Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi’nin son toplantısında İYİ Parti Karacabey ve Büyükşehir Meclis Üyesi Adnan Akın, ‘liyakatsiz’ sözünü sarf edince Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tepki gösterdi. Yaşanan sözlü tartışma mecliste gerginliğe sebep oldu.
Büyükşehir Meclis Toplantısında İYİ Parti Grup Sözcüsü Karacabeyli Meclis Üyesi Adnan Akın ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş arasında sözlü tartışma yaşandı. İYİ Parti Grup Sözcüsü Adnan Akın, “İlk üç gün hiç bir şey yapılamadı. Öylesine hazırlıksızdık ki konusunda uzman kişileri deprem bölgesine ulaştıramadık. Liyakatsizliğin acısını 13 milyon kişiye, dolaylı olarak 85 milyon kişiye yaşatmış olduk.” dedi.
Akın’ın bu sözüne karşılık, “Kim liyakatsiz kardeşim?” diyen Aktaş, sert sözlerle muhalefete yüklendi. Aktaş, “Orada can çekişiyor millet. Hemen bir gece yapalım kardeşim. Hemen planlayın bir tane gece. Bütün meclis üyelerimiz dahil. Basın mensupları dahil gidelim dönelim olay mahallinde. İkinci günü neredeymiş? Üçüncü günü neredeymiş? Tek tek gezdiğimi söylüyorum. On bir tane vilayette binlerce bina çökmüş.” ifadelerini kullandı. Aktaş, şöyle devam etti: “İlk günden itibaren herkes oradaydı kardeşim. Gezmeye falan gitmedim oraya, ya da fotoğraf çekmeye de gitmedim. Ama gördüğüm o dehşet manzaralarının fotoğraflarını çektim. Ama sanki buradan hükümete giydirmek, efendime söyleyeyim, birilerine laf söylemek gibi sözü olan varsa bana göre bu size geri döner. Gidilmedi, edilmedi gibi safsatalarla bu işleri söylemesinler. Devletin bütün kurumları seferber olmuş. Kimse bunu inkar edemez.”
İYİ Parti Grup Sözcüsü Adnan Akın da şu ifadelere yer verdi: “6 Şubat Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve Elbistan merkezli 7.6 şiddetinde, bazı bilim insanlarımızın ifadesine göre de 11 şiddetinde hissedilen bir depremle yıkıldık. Yollar kapandı, ulaşım durdu, ilk üç gün hiçbir şey yapamadık. Öylesine hazırlıksızdık ki konusunda uzman kurum ve kuruluşları bile devreye sokmakta geciktik. Liyakatsizliğin acısını çok ağır bir şekilde 13.5 milyon kişiye, dolaylı olarak da 85 milyona yaşatmış olduk. Bu felakette yaşamını yitiren vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve yakınlarına sabırlar dileriz. Milletimizin başı sağ olsun.
Ülkemizin % 60’ı deprem bölgesinde olduğu halde yıllardan beri bu bölgede Erzincan, Hakkari, Van, Çaldıran, Gölcük ve Düzce depremlerini yaşayan biz değil miyiz? Kendi bölgemizde Gönen, Manyas Depremleri’ni yaşamadık mı? “Bu neden benim başıma geliyor” diyorsan, bir Şaman öğretisi şöyle der; “Ders, sen öğrenene kadar devam eder.”
Depremle yaşamasını öğrenen Japonya’daki mimar ve mühendislerin “bizler binaları barınmak için değil, insanları korumak için tasarlıyoruz” ifadeleri ile depreme bakış açılarının ne olduğunu anlatmış olmuyorlar mı? Ama biz ne yapıyoruz? Bilim insanlarımızı dinlemediğimiz gibi, mimar ve mühendis odalarını bile dışlamaya çalışıyoruz. Mühendisini, mimarını, bilim insanını hiçe saymakla bu depremler bitiyor mu arkadaşlar? Kaçak yapılaşmalarla sonuna kadar mücadele edebiliyor muyuz? Hayır. Çünkü nasıl olsa bir af çıkar yakında diyoruz.
