Ahmet Aygün Ata
Tarımın başına tarımla ilgili bir bakan atanınca ülkece sevindirik olduk! O canım Bakanlığı ne doktorlara, ne ekonomistlere verdiydik de, aldattılar ayıptır söylemesi!
Bu kez tarımı gözünden, pardon turnayı gözünden vurmuştuk. İlk kez liyakat işlemişti. Düşlere daldık. İki üç yıla kalmaz 1 milyon ton buğday, 800 bin ton arpa-yulaf üretir, fındığın tekeli olur, ayçiçekte lider, yağda dünyayı besler olurduk diyorduk ki… Maalesef atamanın mumları söndü.
Bundan önceki liyakat sahibi olmayanlar gibi tarımla ilgisi ve bilgisi olan Bakanımız ne bir tasarı sundu, ne bir program hazırlığı yaptı. Durmadan “Şu kadar teşvik hesaplara yattı” demekten gayrı gördük ki, gidenler aynı tas gelen aynı hamam!
Yani iki gözüm, yani A güzel yurttaşım, yani ey benim bahtı kara çiftçim, yani ey benim kemre kokulu hayvancım… Baş 21 yıldır aynıydı. Yön ABD’de çizilmişti. Dünya Ticaret Örgütü bunların dışında bir şey yapamazsınız demişti. Bizde hep dağdan en azından tepe doğurmasını bekledik. Fare bile doğurmadı. Ellerimiz bomboş kaldı, vesselam!
Sudan’a, Somali’ye çiftlikler kurulmuş idi. Afrika açılımı tamam idi. Büyük Türkiye düşünden sonra Büyük Sudan düşü gösteriyorlardı ki, halk canciğer kuzu sarması oldukları adamı indirdi. ABD’de ülkeyi demokrasi adına(!) ülkeyi ikiye böldü.
Afrika’dan gelecek sandığımız ürünleri bırakın posası da gelmedi, silajı da, küspesi de.
Artık kim yiyor, kimler yiyor, nasıl yiyor bilmiyoruz. Aksırıncaya kadar mı yediler/ yiyecekler yoksa tıksırıncaya mı kadar yediler/yiyecekler en büyük yargıç olan tarih gösterecek.
AK Parti iktidara gelene dek 400 bin ton şeker satan Türkiye Cumhuriyeti, 2022’de şeker dış alımı yapan ülke oldu. Elhamdülillah!
Venezuela ABD tarafından 50 yıldır sömürülen bir ülke. Venezuela halkının ABD bankalarında bulunan paralarına mafya devlet ABD el koydu. Canı sıkıldıkça Venezuela’da darbe yapmaya başladı. Artık köprünün altından çok sular akmış, ABD’nin düdüğü elinden alınmıştı. Venezuela’da devrim oldu. Ya ülke ne durumdaydı?
Halkının okuma yazma oranı 2000’lerin başında yüzde 38. Hemen hemen her şeyi dışarıdan alıyorlar. Neyle? Borçla. Ödeyemediler. Neden petrolü mafya devlet ABD içiyordu. Ahlaki çöküntü, cinayet, uyuşturucu, fuhuşta ilk sıralara yerleşti Venezuela. Petrolünden daha çok uyuşturucusu ile ününe ün kattı.
Tarım alanları kısıtlı, tahıl üretiminde kendine yetemeyecek olan Venezuela’da buğday ekmeye karar verdik. Yurttaşlar olarak merak ettik. Bakan Tarım kökenli. Tarım kökenli bir insanın yetersiz ve uygun olmayan arazilere ekim yapar mı? Özellikle ülkeyi yönetenler bunu nasıl yapar? Açıklama bekledik, yok. Olamaz da zaten. Yüz binlerce, hatta milyonlarca dönüm tarım arazisini üretimden uzaklaştırmış, çiftçi ve hayvancıyı yerle bir etmiş AK Parti bunu ne amaçla yapar diye düşündük/düşünüyoruz.
Tam bu düşünceler yumağına düşmüşken…
“Bizim hayvancılar, bu işi bilmiyor” oldular mı! Hoppala Paşam, Malkara Keşan!
ANAP ve AK Parti dönemlerini yaşayarak dünyada hayvan sayısında ilk beşte iken, şimdi Uruguay, Sırbistan, Ukrayna demeden hayvan alır duruma getirilmedik mi?
Meğer bunların tüm suçu, bizim hayvan bakanlarımızmış ya!
Karacabey’de hayvancılıkla uğraşan dost ve büyüklerimle oturdum. Hepsini bir güzel haşladım. “Siz dedim AK Parti’yi iktidardan indirmek için dış güçlerle işbirliği yapıyorsunuz. Ne yaptınız koyuna, ineğe, kuzuya, keçiye yediniz mi, bir yerlere mi gizlediniz ?”
Kimi “git işine” dedi. Kimi “yedim anasını satayım” dedi. Kimi susarak sözünü söyledi. Kimi canhıraş bir duyguya büründü. Hasılı suçu kabul ettiremedim.
Yoksa birileri aldatmış mıydı hayvancılık ile uğraşan yurttaşlarımızı bilemedim.
Danışmanları da yoktu ki, yanlış bilgiler verip hayvanlarına zarar verecek şeyler yapsınlar.
“Oğlanın adı Yaşar, karakolda doğru söyler mahkemede şaşar” Bu türkümüz dilime dolandı.
Venezuela’da buğday ekmeye giden AK Parti, iktidar olduğu ülkenin (Türkiye) tarım alanlarını üretim yapmaz duruma getirmiş. Satıp beton diktirmiş. Ekenleri mahkemeye vermiş. (Tütün ektirmeme yasasına muhalefet eden 56 yurttaşımız hakkında Malatya’da dava açılmış, üç yıl sonra)
Haraların işe yarar tüm bölümlerini çürümeye bırakmış. Tarımla ilgili Türkiye Cumhuriyeti kurumları yerine İtalyan Ferrero firmasına 300 milyon vermiş. Saman dış alımı acısını yaşatmış. Çiftçi ve köylüyü tarımdan koparmış. Köyleri terk edilmiş yerler durumuna sokmuş.
Amma…
Çiftçi suçlu! Köylü suçlu! Hayvancılık yapan suçlu!
Karakolu seçim meydanları yerine koyalım. Mahkemeleri yürütme makamları. Kısacası AK Parti karakolda da mahkemede de şaşmış!