Dünyada her yıl 12 milyon kişiye inme tanısı konulduğu ve 7 milyon insanın inme sebebiyle hayatını kaybettiğini belirten Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Doç. Dr. Nilüfer Büyükkoyuncu Pekel, risk faktörlerinin bilinmesinin inme riskini önemli ölçüde azaltabileceğini söyledi. Nöroloji Doç. Dr. Nilüfer Büyükkoyuncu Pekel, Dünya İnme Günü kapsamında açıklamalarda bulundu. Sağlık Bakanlığı’nın bu yıl ki temayı “İnme Beklemez: Erken Davran!” şeklinde belirlediğine dikkat çeken Doç. Dr. Pekel, inmede erken müdahalenin hayat kurtardığına dikkat çekti.
İnmenin önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu dile getiren Doç. Dr. Pekel, “Kol ve bacaklarda ani başlayan tek taraflı güçsüzlük veya uyuşma, konuşma güçlüğü ve bozukluğu, yüzde asimetri, çift görme, dengesizlik ve bilinç seviyesinde değişiklikler gözlemlendiğinde inme belirtileri olabileceği düşünülerek en kısa zamanda uygun tedavi merkezine başvurulmalıdır. Zaman kaybı, beyin kaybıdır, yani zaman kavramı erken tanıda önemlidir. İnme geçiren hastada zamanın doğru kullanımı ile yaşam kalitesi ve değerli anılar kurtarılabilir. İlk 4.5 saat içinde yapılan girişimler sayesinde hastalığın etkilerine daha az maruz kaldığı ve bu hastalığa bağlı olarak engelli olma, ölüm oranlarında azalma görülmüştür.” şeklinde konuştu.
“Yüzde 90 önlenebilir”
İnme oluşumunda en önemli risk faktörlerinin sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün ve alkol kullanımı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Pekel, “Bu risk faktörlerinin olumsuz etkileri nedeniyle kişilerde yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ve obezite gibi durumlar ortaya çıkmakta, bunlar da inme gelişme riskini arttırmaktadır. Yapılan araştırmalar, ufak yaşam tarzı değişiklikleriyle inmenin yüzde 90 oranında önlenebileceğini göstermektedir.” diye konuştu.
İnme Riskini Azaltmak İçin yapılması gerekenleri sıralayan Doç. Dr. Pekel, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Tütün ve alkol kullanımından uzak durulmalı ve sigara dumanına maruz kalınmamalıdır. Günde en az 30 dakika fiziksel aktivite yapılmalıdır. Diyette yağ, şeker ve tuz azaltılmalıdır. Bol sebze tüketilmelidir. Ayrıca doktorumuza danışarak kan basıncı, kan yağları, kan şekeri ve kilomuzu öğrenmeli, doktorumuzun önerilerine uymalıyız. Aile bireylerimizi de sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleri konusunda teşvik etmeliyiz.”