Gelecekte yaşanacak olan depreme karşı bir hazırlığımız var mı?
Bilim insanlarının ifadesine göre Bursa ve ilçelerini 7 şiddeti civarında beklenen depremlere ne kadar hazırlanıyoruz? Ulaşım master planlarımız, toplanma alanlarımız, çadır ve konteyner kurulacak sahalarımız, mobil iletişim istasyonlarımızın yerleri hakkında bir çalışmamız var mı?
Bursa’mızın ana ulaşımını sağlayan şehir içindeki İzmir-Ankara yolu, Yalova yolu, Mudanya yolu olası bir depremde kapanırsa halimiz ne olur? Hiç düşündünüz mü? Acil çıkış güzergahlarımız ile ilgili bir çalışmanız var mı?
Sayın Başkan, farkındaysanız Bursa’nın geleceğini bile planlayamıyoruz. 100.000’lik planlar bitmedi, 25.000’likleri güncelleyemiyoruz. Çünkü dışarıdan hep müdahaleler var. Arkadaşlar su cenneti olan Bursa’mızda 2035’li yıllarda susuzluk söz konusu diyor akademisyenler. Şu anda bile Gerek Uluabat ve gerekse İznik Gölü’nde çok büyük su çekilmeleri yaşanmaktadır. Birilerinin ‘burasını sanayi yapalım, buna ihtiyacımız var’ diyerek rant devşirmelerinin önüne nasıl geçeceğiz?
Sayın Başkan, üzerine fay hatlarının da işlendiği revizyon imar planlarımızı meclisimizce onaylanarak güncellememiz gerekmez mi? İşte bu planlarımıza sahip çıkarsak o zaman suyumuz da olur, aşımız da.
“Deprem öldürmez, çürük binalar öldürür” ifadesini biraz irdelemek istiyorum. Akademisyen hocalarımız ile konuşmalarımızda, onların bir ifadesini hiç unutmam; “Arkadaşlar yapının ¼ ü toprağa girmelidir” derlerdi. Deprem bölgesinde, yapıların köksüz ağaç gibi yana yattığını görünce ne kadar haklı olduklarını anladım. Bu nedenle, ovalarda inşa edilen yapıların bodrum katlı olarak yapılması elzemdir. Afet bölgesinde, İmar Barışı ile sorunların çözülmediğini, büyük yıkımların ve acıların ne kadar fazla yaşandığını görmüş olduk.
Orman yangını sonucunda tamamen yanarak yok olan Mustafakemalpaşa Karaköy Mahallesi, devlet eliyle tekrar planlanarak inşa edilmişti. Ancak arazinin jeolojik yapısı göz önüne alınmadığından yollar bozulmuş, yeni yapılarda kaymalar oluştuğu için oturmak mümkün olmamıştır. Bu sebeple tekrardan arazinin jeolojik yapısı dikkate alınarak hazırlanan imar planlarını meclisimizce onaylamadık mı?
Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak mimar ve mühendis odaları ile acilen toplantılar yapılmalı, proje yapım, denetim, kontrol konuları ile ilgili acil kararlar alınmalı ve derhal çarpık yapılaşmanın önüne geçilmelidir. Afet bölgesine baktığımız zaman yolların inşaat artıkları ile kapandığını gördük. Bursa’mızın mevcut sokaklarını gözünüzün önüne getirin. Bu yollar deprem sonucu kapandığında; itfaiye, ambulans gibi ilk yardım araçları nasıl girecek hiç düşündünüz mü? Yapılaşmalar için yer seçimine özen gösterilmeli, mevcut tarım alanları konuta ve sanayiye heba edilmemelidir. Bursa merkez ve ilçelerindeki yapıların yıllara göre durumu tespit edilerek, acilen risk analizi yapılmalı ve bu raporlar doğrultusunda ivedilikle yeni planlama çalışmalarına başlanmalıdır.”