Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, düzenlediği basın açıklamasında gündemdeki konularla ilgili olarak önemli değerlendirmelerde bulundu. Koçak, iktidarın suni konular ile gündemi oyalarken, ülkenin ve milletin gerçek gündeminin ise çok farklı olduğunu kaydetti.
Geçtiğimiz hafta sonu Elbistan İlçe Başkanlığı’nın 7’nci Olağan Genel Kurulu’na Genel Başkan Temel Karamollaoğlu’nun katıldığını belirten Koçak, ilçenin havayı kirleten termik santralden şikâyetçi olduğunu dile getirdi. Dünya çapında bu tip santrallerin havayı kirletmesinin minimum dereceye indirildiğini vurgulayan Koçak, “Bizde uygulanan yöntem ise santrali kapatmak. Bu kolay yoldur. Asıl yapılması gereken, havanın daha verimli bir hale getirilmesi ve bundan da havanın minimum düzeyde etkilenmesini sağlamaktır. Devlet gerekirse maliyeti yüksek olan filtreleri karşılamalıdır.” dedi.
Saadet Partisi olarak Türkiye’nin üreterek kalkınmasından yana olduklarını, ancak bu üretimin çevreye olumsuz etkilerinin önüne geçmek konusunda da büyük bir hassasiyet gösterilmesi gerektiğini ifade eden Koçak, “Havanın korunması, suyun korunması, toprağın korunması ve ormanların korunması bizim çevre üzerinde durduğumuz en önemli dört temel başlıktır.” dedi.
Türkiye’nin çevre sorunları ile ilgili çare aramak yerine başka konular ile ilgilendiğini belirten SP İlçe Başkanı Koçak, “Türkiye’nin gündeminde ise bu konular yerine dört hanımefendinin tiyatro izlemesi var. Koca koca adamlar oturmuşlar, ülkenin sonu gelmiş gibi bu konuyu tartışıyorlar. Biz bu anlayış ile bir yere varamayız. Bir dünyaya bakın, bir de bize bakın. Suni gündemler ile ülke yönetilemez. Türkiye’de çevre ile ilgili artık çare aramak mecburiyet haline gelmiştir. Biz bu konunun önemini gördüğümüz için bu konuyu ciddi olarak gündemimize aldık.” ifadesini kullandı.
Belediye başkanlarının AK Parti’ye geçişleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak sözlerine devam eden Koçak, geçişler için iktidarın “teveccüh görüyoruz” açıklamalarını eleştirerek, “Bu kadar basit bir durum değil bu. Eğer teveccüh görüyorsanız İstanbul’u, Ankara’yı neden kaybettiniz? ‘Belediyeciliğin kitabını biz yazdık’ diyerek propaganda yapıyorlar. Doğrudur, belediyelerde yolsuzluk nasıl yapılır? Rant nasıl sağlanır? İsraf nasıl olur? Bunun kitabını yazdınız.” diye konuştu.
İktidarın kendisinden olmayan belediye başkanlarına yönelik uygulamasına partilerinin Kahta İlçe Başkanı İbrahim Yusuf Turanlı üzerinden örnek veren Başkan Koçak, şunları kaydetti: “Bizim belediye başkanımızdan önceki belediye başkanı belediyeyi ağır bir borç yükü altına sokmuş. Normalde mahkemeye verilip bu borcun o eski belediye başkanından alınması gerekir. Ancak onu yapmak yerine fatura şimdiki belediye başkanına çıkartılıyor. Belediyeye ait olan ve vatandaşa hizmet götürmek için kullanılan araçlara haciz getiriliyor. Belediye başkanı çıkıp, ‘borcu bir şekilde tahsil edeceğiz artık ancak araçlara haciz gelmesin’ diyor. Tabii belediye başkanı bunu deyince AKP’nin vatansever belediye meclis üyeleri buna rıza göstermiyor. Belediye başkanını cezalandırmak için bütün ilçeyi cezalandırıyorlar.”
Değerlendirmelerine dış politika gündemi ile devam eden Zeynel Abidin Koçak, “ABD ve İran arasında artan gerginlik bölgenin tansiyonunu artırıyor ve bu, bizi endişeye sevk ediyor. Arzumuz, bu gerginliğin son bulması, bölgemize barış ve huzurun gelmesidir. Ancak bunun için bölgemiz ülkelerinin bir araya gelmesi gerekir. Eğer siz yaşanan kaostan kurtuluşun yolunu Batı olarak görürseniz büyük bir yanılgı içine düşersiniz. Çünkü yaşanan bu kaosun baş aktörü Batı’dır.” şeklinde konuştu.
İslam coğrafyasının içine düştüğü kaosun arkasında ‘Büyük İsrail Projesi’ olduğuna dikkat çeken Koçak, “Bunun farkına varmazsak gerçekleri görmüyoruz demektir. Ancak bunun farkına varırsak buna çözüm bulabiliriz. Bu çözümün ilk adımı bölgedeki bütün ülkelerin bir araya gelmesi ve ne yapacağız diye çare aramasıdır. Bundan dolayıdır ki Türkiye’nin omuzlarına büyük bir sorumluluk yüklenmiş ve aynı zamanda imkân verilmiştir. Çünkü Türkiye D-8, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi oluşumların dönem başkanıdır. Ancak bunu söyleyince ‘biz bunları nasıl bir araya getireceğiz’ diyorlar. Bunlar zaten önceden bir araya geldi. Önemli olan o birliğin devamını sağlamaktır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “gençler evlenmiyor” açıklamasına da değinen Koçak, “Gençler nasıl evlenecek? Üniversite bitiyor, besmele çekip iş bulmak istiyorlar ama iş yok. Üniversite hayatı boyunca tahsilini sürdürmek için devletten aldığı kredinin borcu ile hayata bir sıfır yenik başlıyor. Sonra ‘bu gençler niye evlenmiyor?’ diyor” eleştirisinde bulundu.
Dış politika gündeminin önemli bir diğer başlığı olan Libya konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve iktidara çağrıda bulunan Koçak, “Trump’a, Putin’e, Merkel’e verdiğiniz önem kadar bize, muhalefetin sözlerine de kulak verin. Ancak arkadaşlar muhalefet ne derse hemen onun karşısında oluyorlar. Libya’da ateşkesin sağlanması için Türkiye askeriyeden önce bütün yolları denemelidir. Diyalog ve müzakereden vazgeçilmemelidir. Bütün tarafların bir araya gelebilmesi için çalışılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
İç politika ve dış politikaya yönelik açıklamaları sonrası vatandaşın içine düştüğü ekonomik sıkıntılara değinen Koçak, “Ucuz gıdaya ulaşmak için market market dolaşan insanlarımızın oranı yüzde 87’ye çıktı. İnsanlarımız elli kuruş daha ucuza gıda harcaması yapabilmek için market market dolaşır hale geldi. Ülkemizde çocuğunu okula gönderirken simit parası bile veremeyen babalar, anneler var. Elektriği, doğalgazı kesilen milyonlarca hane var. İç ve dış politikada atılan adımlar ekonomideki yangının üzerini kapatamıyor.” şeklinde sözlerini noktaladı.