Karacabey’in Hürriyet Mahalle halkı, yeni yılın ilk günü birlik ve dirlik etkinliği düzenledi. Karacabey Belediyesi tarafından bir bir satılan arazilerini kurtarma mücadelesinde yeni bir evreye girdiklerini aktaran Hürriyet Köyü Kadın ve Gençlik Derneği Sözcüsü Bayram Efe, mahallelileri bilgilendirip birlikteliğin kemikleşmesini istedi.
Hürriyet’teki cami avlusunda düzenlenen bilgilendirme toplantısına; Vatan Partisi Bursa İl Başkanı Dilek Çınar, Yönetim Kurulu Üyeleri Nadir Erol, Mahir Parıltan, İl Sekreteri Yaşar Diyarbekirlioğlu, Osmangazi Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Sevim Erol, Vatan Partisi Karacabey İlçe Başkanı Rıfat Narhın, Vatan Partisi Orhaneli İlçe Başkanı Aslan İnceyürek ve Gazetemiz Köşe Yazarları Yenisarıbey Köyü Muhtarı Engin Çiftçi ile Ahmet Aygün Ata da destek verdi.
Mücadelenin anlamı için lokma hayrında bulunan Hürriyetlilerin cami avlusunu tıka basa doldurduğu gözlendi. İlk konuşmayı Osmangazi Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Sevim Erol yaptı. Kadınların mücadeledeki önderlik ve kararlılığından gurur duyduğunu belirten Erol, yalnızca mücadeleye destek olarak değil, hukuken de içinde olduklarını ve mücadelenin yeni bir evreye girdiğini ve kenetlenmenin artmasının olmazsa olmaz olduğunu dile getirdi.
İkinci konuşmacı Vatan Partisi Bursa İl Başkanı Dilek Çınar’dı. Çınar üretim alanlarının aynı zamanda birer cephe olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Vatan Partisi, köy ve köylü mücadelelerinin yıkılmaz kalesidir. Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek ve Genel Başkan Yardımcımız Sayın Şule Perinçek hukuken tüm bilgi ve belgelere sahiptir. Mücadelenin liderliğini yapan kadro ile iletişimi süreklilik içindedir. Tarım ve hayvancılık yapılan yerler Türkiye Cumhuriyeti’nin kaleleridir. Tarım ve hayvancılık yapılan yerlere rant için imar verilmesinin, satılmasının, amacı dışında kullanılmasının bir iktidarın ülkesine yapacağı en büyük kötülük olduğunun iktidar partisi tarafından da anlaşılması gerekir.”
Gazetemiz Köşe Yazarı Ahmet Aygün Ata da söz alarak, Danişment’in mahkeme kararından bölümler paylaştı. Ata, “Hürriyet’imizin verdiği mücadele bir üretim ve toprağı koruma mücadelesidir. Karacabey’de Hürriyet ile ortak yönü çok olan Danişment mücadelesi ve Danişmentlilerin Türk köylüsüne armağan ettiği karar var. Yine Arız Mahallesi’nin mücadele örneği var. Bu konuda deneyimli bir ilçeyiz, donanımlı bir ilçeyiz. 6360 sayılı yasaya dayanarak dilediğim gibi at koştururum kimse diyemez. Danişment kararı 6360 sayılı yasaya karşın alınmıştır. Sizlere çuvaldızı batırıyorum. Yarınlarımız için, şehitlerimiz, gazilerimiz, torunlarımız için bir olun, birlik olun. Ucube dikenlere karşı soylu Türk köylüsüne bir zafer daha armağan edin.” dedi.
Davanın seyri konusunda Hürriyet Köyü Kadın ve Gençlik Derneği Sözcüsü Bayram Efe açıklama yaptı. Efe, Bursa Valiliği’nin de kararlılıklarını kabul ettiğini, Karacabey Belediyesi’ne bir yazı gönderdiğini ancak belediyenin henüz bu yazıya yanıt vermemesinin rant ile ilgisi olduğunu savunarak şunları kaydetti: “Tarım arazileri kimlere ve neden satılıyor? Belediye koridorlarının işadamlarına emlakçı gibi çalıştığını duyuyoruz. Her esnafın ve OSB’cinin göz diktiği tarım arazilerini 1’e alıp 100’e satma heyecanı nedendir? Badırga Sanayi alanı hala bomboş, Hasanağa dolmadı. TEKNOSAB ise tekstil merkezi gibi planlandı ama olmadı, sonra adı ‘Teknoloji Sanayi’ olarak değişti. Bakanlıkça izin koparıldı. Peki nedir bu teknoloji merkezi, kimse araştırmıyor, ne üretecekler?
Büyük arazi peşinde koşan iş adamlarını kimse uyarmayacak mı? Bu bozulan araziler betonlaşınca tekrar geri gelecek mi? Güzel Bursa’mız yağmalanmak mı isteniyor? Tek hedef köyün mallarını satıp kazanç sağlamak mı, Bursa’yı ihya etmek mi? Suyumuz mutsuz, havamız kirli, ormanlarımız bitti, tarım her gün can çekişiyor, hayvancılıksa nerdeyse bitti!
Peki Hürriyet Köyü nasıl bir öykü! Duyanın şaşırdığı, olmaz böyle şey dediği köyümüz, Belediye gibi imar ettiğimiz ızgara misali bir Avrupa köyü. Bu köy şahıs malıyken köy ilan edildi. Dedelerimiz Haydar Ağa Çiftliği adlı bu araziyi aldığında 201 haneye ait evlerimiz yoktu. Karda kışta derme çatma yerlerde yaşadık, aç kaldık, hastalandık, ödedik.
Ziraat Bankası’na ödediğimiz, satın aldığımız bu arazileri yaşatmak için köy ilan ettik. Merasız, otlaksız, ormansız, camisiz, mezarlıksız, okulsuz, köy mü olur, yan köylerden mera hakkı alamadık, hakir görüldük, mecbur kaldık ve 12 bin dönüm yerimizin 6 bin dönümünü şahsi mülkümüzken odun kesmek, kavak ekmek, hayvanımız otlasın diye bu kullanım alanlarına ayırdık.
Şimdi üç beş idareci dedeleriniz yanlış yapmış diyorlar. Kim kime yanlış yapmış ortada değil mi? Ağlayanın malı gülene hayır getirmez, bunu da mı bilmiyorlar? En son açtığımız davada Valilik bizi haklı buldu. Tarım Müdürlüğümüz Karacabey Belediyesi’nden muvafakat vermesini istedi. Burası Hürriyet köyünün merası olsun diyor!
Peki Karacabey Belediyesi bize ait olduğunu bildiği bu arazileri satmaya devam edecek mi? Valilik raporuna göre 201 haneye ait bu arazilerin köyümüze mera tahsisine Belediye karşı çıkıp Valiliğe itiraz mı edecek? Mezarlar nice ağa, nice sultanlarla dolu. Kul hakkına girmekten korkması gerekmez mi?
Karacabey Belediyesi savunmasında muhtar ve azalarımızı sorumlu tutar şekilde buraları satarken itiraz olmadı diyor. Köylü de itiraz etmedi diyor. Pes diyoruz, bu kadar da pes! Yarın Valilik’ten çıkan karar için ne diyecek merakla bekliyoruz. Karara uyacak mı, yoksa yine ‘alicengiz’ oyunu mu olacak göreceğiz.”
Bayram Efe, son olarak mücadelenin bundan sonraki durağının Ankara olacağını, halk olarak seslerini Ankara’da da yükselteceklerini sözlerine ekledi.