Ahmet Aygün Ata
Türk Ulusu’nun “ah etme” deyim ve atasözleri çoktur. Yanı sıra ozan ve aşıklarımız da ah etme konusunda uzmandır.
“Boğazına dizilsin” , “kör bağırsağından çıksın” , “zehir zıkkım olsun” gibi deyimler gündelik yaşamda neredeyse her gün duyduğumuz ah etme biçimleridir.
Özellikle siyaset yaptığını(!) söyleyen parti, parti yöneticileri, milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe yöneticileri ise “Ah Etme” gruplarının en önde gelenleridir!
Seçim öncesi dönemlerde paketli ürünler dağıtma, aşure dağıtma, simit/kandil simidi dağıtma, lokma yaptırma, defter, kalem gibi kırtasiye gereçleri halkımıza bol keseden dağıtılıyor. Uygulama Yağma Hasan’ın böreği!
Emlak vergisi, çevre vergisi, kiralar, satılan araziler, pazaryeri kiralarının kaynak olduğu bu seçim yatırımı Türk Ulusu’nun iliklerine dek işlenmiş, bir haksız deyim yerinde olarak ‘Haram’ yeme içme yolu durumuna getirilmiştir.
Tevfik Fikret bu gibilere ve siyaset yaptığını söyleyenlere 100 yıl önce şöyle seslenmişti:
HAN-I YAĞMA
Bu sofracık, efendiler – ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor – bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir…
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay…
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar
Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar…
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini…
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
***********************
Yani bugün yenilenler işte böylesine haram, böylesine haksız ve kibre hizmet etmektedir. Dağıtıyorlar diye sevinmeyin, oy vermeyin, özellikle dua etmeyin. Çünkü yiyip içtikleriniz cebinizden hizmet sunmak için alınan vergi ve gelirler.
Yani her parti cebinden değil aslında ‘cebinizden’ dağıtıyor.
Bendende yiyenlere, yedirenlere, Türk Ulusu’nun parasını kendi çıkarları doğrultusunda dağıtanlara… Veeeeee belediye ile devlet bütçesinden ‘dinci terörist’ cemaat ve tarikatlara para aktaranlara… Kör Bağırsağınızda Kalsın!