KORONAVİRÜS VE BİZLER

Mustafa Arı

Ne hale geldik. Herkesi can korkusu sardı. Musafaha etmeye, tokalaşmaya hasret kalacağımız aklımıza gelir miydi? Kabe’ye, camiye gitmekten mahrum kaldık. Bu koronavirüs okulları, camileri, hava alanlarını, sosyal hayatın yaşandığı mekanları kapattı.

“Evde kal! Hayat eve sığar! Hayat evde de güzel!” sloganları ile evdeyiz. Aslında oturup, aklımıza başımıza alıp düşünme zamanıdır.

Koronavirüsten dolayı bizler zaruri ihtiyaçlar dışında evden çıkmıyoruz. Devletimizin aldığı kararlara uymak zorundayız. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın aldığı kararla her gece yatsı ezanından sonra bütün Türkiye’de camilerimizden yapılan dualara bizler de amin diyoruz. Özellikle 65 yaş üstü olan vatandaşlarımızın zorunlu olmadıkça evden çıkmamalarını, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı 14 günlük korunma tedbirlerine harfiyen uymaları hepimizin sağlığı açısından çok önemli bulunmuştur.

Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı bütün kurallara titizlikle uyalım ki, bu beladan kısa sürede kurtulalım inşallah!

Dünya büyük bir korku ve panik içinde kaldı. Acaba insanların yaptıkları hatalar yüzünden mi? Bunlar başımıza geliyor. Maruz kaldığımız her türlü salgın, hastalık ve musibetin Rabbimize kulluk ve insanlık imtihanımıza dahil olduğunu asla unutmadan, dünya ile ilişkimizi yeniden sorgulayarak, bütün insanlık ve bütün varlıklar için dua etme zamanıdır. Allah’ın izniyle  dikkat, tedbir ve dayanışma içinde bu imtihanları aşacağız.

Bu virüsle temizliğin tedbirin ne kadar önemli olduğunu, sağlığın ne büyük nimet, insanın ne kadar aciz olduğunu, Dünyanın fani, ölümün ani ve yakın olduğunu idrakinin farkına vardık. Tedbir bizden, takdir Allah’tandır. Rabbimiz bizi bu virüsten en kısa zamanda kurtarsın.

TEDBİRLİ OLMALIYIZ

Koronavirüs denen bu baş belası ne meretmiş. Hızlıca yayılabilen çok acayip bir illetmiş. Ama biz hep birlikle bunu da atlatacağız. Tüm insanlık şu günlerde dram yaşıyor. Her türlü tehlikeye karşı tedbir almalı. Yoksa tedbirleri az olanın sonları felaket olur.

Bereket ki koronavirüs konusunda bizler erken davrandık. Devletin uyarılarını önemsedik ve uyguluyoruz. Virüs ciddiye alınmazsa hepimiz zarar görürüz. En büyük tedbirsizlik nedir, biliyor muyuz? Ahireti kazanmak için bizler de hiç yok ise bir çaba. O zaman yandık be benim dostum, yandık.

Çabasız cennet istiyoruz. Hem dünya, hem de ahiret hayatımız için gerekli ve yararımıza olan bir iştir. Çünkü insan, tedbiri nispetinde tehlikelerden uzak kalır. Bizi üzen birçok kazanın başında tedbirsizlik yatar. Birçok hastalık da zamanında tedbir alınmamasından dolayı bulaşır ve yayılır.

Her konuda tedbir almak gereklidir. Peygamberimiz: ”Tedbir gibi akıl, güzel huy gibi asalet olmaz” buyurmuş. Tedbirli olmak kötü bir olay karşısında önceden düşünerek önlem almak veya zarardan en az etkilenmek için yapılan alınan önlemlerdir.  Her zaman tedbirli olmakta fayda vardır olacaksa her şey olur ancak tedbiri elden bırakmamalıyız. Sakınılması gereken her şeyde işi sağlam tutmalı. Tedbir bizden, takdir Allah’tandır. Yani tedbir alsak da almasak da Allah’ın dediği olur.

Atalarımız ne güzel söylemişler. Tedbirde kusuru olan, takdire bahane bulur. Yani yapılan her işte, önceden gereken tedbiri almalıdır. Devletimiz virüslere karşı, almış olsa da tedbir, bizlerden de bu konuda bir çaba ve gayret istiyor. Bizlerde buna uymalıyız.