslenmeye mahkûm edilmiş; ülke buğdaya, arpaya, mısıra muhtaç bırakılmıştır.” diye konuştu.
Çiftçi talepleri dikkate alınmalı
Sarıbal basın toplantısında, kendisine çiftçiler tarafından iletilen iki talebi de dile getirerek şöyle devam etti: “Bunlardan bir tanesi Elazığ’da satılması istenen kooperatif binası. 2013 yılında kapatılan Maden Kızıltepe köyündeki Bermaz Tarım Kooperatifinin boş kalan binası Tarım Kredi Kooperatifine verilmişti. Aldığımız bilgilere göre, şimdi bu bina Malatya Bölge Birliği tarafından satışa çıkarılmış. Maden sakinleri binanın satılmasına razı değiller. Üreticiler Bermaz Tarım Kredi Kooperatifinin yeniden açılmasını ve binanın kooperatif binası olarak hizmet vermesini talep ediyorlar. Anayasa’nın 171. Maddesi “devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.” demektedir. Bir başka talep de şu; söz konusu binanın tarım kredi kooperatifi marketi olarak açılmasını ve markette fasulye ve çilek başta olmak üzere yörede yetiştirilen ürünlerin satılmasını istiyorlar.”
Öte yandan Sarıbal, kendisine gelen diğer talebin sahiplerinin ise Zonguldaklı arı üreticilerinden geldiğini aktardı. Sarıbal, arıcıların, koruyan kestane ağaçları yerine yenilerinin ekilmesini, ayrıca arıcılıkla ilgili makine ekipman hibe desteklerinin verilmesini talep ettiklerini söyledi. Sarıbal, “Kestane balı ile meşhur ilimizde 12 bin arıcının sesine kulak vermelidir. Arıcıların bal kaynağı olan kestane ağaçlarını korumalı ve bal üretimini artıracak fidan dikim çalışmaları yapmalıdır. Kaliteli arıcılık ve bal üretimi için arıcılarımızın her türlü makine ve ekipman alımında hibe desteği vermelidir.” dedi.