Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, gündeme ilişkin yaptığı açıklamada, Elazığ ve Malatya’daki depremde hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dilerken, yaralılara da geçmiş olsun dileklerini iletti. Koçak ayrıca, ABD Başkanı Trump’ın ‘yüzyılın projesi’ diye takdim ettiği açıklamalarına da sert tepki göstererek, “Zaten İsrail Devleti’nin kurulması bir faciaydı. Trump, maalesef İsrail’in zulmünü artırması için ve Filistinlileri hiçe sayan bir tavır sergiledi.” dedi.
Saadet Partisi Genel Merkez Başkanlık divanı üyeleri ve çevre illerdeki teşkilat mensuplarıyla Elazığ ve Malatya’da depremzedelerle bir araya gelerek acılarına ortak olduklarını söyleyen Koçak, “Günlerdir milletimiz bu acı ile çalkalanıyor. Hepimizin yüreği yanıyor. Bu depremde millet olarak tek yürek, tek vücut olmamız bizi fazlasıyla memnun etti. Bölgede gördüğümüz tablo Türkiye’nin her tarafından insanlarımızın ve yardım kuruluşlarının orda olmasıydı. Bu bizim sadece bir deprem anında değil, aslında her zaman dikkate almamız gereken bir husus. Depremin ilk anından itibaren Genel Başkan Yardımcımız Atik Ağdağ ve Konya Milletvekilimiz Abdulkadir Karaduman bölgeye intikal etti ve vatandaşlarımızla beraber oldular.” ifadesini kullandı.
“Alacağımız tedbirler artık gecikmeye tahammülü olmayan tedbirler” diyerek açıklamasını sürdüren Başkan Koçak, “Bütün uzmanlar neredeyse ittifak halinde bölgemizde özellikle Kuzey Hattı’nda İstanbul’a uzanan koridorda ciddi bir deprem beklentisinin olduğu yönünde bilgiler veriyor. Biz geçmişte büyük depremler yaşadık. Şu an bile Sakarya’ya gittiğimizde depremin izleri devam ediyor. Oturulmayan ve hala boş olan binalar var. Bugüne kadar atılması gereken adımlar atılmadıysa, bundan sonra bu adımların atılacağı yönünde tereddütlerimiz var. Deprem olduktan sonra hayıflanmak, dizlerimizi dövmek, ‘bundan sonra mutlaka gerekli tedbirleri alacağız’ deyip üst perdeden konuşmak kimseye fayda sağlamaz. Daha önce sağlamadı, bundan sonra da sağlamaz.” dedi.
Depremle ilgili dikkat edilmesi gerekenlere vurgu yapan Koçak, açıklamasına şöyle devam etti: “Ülkemiz bir deprem bölgesinde olduğu için bütün şehirlerimizi istisnasız ileride olabilecek bir deprem dikkate alınarak, planların buna göre yapılması gerekiyor. Şehir planları depreme göre düzenlenmelidir. İstanbul, bu illerin başında geliyor. Şehir merkezlerinde yoğunluk mutlaka azaltılmalı. Mümkün olduğu kadar yüksek binalardan kaçınılmalı. Mesela Elâzığ’da deprem olunca en büyük sıkıntı trafiğin kilitlenmesi olmuş. İstanbul, Allah saklasın, eğer bir depremle karşılaşırsa emin olun en büyük sorunlardan biri trafik sorunu olacak. Kimse şehirden çıkamayacak, kimse şehre doğru dürüst giremeyecek. Bu problemi İstanbul’da Ankara’da, İzmir’de, Bursa’da, Kocaeli’nde şimdiden tedbir alıp çözmezsek yarın çok geç olur.”
SP İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, “İkinci husus, hasarlı binalarla ilgili çalışma süratle yapılmalı. Eğer takviye edilerek güçlendirilmesi gereken bir imkân varsa o takviyeler yapılmalı ve insanlar o binalarda oturmalı. Eğer bu sağlanamıyorsa o binaların ayakta kalmasına izin verilmeden yıkılmalı ve yerine yenileri inşa edilmelidir. İmar Barışı diye bir düzenleme aslında bir felaketten ileriye gitmez. Ne demek imar barışı? Siz kaçak bir bina yapmışsanız, o da şehrin planını bozmuyorsa onlara geçici olarak bir ruhsat verilebilir. Ama depremde hasar görmüş bir binayı hasarsız gibi kabul etmek aslında doğrudan doğruya cinayete davetiye çıkarmak manasına gelir.” dedi.
