Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, köy nüfuslarının artırılması için köye dönüş projelerindeki kriterlerin cezbedici olmasının gerektiğine dikkati çekti.
Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşmasının temelinin, tarım ve hayvancılıktaki yerli üretime dayandığını vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Tarımda Milli Birlik Projesi başta olmak üzere, Köye Dönüş projeleri gibi tüm tarımsal ve hayvansal desteklerle ilgili projelerde birinci öncelik yerli üretim olmalı. Tarım politikalarımızda ülkemizin potansiyelini en verimli şekilde kullanacak yolları izlemeliyiz. Bunun için de köylerin nüfusu artırılarak eski şaşalı günlerine döndürülmesi gerekiyor. 2007 yılında köylerin nüfusunun toplam nüfusa oranı yüzde 29,5 iken geçtiğimiz yılsonu itibariyle, yani 10 yılda, bu oran maalesef yüzde 7,7’ye kadar geriledi. Köylerin nüfusundaki bu azalma, şehirlerde yoğunluk, trafik, çarpık kentleşme gibi sorunlara da yol açıyor.” diye konuştu.
Köye dönüş projelerinde yaş sınırı olmaması ve ev desteği de verilmesi gerektiğine değinen Palandöken, “2016’dan beri uygulanmakta olan Köye Dönüş Projesi’nin hibe desteği 30 bin TL. Genç çiftçiler için de ayrı projeler mevcut. Fakat bu projelerde 40 yaş sınırı var. Projelerin daha çok insana ulaşması için bu yaş sınırı kaldırılmalı. Bununla birlikte hibe desteğinin miktarı da artırılmalı. Çünkü bu miktar ile köye yeni bir ev yapan ya da var olan evine tadilat yaptıracak olan vatandaşın elinde tarım ya da hayvancılık yapmak için para kalmayacak. Ev onarımı ya da yeni ev yapımı için de destek verilmesi projenin amacına ulaşmasında çok önemli bir destek olacaktır.” şeklinde söyledi.
Tarım ve hayvancılıkta üretimin artmasının birçok sorunu çözeceğini belirten Palandöken, “Geçtiğimiz ay tanıtılan, ilk yerli elektrikli traktörümüz mazot derdini azaltacak, tarım ve hayvancılıkta büyümeyi hızlandıracak. Bunun gibi üretimi kolaylaştıracak ve hızlandıracak projeler, ar-ge çalışmaları da desteklenmeli. Sorunlar masa başında değil direkt yerinde incelenerek tespit edilmeli. Bununla birlikte çiftçilerin yüksek sigorta primlerinde düzenlenmeye gidilmeli ve aynı zamanda buzağı ölümlerini de azaltacak çalışmalar yapılmalı. Tarladan sofraya israf oranı azaltılmalı. Tüm bunlar hızla uygulamaya konulduğunda sebze-meyve fiyatlarıyla birlikte işsizlikte de düşüş gözlenecektir.”