Hasan Duman
Bakırköy geçtiğimiz hafta sonu doğaya olan borcunun bir kısmını ödedi.
Bin adet fidan 45 dönümlük alanda kalabalık bir katılımla toprakla buluşturuldu.
Bu güzel ve anlamlı etkinlik için başta Bakırköy Muhtarı Kazım Önen, Bakırköy Kalkındırma ve Güzelleştirme Derneği ve Yeşil Hedef Derneği yöneticilerinin yanı sıra, organizasyonun ana sponsoru olan Realty World Elfi Gayrimenkul’u doğaya olan sorumluluklarından dolayı yürekten kutluyorum.
Buraya kadar kaleme aldıklarım olması gereken, sıradan bir etkinlik gibi görülebilir.
Asıl anlatmak istediklerime, anlaşılmasını istediklerime, alınmasını istediklerime şimdi geliyorum.
Küçük çocukların büyük dünyası…
Bakırköy’de gerçekleştirilen ağaç dikiminde Hacı Ahmediye İlkokulu’ndan 110 minik öğrenci de öğretmenleri ile organizasyondaki yerlerini aldı.
İki ayrı otobüsle Bakırköy’e gelen miniklerin bir kısmı mesire alanında yerini alırken, diğer otobüs adete ortadan kayboldu. Herkes minik öğrencilerin nerede olduklarını merak etmeye başladığı sırada yaklaşık yarım saat sonra ağaç dikimi yapılacak alana ulaştılar.
Araçlarından inen minikler, kendilerinden önce gelen annelerine, öğretmenlerine ve diğer arkadaşlarına koşarak;
– Kocaman inek gördük, yeni doğmuş minik kuzu gördük.
– Ördek gördük, tavuk gördük…
Ne acıdır ki günümüzde başlarına bir zarar gelmesin diye ellerine verdiğimiz teknolojilerle dört duvar arasına hapsetmek zorunda kaldığımız çocukları sokaktan, doğadan kopardığımıza bu ağaç dikimi organizasyonu ile tanık oldum.
Bursa’dan gelen Özlüce Anıl Otizm Spor Kulübü öğrencileri de doğa ile buluşunca mutluluklarını çimler üzerinde oturarak, toprakları avuçlayarak gösterdi.
Nasıl ki Köy Enstitüleri’nin kapanmasıyla ülkenin sosyal yapısında bir değişiklik yaşandıysa, köy okullarının kapanmasıyla da çocukları doğadan uzaklaştırdık.
Bakırköy’de toprakla buluşan bin adet fidan, törene katılan otizmli ve Karacabeyli minik öğrencilere adeta bir terapiydi.
Ve bu nedenle diyorum ki;
Yaklaşık 6 yıldır Karacabey Engelliler Derneği’nde gönüllü olarak başkan yardımcılığı görevi yapıyorum.
İlçedeki okullarda eğitim alan engelli öğrenciler, bu eğitim döneminde öğrenci yetersizliği nedeniyle kapanmak zorunda kalan, tek katlı, modern görünümü ile Bakırköy’deki okula neden taşınmasın.
Neden bu özel çocuklar köyün temiz havasında, toprak bahçede, cıvıl cıvıl kuş sesleriyle, ağaçların gölgesinde, çiçeklerin güzelliğinde, kedilerle, kuzularla bir arada olmasın.
Doktorlar sağlıklı bireylere bile ‘stres atmak için doğada çıplak ayakla dolaşın’ diye önermiyor mu?
Bunun için de artı parantez açmak istiyor ve Bakırköy’de binlerce dönümdeki çim sahalarını çıplak ayakla gezmenizi tavsiye ediyorum.
Yaklaşık 6 yıldır kendini engellilere adamış biri olarak Bursa Milletvekilimiz Sayın Dr. Mustafa Esgin’e, Kaymakamımız Sayın Dr. Yusuf Gökhan Yolcu’ya, Belediye Başkanımız Sayın Ali Özkan’a, tüm siyasilerin değerli ilçe başkanlarına ve meclis üyelerine, İlçe Milli Eğitim Müdürü’müz sayın Emin Dingin’e ve en önemlisi özel öğrencilerimizin ailelerine rica ediyorum!
Buradaki okul binasını eskitmeden, engelli öğrenciler için okul arayışı da varken ve bu miniklerin bir kuzu gördüklerinde bile ne kadar mutlu olduklarına gözlerimle tanık olmuşken, hadi hep birlikte bu özel öğrencilere kol kanat gerelim. Onları alacakları daha sağlıklı eğitimle topluma kazandıralım.
Yazdıklarımı fotoğraflarla sizlere sunuyor ve bu karelerdeki çocukların yüzlerindeki mutluluk sizlere ne anlatıyorsa lütfen onu hayata geçirin diyorum…