Kamuoyunun takdirine sunuyoruz!

Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, 7 Eylül 2020 tarihli Yörem Gazetesi’nde yayımlanan, “Maalesef Kral Çıplak”, 23 Eylül 2020 tarihli “Karacabey Belediyesi’nde Sayıştay Depremi”, 25 Eylül 2020 tarihli “Biz yasalardan çok talimatlara göre çalışıyoruz”, 5 Ekim 2020 tarihli “Başkan neden hesap vermiyor” ile 7 Ekim 2020 tarihli “Başarısızlığınıza kılıf aramayın Sayın Özkan!” başlıklı haberlerimizle ilgili Belediye Avukatı Burcu Elçin ve eşi AK Parti Belediye Meclis Üyesi Armağan Elçin tarafından önce Noter kanalıyla tarafımıza düzeltme metni göndermiş, ardından tarafımızca dikkate alınmayan bu tebligatları hukuka taşıyarak, tekzip yolunu tercih etmiştir.

Karacabey Sulh Ceza Hakimliği, 2020/1171, 2020/1167, 2020/1236, 2020/1240 ve 2020/1282 Değişik İş No’lu dosyalar üzerinden söz konusu tekzip metinlerine tek satır bile gerekçe yazmayarak sadece “…dolayısıyla talebin yerinde olduğu anlaşılmıştır” diyerek, tekzip metinlerinin yayınlanmasına karar vermiştir. Bu karar sonrası bizler de yazılarımızın arkasında durarak Bursa Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’ne itirazımızı gerçekleştirdik.

Geçtiğimiz Çarşamba günü 5 dosyadan ikisine Bursa 3. Sulh Ceza Hakimliği’nce ve aynı hakim tarafından yine tek satır bile gerekçe belirtilmeden tekzip yayınlama kararı çıkarken, diğer 3 dosyanın ise Bursa 4. Sulh Ceza Hakimliği’nce bir başka görevli hakim tarafından reddine karar verildi. (Yargı eliyle reddedilen tekzip kararlarıyla ilgili haberler iç sayfamızda)

Söz konusu bu kararda ise; “…yapılan paylaşımların eleştiri mahiyetinde olduğu ve kişilik haklarını zedeleyici, haysiyetini hedef alan şeref ve küçük düşürücü hakaret nitelikte olmadığı, yapılan paylaşımlarda hakaret içeriği olmadığı, tekzip talebi kapsamında değerlendirilemeyeceği, kararın etkisi göz önüne alındığında ölçülü olmayacağı, yapılan haberlerin basın hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmış, itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir.” denilmek suretiyle tekzip kararlarını doyurucu ve açıklayıcı bir gerekçeyle reddetmiştir.

Bu kapsamda Karacabey Belediyesi’nden YÖREM Gazetesi’ne gönderilen 5 dosyadan ikisine tekzip kararı verilmesi sebebiyle, geçtiğimiz Cuma günü gazetemizde yayımlanan ‘cevap ve düzeltme yazıları‘nı kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

“Tek isteğimiz; Adil bir yargılama”

Öte yandan, söz konusu gelişmelerle ilgili haberleri kaleme alan Yörem Gazetesi İmtiyaz Sahibi Şaban Önen ise, şunları kaydetti: “23/09/2020 tarihinde “Karacabey Belediyesi’nde Sayıştay Depremi” ve 25/09/2020 tarihinde kaleme aldığım, “Biz yasalardan çok talimatlara göre çalışıyoruz” başlıklı yazılarım, geçtiğimiz hafta Bursa 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin vermiş olduğu tekzip kararı ile sonuçlanmıştır. Hakimlik, tek satır gerekçe sunmadan yerel mahkemenin kararı üzerinden Karacabey Belediyesi’nin itirazını kabul etmiştir.

