Ahmet Aygün Ata
Yıl 1951…
Anayurt özlemi ile çıkılan yol Türkiye Cumhuriyeti’nde sonlanır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ‘yük olmamak’ için şahıs çiftliği satın alınır. Köye dönüştürülerek Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne bir üretim karargahı daha kazandırılır.
Bugünlerde emperyalist tasarının gerçekleşmesi için getirilen ‘Sığınmacı’ değildir onlar!
Varlıklarını satarak ve Ziraat Bankası’ndan kredi alarak yurt edinmeye başlarlar. Hem yurt edindikleri yerlerde üreterek, hem Karacabey tarımına ırgatlık ederek borç ödemeye başlarlar. Kadını, kızı, torunu torbası…
Zorluk ve yokluk içinde var ederler, Hürriyetlerini!
İman, din diyenler henüz ortada yoktur. Çıkınca Hürriyetlilerde inanır onlara. Oy verip lütufta bulunurlar ve makam sahibi yaparlar.
Derken bu imanlı kesim AB ile Türkiye Cumhuriyeti’ni eyaletlere bölme yasası olan Büyükşehir Yasası’nı söz verdikleri üzere şaaaak diye yasalaştırıp buyruğu yerine getirmeye başlarlar.
Zannederler ki, iki kalem oynatmakla hükümran olacaklar. Yağma Hasan’ın böreği satmaya kalkarlar, Hürriyet’in alın teri arazisini. Uzun tepelerden bakmaktadırlar halka. Sanki şehzadedir, benim dediğim ola, dediğinde her şey olacak.
Unutmuş, Türkiye Cumhuriyeti’nde Hürriyetlilerin lütfüyle makam sahibi olduğunu, sanki lütuf sahibi kendisiymiş gibi…
Buna o gücü, yani böl-parçala-yönet tasarısının hakkını elbette Batı emperyalizmi vermiş ammaaa. Özünü unutup Türk’e düşman olmuş, uzun yıllar önce.
Ve dahi Türk ulusunun lütfüyle makam ve mevki sahibi olanlar, şak diye el kaldırır olmuşlar Batı emperyalizminin emirlerine! Bu günahları ne temizler, bu suçları ne AK’lar tarih elbette ve kesinlikle soracaktır.
Demem o ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu köylülerimize sahip çıkmak vatan borcudur ey Karacabeyliler!
Demem o ki, kursaklarımızda Hürriyetlilerin ürettiği buğday, soğan, domates, biber durmaktadır. Ve dahi unu, salçasının helallik hakkı vardır!
Demem o ki, Hürriyetler yıllardır birlikte hareket etmediniz de yılları yitirdiniz. Ahmet’in Mehmet’le derdi ne ise varsın sonra çözsün. Şimdi gardaş gibi, evlat gibi, baba gibi sarılsın Hürriyet diyen Hürriyetliler birbirine.
Danişment emsal kararı durmakta önünüzde, Danişmentlilerin Türk ulusuna armağan ettiği karar!
Devredilen yasa ile kullanım hakkı değil ‘Bayındır’ etme hakkıdır. Üretim cephesi oluşturmaktır. Satarım, savarım, peşkeş çekerim, rantiye sunarım değildir verilen makam lütfünün karşılığı.
Tarih nice hükümranları, hükümranlık iddialarında bulunanların acı sonları ile dolu.
Hürriyet; Hürriyetlilerindir!
Çekin emperyalist tasarının piyonu ellerinizi!