Evleri tahrip olan, bütün varlıklarını kaybeden, geçim sıkıntısı çeken ailelere yardım edilmesi gerektiğinin altını çizen Koçak, şöyle devam etti: “Zengin olanlar bu yükü kaldırabilirler. Ama bütün varlığı evinden ve evin içindeki eşyalardan ibaret olan dar gelirli bir insan mutlaka yardıma muhtaçtır. Partizanlık yapmadan ihtiyaca göre bu yardımlar dağıtılmalıdır. İster istemez aklımıza deprem vergisi geliyor. 99 depreminden sonra 72 milyar TL toplandı, peki ne oldu bu paralara? Maalesef bu paraların büyük bir kısmı deprem için kullanılmadı. Onun için depremden sonra mağdur olan vatandaşların mutlaka yardımına gidilmeli ve ihtiyaçları giderilmeli.”
“Eksiklikleri, hataları abartarak iktidarın üzerine gitmenin doğru olmadığını biliyoruz” diyen Koçak, “Bu noktadaki sözlerimizde de mümkün olduğunca ihtiyatlı davranıyoruz. Ancak bazı yetkililerin söz gelimi fısıltıyla; ‘Kamuoyunda algı çok iyi’ demesi şaşırılacak bir durum. Aferin, becermişsiniz! İşinizi yapacağınıza algı oluşturmuşsunuz. Bu sözü kullanmak bile ayıptır. Demek ki siz sadece algı oluşturmak için çaba sarf ediyorsunuz. Vatandaşın derdiyle dertlenmek, derdine çare olmak için değil. Herkes biliyor ki, deprem algılarla değil, ciddiyetle, ciddi tedbirlerle üzerine gidilmesi gereken bir konudur.” ifadesini kullandı.
“İsrail Devleti bir faciadır”
Başkan Koçak, diğer bir önemli konu olan ABD Başkanı Trump’ın ‘yüzyılın projesi’ diye takdim ettiği açıklamalarına sert tepki gösterdi. Koçak, “Trump, ABD’nin başına geçmiş, düşünmeden hareket eden, kendi menfaatleri dışında hiçbir şeyi düşünmeyen bir Amerika başkanı. Tam bir materyalist zihniyete sahip, her şeyi kendi menfaati istikametinde planlayan, dünyanın umurunda olmadığı bir insan. ‘100 yıllık bir proje’ dediği ise İsrail’in zulmünü zirveye çıkaracak olan bir proje. Bizim böyle bir projeye destek vermemiz, dikkate almamız mümkün olmaz.” dedi.
Tüm İslam aleminin rencide edildiğini belirten Koçak, “Zaten İsrail devletinin kurulması bir faciaydı. Trump, maalesef İsrail’in zulmünü artırması için ve Filistinlileri hiçe sayan bir tavır sergiledi. O kadar çelişkilerle dolu ki. Bir taraftan, ‘Kudüs bölünemez ve İsrail’in başkenti’ diyor. Diğer taraftan; ‘Belli bir bölge de Filistin’in başkenti olarak kabul edilmeli.’ İfadesini kullanıyor. Bundan ne anlaşılır? Bu kadar aptalca bir ifade olur mu? Netanyahu ilan etti. Yeniden Filistinlilere ait olan toprakları işgal edeceğini duyurdu. Amerika’nın buna karşı çıkması mümkün değil. Siyonizm diye bir olgu var. Zulüm ile inşa ediyorlar geleceklerini. Zulüm ile abat olunmaz. İsrail’in bu zulmü bir gün gelecek mutlaka geri tepecektir. Bütün dünyayı karşısına alıyor. Bu projeye Amerika’nın içerisinde karşı çıkanlar, Yahudilerin içinde de karşı çıkanlar, Avrupa siyasetçilerinden karşı çıkanlar var.” dedi.
“İslam ülkeleri de bu projenin karşısında olduklarını birlik içerisinde ilan etmelidir” diyen Koçak, şunları kaydetti: “Filistinliler açıkça ve alenen bu projeye tepkililer. Biz buna razı olmadığımızı bütün dünyaya ilan ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin de mutlaka açık ve net bir tavır sergilemesi gerektiğine inanıyoruz. Böyle bırakamazlar. Hem Filistin’in yanında olacaksınız hem de İsrail’in yanında olacaksınız. Hem zalime destek vereceksiniz, hem de mazlum için ‘acıyoruz bunlara’ diyeceksiniz. Bu ikiyüzlülük olur. Onun için bizler Sayın Cumhurbaşkanı’nı açık ve net bir şekilde böyle bir deklarasyona rıza göstermediğini, Filistinlilerin haklarını sonuna kadar müdafaa edeceğini söylemesini bekliyoruz. Böyle bir adıma rıza göstermemiz mümkün değildir. Bunun da bütün vatandaşlarımız tarafından bilinmesini istiyorum. Allah nasip ederse biz hem ülke çapında dile getirmek hem de bütün dünyaya haykırabilmek, Türkiye ve dünyada Filistinlilerin yanında olanlara destek vermek için büyük bir miting tertip etmeyi planlıyoruz. Yakında tarihini ve yerini de duyuracağız.”