Mustafa Arı
Her Müslüman kuran, hadis, fıkıh, ilmihal kitapları okuyup kendine yetecek kadar bilgi sahibi olmalıdır. Bu kitaplar dünyevi ve uhrevi hayatımız için gereklidir. Şimdi hadislerden çıkardığım dersleri değerli okurlarımla bu önemli bilgileri paylaşmak istiyorum.
Hadisleri öğrenip ve onlarla amel etmeliyiz. Az ye. Az uyu. Az konuş.Erken yat erken kalk. Cömert ol. Nefsine muhalefet et. Tevazulu, alçak gönüllü ol. Güler yüzlü ol. Dedikoduya karışma. Tefekkürü unutma. Mümkün olduğu kadar kimseden bir şey isteme.
Katiyen kimseyle münakaşa etme. Kimsenin ayıbını görme ve araştırma. Halka fazla meyletme. Kim bir şey isterse vermeğe çalış. Tembellik etme. Zamanını boşa geçirme. Gaflet yerlerine hiç uğrama.
Peygamber’in sünnetine tam sarıl. Kardeşlerine itiraz etme, peki demeyi öğren. Ruhsatlarla değil, azimetle amel et. Muhakkak her gün Kuranı Kerim’den bir bölüm oku. Dersini her gün muntazam yap. Edepli ol. Sabır dinin yarısıdır. Mekruhlardan mutlaka kaç. Şek ve şüpheden uzak ol, sıdk ehli ol.
Öleceğini bilsen de yalan söyleme. İzinsiz başkasının evine veya odasına girme. Aceleci olma. Asabi olma. Suizannı bırak. Hırsı bırak. Her şeyin sonunu tevekkül ile bekle, Kadere her zaman teslim ve razı ol.
Müslümana karşı buğz etme. Benlik taşıma. Nefsini daima kötüle. Nefsine fırsat verme, kontrol et. Dua ederken kardeşlerini unutma. Şeytana fırsat verme; uyanık ol. Dilini zikrullahda daim eyle. Sadakayı unutma. Akait ve fıkıh öğren. Devamlı istiğfar ehli ol.
Kimden bir nasihat duysan, kendi ayıplarını düşün. İbadetleri beğenmemezlik etme. Haktan uzaklaştıracak kötü arkadaşın bulunmasın; varsa terk et! Sabah akşam murakabeyi elden bırakma.
Kibir ve gururu terk et. Allah’ı ve ölümü aklından çıkarma. Yaptığın iyilikleri ve sana yapılan kötülükleri unut! İlmimizle amel etmeliyiz.
KARAMSAR OLMAYALIM
Karamsar: Her şeyi kötü yanıyla ele alan, her durumu karanlık gören, hep kötüyü bekleyen, kötüye yorumlayan anlamına gelir.
Bazı kişiler gelecek nesil hakkında hayatın gerçeklerinden habersiz bir nesil geliyor diyorlar.
Hayatlarının odağındaki tek şey eğlenmekmiş. Kendileri için yapılan fedakarlıkların hiç farkında değillermiş. Kıymet bilmiyorlar ve vefasızlarmış. Herkesi kendine hizmet etmek için yaratılmış görüyorlarmış.
Geçmiş onları pek ilgilendirmiyormuş, Atalarımıza karşı vefasızlarmış. Milletimizin geleceği açısından endişe duyuyorlarmış. Efendim 20 yıl sonra bu nesil, nasıl ana-baba olacak? Evlerini nasıl idare edebileceklermiş gibi sözler…
Sanki altın kafeslerde çocuklar yetiştiriyoruz. Çocuklar hayattan bihaber, yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında, yorgunluk nedir bilmiyorlar. Yokluk nedir bilmiyorlar, daha istemeden her şeyi önlerine sunuyoruz. Açlığı bilmediği için açlara acımıyor, Bu yüzden varlığın kıymetini bilmiyorlar. Yokluk nedir bilmedikleri için ekmeğe gelen zam onların dikkatini bile çekmiyormuş.
Ekmeğin, elbisenin, barışın ve huzurun, ana babanın kıymetini bilmiyorlarmış. Müdahale edilmezse gelecek iyi şeyler getirmeyecek güzel ülkemize diyenleri duyuyoruz.
Umutsuz gibi görünen olguların bile insan iradesinin doğru yönlendirilmesi ya da güçlü bir inançla aşılabileceği öngörülür. İnsan çok fazla beklenti içine girdiği zaman gerçekleşmeyince karamsarlığa düşüyor.
Yine de karamsar olmayalım Analar ne evlatlar yetiştiriyor. Siz olaylara iyi yönlerinden mi bakıyorsunuz, yoksa hep kötü yönlerini mi görürsünüz? Hayat kötüyü bekleyerek yaşanmaz. Hayatımızda kötü sonlar olabilir ama daima iyiyi istemeli, umudumuzu kaybetmemeliyiz. Karamsar olduğumuz anlar olabilir lakin niyet hayır, akıbet hayır olsun demeliyiz.