İYİ Parti İlçe Başkanı Karabatı, istifa etmesi gereken kişinin AK Parti İlçe Başkanı İşcan olduğunu ileri sürdü ve ekledi:
İYİ Parti Karacabey İlçe Başkanı Fatih Karabatı, 28 Kasım 2020 tarihinde; “Çiftçiye verilen müjde fiyasko çıktı” başlıklı açıklamalarını ‘müfteri olmakla (iftira atmakla)’ suçlayan AK Parti İlçe Başkanı Ertem İşcan’ın gerçeklerden uzak olduğunu ve asıl istifa etmesi gereken kişinin kendisi olduğunu iddia etti. Söz konusu açıklaması sonrası 30 Kasım’da üreticinin hesaplarına paraların yattığını belirten Karabatı, “Malumunuz üzere tabiri caizse ağlamayan çocuğa meme verilmez hesabı bu yazıma istinaden kamuoyunun verdiği tepkilerle 30 Kasım Pazartesi 2020 tarihinde paraların hesaplara yattığının üreticilerden gelen teşekkür telefonlarından öğrenmiş oldum.” dedi.
Konuyla ilgili AK Parti İlçe Başkanı Ertem İşcan’a detaylı bir yanıt veren İYİ Parti İlçe Başkanı Fatih Karabatı, şu ifadelere yer verdi: “İYİ Parti olarak 28 Kasım 2020 tarihli ‘çiftçiye verilen müjde fiyasko çıktı’ diyerek yapmış olduğumuz basın açıklamamızdan AK Parti İlçe Başkanı Ertem İşcan oldukça rahatsız olmuş ki, bizi müfteri olmakla suçlamış ve bu konuda beyanat vermiş. Sayın Başkan 05 Kasım 2020 tarihinde AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin ve Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan ile beraber yapmış oldukları müjdeli beyanata istinaden şahsım ve domates üreticileri kendilerine teşekkür ettik. Lakin yapılan müjdeli açıklamanın ‘fiyasko’ olduğunu gördüğümüzde hüsrana uğradık. Sayın İşcan’ın bana yönelttiği ithamlara cevap vermek isterim.
Şöyle ki; 28 Kasım 2020 tarihli sosyal medyada kamuoyunu ilgilendiren yazım bazı olumsuz hava etkisi yarattığı malumunuz üzere bilinmekte. ‘Ne oluyor’ dediğinizi duyar gibiyim. Göreve geldiğimiz ilk günden itibaren ben ve partim ilçemizin, vatandaşlarımızın, çiftçilerimizin sorunlarını dinlemeye ve dile getirmeye, çözüm odaklı çalışmalarımıza devam edeceğimizi söyledik. Sizin de bir üretici vasfınız var Sayın Başkan! Ama domates ne zaman yetişiyor, paralar ne zaman ödeniyor, sanırım bilmiyorsunuz. Burada asıl sorun ve benim anlatmak istediğim; domates paralarının ödenmediği değil, 3 ile 5 bin TL olarak yapılan ödemeler mi yalan? Kredi borçları geldiğinde ödenmediği mi yalan? Bizim yazımız çıkana kadar ödemenin olmadığı da mı yalan? Türk Şeker’den üretici hesaplarına 1 kuruş para geçmedi derken mi yalan söyledik! Bizim de bahsettiğimiz gibi ödemeleri Tamek yaparken, siz yapılan ödemelerin kontrolünü nasıl ve ne şekilde sağladınız ki bize yalancı diyorsunuz? Acaba teyit aldığınız yerler müfteri olabilir mi?
Basına açıklama yapmadan önce keşke konu ile ilgili yetkili mercilerle bir teyitleşmiş olsaydınız bu garabet açıklamayı yapmazdınız! Burada söz konusu olan her daim yanında olduğumuz Türk milletinin efendisi olan çiftçilerimizdir.
Tarihler 05 Kasım 2020’yi gösterirken müjdeli haberi Sayın Vekil sosyal medya hesabı üzerinden açıklıyor. Sizde aynı gün sosyal medya hesabınızdan bunu duyuruyorsunuz. Cuma günü paraların tamamının ödeneceğini söylüyorsunuz, yani 1 gün sonrasını işaret ediyorsunuz. Bizde bu takdire şayan müjde ile sizleri takdir ettiğimizi beyan etmiştik. Bu tarihlerde üreticinin % 50’lik alacağının olduğu ama söz konusu verilen tarihten sonra paranın tamamının değil de peyderpey yatırılması söz konusu olunca 28 Kasım 2020 tarihinde İYİ Parti İlçe Başkanı olarak çiftçinin mağduriyetini dile getirmek ve kamuoyu ile paylaşmak benim asil görevimdir.
Malumunuz üzere tabiri caizse ağlamayan çocuğa meme verilmez hesabı bu yazıma istinaden kamuoyunun verdiği tepkilerle 30 Kasım Pazartesi 2020 tarihinde paraların hesaplarına yattığının üreticilerden gelen teşekkür telefonlarından öğrenmiş oldum. Sayın İşcan şunu unutmayın ki, bizim amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemektir. Biz İYİ Parti olarak gerçekleri yazmaya, görmezden gelinen sorunları dile getirmeye, velhasıl halkımızın bize vermiş olduğu muhalefet görevini en İYİ şekilde yerine getirmeye devam edeceğiz. Her daim söylediğimiz gibi Karacabey’in üreticisi, çalışanı, emeklisi, çiftçisi, sanayicisi taşı toprağı hepsi bizim! Biz ayrıştırıcı değil birleştirici olmaya devam edeceğiz. Doğrusunu İYİ bildiğimiz olaylar içinde en kuvvetli mücadelemizi vereceğiz.
Yani demem o ki, bu açıklamamda yer alan dekontlara iyi bakın! Açıklamanızda müfteri olmakla suçladığınız şahsım değildir ve istifa etmesi gereken kişi de siz olmalısınız! Biz doğru mücadelemize devam edeceğiz. Ama şunu bilmek istersiniz diye düşünüyorum, sahibi olduğum şirketin hâla alacağı bulunmaktadır. Bu bilgide sizde kalsın.”