Doğrudan bir kişinin beyanı ile “KESİN” bir karar verilmek suretiyle işletilen bu sürecin hukuki olmadığı kanısındayım. Kişilerin korunması gereken en büyük hakları olan savunma haklarının ihlal edilircesine ve basın özgürlüğüne adeta gem vururcasına alınan karar ile oluşturulan mağduriyetin kabul edilmesi mümkün değildir. Ancak bizler her şeye rağmen yine de Türkiye Cumhuriyeti Hukuku’na olan saygımız neticesinde bir takım kararları yerine getirmek zorunda bırakıldık. Alınan bu kararların vicdanları sızlattığını üzülerek ifade etmek istiyorum. Ümit ediyorum ki, son günlerde toplumun büyük bir kesimi tarafından tartışılan hukuk sistemi, acilen yapılacak reformlarla adil bir yargılama döneminin başlangıcı olur.

Şüphesiz ki, son 7 yıldır yaptığı uygulamalarla Karacabey’de tek söz sahibi olmak isteyen kişiye bağlılığımızı göstermediğimiz için yani bir bakıma kalemimizi kiralamadığımız için bu tür sindirme uygulamalarıyla karşı karşıyayız. Yapılan bu girişimler bizleri hiçbir zaman yıldırmayacak, doğru bildiğimiz yoldan da döndürmeyecektir. Halka doğru haber verme sorumluluğu bilinciyle, basın ahlak ve ilkeleri çerçevesinde zor şartlarda da olsa haberciliğe devam edeceğiz.

Ayrıca, siyasi ve kamu gücünü elinde bulunduran Karacabey Belediye Başkanı Sayın Ali Özkan’a da tavsiyem; insanlarımızın son günlerde aş ve iş peşinde koştuğu gerçeği ortadayken, kamu kaynaklarını kullanarak şatafattan ve gösterişten uzak bir şekilde Belediye’de bir takım tasarruflara gitmelidir. Belediye ve şahsı hakkında çıkan haberlere birçok yolla yanıt verme imkanı varken, halkın parasıyla Noter’leri, yeğenini, Bursa’dan ithal edilen hukukçuları ve mahkemeleri meşkul etmesinin bir anlamı yoktur.

Bir bardak suda fırtına kopardılar

Karacabey’de yaptığımız ilkeli gazeteciliğimizi bir kenara bırakın YÖREM’in varlığından bile rahatsız olanlar, geçen Cuma günü yayımladığımız ‘cevap ve düzeltme’ yazılarından sonra adeta zafer sarhoşluğuna büründüler. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan birkaç yandaş ve ‘doğrudan teminciler’; “Adalet yerini buldu. Yalan haberlere yargıdan tokat gibi cevap. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.” gibi söylemlerle sosyal medya hesaplarından YÖREM’i linç etmeye yönelik girişimlerde bulundular. Ancak başarılı olamadılar.

Bu konuyla ilgili hayatta tek bildikleri ‘algı’ya yönelik bu paylaşımları gerçekleştiren azınlık zümreye de birkaç kelimeyle cevap vermek istiyorum. Zaman hiç kuşkusuz ki gerçekleri bir gün su yüzüne çıkarır. Ve gün gelir adalet herkese lazım olur.

Ben haberlerimin arkasındayım. Yaptığım haberler doğru, güncel ve gerçek haberlerdir. Sayıştay, Karacabey Belediyesi’nde soruşturma yapmıştır. Sonucunda da denetçiler tespitlerini olumsuz bir şekilde rapor etmiştir. Bu soruşturmayı ben yapmadım. Söz konusu raporları da ben hazırlamadım. Belediye’de çalışan birçok personele gönderilen ve savunma istenilen bu evraklar yalan ise ben gazeteciliği derhal bırakmaya hazırım. Aksi bir durum söz konusuysa sizde görevlerinizi bırakmaya, Bursa’da edinemediğiniz itibarı Karacabey’de aramaya ve belediyeden doğrudan teminle nemalanmaya son verecek misiniz? Hodri Meydan!”