Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) Yüksek Danışma Kurulu, ülkenin mevcut ekonomik durumu ile gelecekte yapılması gerekenler hakkındaki görüş ve önerilerini kamuoyuyla paylaştı. Devleti yönetenleri üstü kapalı uyaran BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu, “Türkiye’yi dünyadan negatif ayrıştıran konu önümüzdeki 6 ay içinde gerçekleştirilecek olan seçimdir. Bu seçim süreci, istikrar açısından 2023’ü, çok da öngörülebilir kılmamaktadır. Buna bir de yüksek asgari ücret ile EYT’nin getireceği deneyimli çalışanını kaybetme riski de eklenince iş insanları, sisli denizde buzdağına çarpmamak için gemisinin dümenindeki kaptan durumuna düşmüştür ve işi çok zordur.” denildi.
BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay imzasıyla yayınlanan dikkat çeken açıklamada şu görüşlere yer verildi: “Dünya ekonomisi, pandemi süreciyle birlikte ekonomik bir tsunaminin etkisine girmiştir. Önce geri çekilen talep, pandemi koşulları hafifleyince bu kez dev dalgalar halinde geri dönmüştür. Arz ve tedarik zincirinde yaşanan kırılma, bu talebi karşılayamamış ve arz yönlü enflasyon dünya ve Türkiye’de farklı yakıcılıkta da olsa yaşanmaya başlamıştır.
Şimdi de bu enflasyonun dizginlenme çalışması bu kez bir durgunluk yaratmak üzeredir. Gelinen noktada enflasyon zirveyi görmüş ve geri çekilme başlamıştır. Ancak, dünyayı ve Türkiye’yi bekleyen başka bir sorun görülmektedir; bu tsunami öncesi olan enflasyon rakamlarına uzun yıllar dönememek…
Enflasyon, ülkemizde yüzde 85’ler zirvesinden, yıl içerisinde yüzde 45’lere düşecek gibi görünmektedir. Ancak buna yakın rakamlar, hayatımızda uzun bir süre yer alacaktır. Bu sorun, dünyanın da sorunu olarak karşımızda durmaktadır.
Türkiye’yi dünyadan negatif ayrıştıran ise önümüzdeki 6 ay içinde gerçekleştirilecek seçimdir. Bu seçim süreci istikrar açısından 2023’ü, çok da öngörülebilir kılmamaktadır. Buna bir de yüksek asgari ücret ile EYT’nin getireceği deneyimli çalışanını kaybetme riski de eklenince iş insanı, sisli denizde buzdağına çarpmamak için gemisinin dümenindeki kaptan durumuna düşmüştür ve işi çok zordur.
Türkiye’nin, seçim atmosferini çok da uzun bir sürece yaymadan hızla sonuçlandırması ve dünya ile uyumlu, kurumların, kendi alanlarına yönelik temel işlevlerini yerine getirebildiği, bilimsel birikimleri ve tarihsel deneyimleri dikkate alan, tutarlı ekonomi politikaları çerçevesinde, istikrarlı, öngörülebilir ve güven vaat eden bir ülke olarak hak ettiği yeri almasını temenni ediyoruz.
Son aylarda tekstil ve hazır giyimde yaşanan iş kayıpları da bizleri endişelendirmektedir. Yeni yılla birlikte bu alanda maliyetler katlanarak artacaktır. Bu konuda özel tedbirler alınması, başta istihdam olmak üzere, kentimiz ve ülkemiz sanayi birikimlerinin heba olmaması açısından önemlidir.
Ayrıca giderek zorlaşan finansa ulaşımın bir an önce kolaylaştırılması da gereklidir.
Seçimin ardından kazanana bakılmaksızın, yabancı ve yerli yatırımcıya güven ortamı tesis edilmelidir. Bunun da, hem ülkeye milyarlarca dolar girişine, hem de rekabet gücüne olumlu etkisi olacaktır.
Üretimde insan faktörü çok önemlidir. Türkiye, yetişmiş insan gücünü, bir süredir batıya kaptırmaktadır. Bunu ortadan kaldıracak, özgürlük, yaratıcılık ve ekonomik tatmin unsurları acilen tesis edilmelidir. Aksi halde geleceğimizi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız.
Yanı sıra eğitim kalitemizin de günümüzün koşullarına uygun olarak akıl ve bilimle uyumlu olarak yapılanması ülkemizin yarınları için olmazsa olmaz bir koşuldur. Bizler BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu Üyeleri olarak, görüş ve önerilerimizi kamuoyunun bilgi ve değerlendirmesine sunuyoruz.”