Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, ülke gündeminde olan konularla ilgili bir basın açıklaması yaptı. Ülkenin en önemli sorunlarının başında gelen ekonomideki problemlerin büyüdüğünü ifade eden Koçak, “Ekonominin birinci meselesi üretimdir. Milli gelirdeki artış üretimle gerçekleştiği takdirde ve gelirin adil dağılımı ile ülke huzur bulur. Çiftçi ve esnaf ayakta duramıyorsa, sanayici yatırım yapamıyorsa, insanlar en temel zaruri ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorsa burada ciddi bir problem var demektir.” dedi.
Ekonomimizdeki en büyük kara delik olan faiz ödemelerinin her geçen gün büyüdüğünü dile getiren Başkan Koçak, “2021 yılının Ocak ve Şubat aylarında 32,5 milyar lira faiz ödemesi yapıldı. 2 ayda ödenen faiz yüzde 50’den fazla. Böyle devam ederse Türkiye borca mahkûm hale düşer. İktidar birtakım çalışmalarla ekonomiyi düzeltme çabasına giriyor. Ancak bu çabalar ekonomiyi düze çıkarabilmekten uzak” ifadesini kullandı.
Siyonizm’in bölgemiz üzerindeki emellerini bilmeden buna engel olmadan İslam coğrafyasına huzurun gelmeyeceğini ifade eden Koçak, “Bu bölgeyi kana bulayarak yeniden şekillendirmek istiyorlar. Büyük Orta Doğu Projesi’nin asıl adı ve amacı Büyük İsrail’dir. Bu nedenle bölgede İslam ülkelerinin bir araya gelmemeleri için ellerinden geleni yapıyorlar. Ülkemiz bu nedenle dış politikada duyarlı olmalıdır. Ancak bu ABD ve İsrail’e stratejik müttefik olarak bölgedeki acı ve gözyaşını dindiremezsiniz. Bu vebalden kurtulamazsınız.” değerlendirmesinde bulundu.
Gündem ile ilgili başlıkları da değerlendiren Zeynel Abidin Koçak, gazetecilere yönelik yapılan saldırıları şiddetle kınadı. Koçak, “Fikir insanlarına şiddet ve saldırıların yapılması sadece gaflet değil hıyanetin de işaretidir. 2019 yılında 34, 2020 yılında 17 gazeteci saldırıya uğramış. Adım adım rekora doğru gidiyoruz. Levent Gültekin’in son zamanlardaki değerlendirmelerinin hiç birine katılmıyoruz ama kendisine karşı fiziki bir saldırı yapılıyorsa bu saldırının da tamamen karşısındayız. Düşünme yeteneği olmayanlar ancak saldırı ile problem çözmeye kalkar. Yapılan saldırıları şiddetle kınıyorum.” ifadelerini kullandı.
Son günlerde artan kadına yönelik şiddet olayları hakkında da değerlendirmelerde bulunan İlçe Başkanı Koçak, “Üzülerek ifade ediyoruz ki, son zamanlarda ülkemizde kadına yönelik şiddette artış yaşanıyor. Bu kanayan yarayı durdurmak için gerekli adımları atmakla mükellefiz. Annelerimizin, eşlerimizin, kızlarımızın güvende ve geleceğinden emin bir şekilde yaşaması için çalışma ve eğitim hayatı başta olmak üzere diğer tüm alanlarda gerekli düzenlemeleri yapmak mecburiyetindeyiz.” dedi.
Sadece kanunlar ile de kadına şiddetin önüne geçilmeyeceğini kaydeden Koçak, şunları söyledi: “İstanbul Sözleşmesi’ni kabul etti Türkiye. Ne oldu? Kadına şiddet 10 misli arttı. Toplumda gerekli adımlar atılmalıdır. Aileyi korumadan kadına şiddeti önleyemezsiniz. Cinayetler son zamanlarda artıyor. İnsanların ekonomik, sosyal ve siyasi sebeplerle psikolojisi bozuldu. İktidarı, siyasileri ve kadın örgütlerini şiddet konusunda salim bir akılla meseleye yanaşmaya davet ediyoruz. Ekonomik bunalıma giren bir ailede şiddet maalesef daha kolay ortaya çıkar. İktidarın ekonomiyi düzlüğe çıkaramaması da bu problemlere sebep oluyor.”
Problemlerin giderek büyüdüğü, geçim zorluğunun arttığı böylesi bir dönemde iktidarın şeffaf olmayan ihaleler ile garibanın sırtındaki yükü büyütmesini eleştiren Başkan Koçak, “Bu ihaleleri yaparken memurundan amirine, siyasetçisine kadar katarak söylüyoruz hiç mi Allah’tan korkmuyorsunuz bu kararları alırken” dedi. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından Papa Franciscus’un ziyareti anısına basılan skandal pul ile ilgili de konuşan Koçak, “Bu bölgede yaşayan bu bölgenin asli unsuru olan kardeşlerimi aklıselime davet ediyoruz. Dışarıdan yapılan bazı iltifatlar aklınızı çelmesin. BOP ve Büyük İsrail Projesi gerçeğini görün.” ifadelerine yer verdi.
İktidarın üzerinde çalıştığı Siyasi Partiler ve Seçim Yasası Taslağı’nda, terörle ilişiği bulunan siyasi partilere hazine yardımının kesilmesi yönündeki çalışmayı da değerlendiren Koçak, “Zanla gerçek her zaman örtüşmez. Zanla hüküm verilmez. Bir yerde adaletin tecelli etmesini istiyorsanız, adli makamların vereceği kararı beklemelisiniz. Böyle bir karar iktidarın karşısında gördüğü siyasi partilere terör yaftası ile onu suçlamaya zemin hazırlayabilme endişesine neden olabilir.”şeklinde konuştu.