Kenan Doğan’ın Kaleminden
Dikkat ettiniz mi, hükümet Ocak ayına gelene kadar çalışan ve emeklileri kapsayan birçok zam açıkladı. Önce asgari ücret arttırıldı; 5 bin 500 liradan tam yüzde 54,66’lık bir atışla (ki bu çok ciddi bir zam oranı) tamı tamına 8 bin 500 TL oldu. Olmasına oldu da bu halkta bir karşılık buldu mu peki? Enteresandır ki hayır! Peki neden?
Çünkü TÜİK’in açıklamış olduğu enflasyon rakamlarına göre bile; Türkiye’de yıllık yüzde 64,27 oranında bir enflasyon var. Yani verilen zam oranı, enflasyon oranını geçememiş.
Peki halk ne oldu da olayın bu kadar farkında? Niye sevinç çığlıkları atan olmadı? Eski yönetimler çok mu farklıydı? Sanki her şey eskiden daha mı güllük gülistanlıktı? Tüm bu soruların cevapları iktisadi olarak cevaplanabilir ama işin içine az bir şey sosyoloji girmiş ise orada cevabımız “Halk da uyandı artık olur”du. Markete giden vatandaş artan ürün raf fiyatları karşısında ne yapacağını düşünüp memleketin ekonomisinin ne boyutta olduğunu artık kendi bütçesine bakarak hesaplayabiliyor.
Bunun için sağcı ya da solcu olmanıza da gerek yok. Zaten iktisat biliminin pek de öyle dini temeli ya da milliyetçiliği çıkarımları yoktur. Bir ülkenin ekonomisi ya yolundadır ya da değildir. Bunu A ya da B partisi ile bağdaştırmaz. Enflasyon yüksektir ya da düşmektedir. İşsizlik oranı ne derece düşürülebilmiştir? Bu gibi sorunlara cevaplar arar.
Rahmetli Ecevit zamanında yazar kasa fırlatan esnafın şimdi artık haber kanalları sayesinde daha bir umut dolu olması hiç şüphesiz profesyonel bir siyaset başarısıdır. Ama şu bir gerçek ki AKP artık Ali Babacanlı, Mehmet Şimşekli yıllarının çok ötesinde! Ekonomide kurum ve finans kuruluşları üzerinde enteresan bir milliyetçilik etkisi hakim, banka reklamlarında bile hep ‘bu toprakların sahibi biziz’ ve ‘kurumlarımızın her daim destekleyicisiydik’ imajını satıyorlar bizlere. Belli ki tek bir merkezden topluma umut aşılanmaya çalışılıyor, bu da şart tabi…
***
Memura ve emekliye ilk önce yüzde 25 zam açıklandı. Ancak tepkiler yükselince bu oran biraz arttırılarak yüzde 30 oldu. Öyle zannediyorum ki bu da pek tatmin etmedi ama bir gerçeği de gözler önüne sermesi açısından hepimiz için büyük bir kazanım oldu; “Sendikalar!!!”
Bu sendika başkanları her ne kadar muhalif gibi görünseler de açıklanan rakamı duyunca ayakta alkışlamaları öyle sanıyorum ki kendi tabanı açısından da gözden kaçmayacak bir detaydır. İşçi her daim sömürülür buna alışkınız zaten; patron ve sendikalar da bu vazifeyi gayet iyi yürütürler ama memur gibi devletin sadık tebaasının enflasyonun altında ezdirilmesi bende seçime yakın bir zamanda yine yeni bir maaş zammı müjdesi kozunun oynanacağı intibasını uyandırdı.
***
Yukarıdaki tabloda G-20 ülkelerine ait enflasyon oranları bulunuyor. Görüldüğü üzere tek rakibimiz Arjantin(!). Ki bakmayın siz Arjantin’in bugünkü perişan haline. Aslında çok değil 20 yıl öncesi gayet normal bir ülkeydi Arjantin. Ama basiretsiz ve hırsız hükümetler sayesinde bugünkü haline geldi koca ülke. Yanlış iktisat politikaları bir ülkeyi mahvetti ve ihracat ülkesi olan Arjantin’i bugün artık parasının bir anlamı olmayan bir ‘muz cumhuriyetine’ çeviriverdi. İbret alınacak çok şey var!