Mustafa Arı
Bizler başıboş yaratılmadığımız gibi, yaptığımız her şeyin en ince detayına kadar hesap vereceğimiz bir de ahiret yurdu ve mahkeme-i Kübra var.
İnsanları kandırabilir, haksızken kendimizi haklı gösterebilir, yaptıklarımızın bize kar olarak kalacağını, insi ve cini şeytanların telkini, nefsin baskısı ile kendimizi hep haklı göre biliriz. Ancak söz konusu Ahiret ise asla… Gün gelecek, dilleri, elleri ve ayakları yapmış oldukları bütün kötülükleri tek tek bildirecek, aleyhine şahitlik yapacak.”
Yasin 65 ayet: “Ogün mühür vuracağız ağızlarına, elleri bize söyler, ayakları yaptıklarına şahitlik eder. (Yasin süresi 65)
Dünya hayatı nasıl olsa bir şekilde biter, ahiret hayatı ise ebedidir. O gün, akıl ve baliğ olduktan sonra yaptıklarımızı kayıt altına alan meleklerin tuttuğu defterler elimize verilir.
Sağ eline defteri verilenler kurtuluşa erer, Allahın rızasını kazanmış, kendisinin de razı olacağı her türlü nimetin ikram edildiği ebedi hayatını sürdüreceği cennete verilir.
Kitabı sol eline verilenler, eyvah ki eyvah, “son pişmanlık fayda etmez” derler ya işte öyle bir şey. Kitabı kendisine sol tarafından verilenler: “Keşke kitabım bana verilmeseydi. Hesabımın ne olduğunu bilmeseydim. Keşke ölüm her şeyi bitirseydi. Malım bana hiçbir yarar sağlamadı. Saltanatım da yok olup gitti.” derler.
İman esasları çok önemlidir. Gafil olmaya gelmez, ihmalkarlık yapmak olmaz. İmanın önemli konularından biri de bu dünyanın bir de ahiret boyutu olduğu, ölen nice insanlar gibi bizimde bir gün öleceğimizdir. Kanun, yasa, örf, adet, gelenek, görenek, siyaset, lidere göre değil! Kur’an’a göre yargılanacağıdır.
Dün bitmiş, yarın gelmesi kesin olmadığından yaşadığımız anı son an kabul etmeli, gaflet uykusuna dalmamalı, yapmamız gereken ibadetleri yapmalı, tövbe edilmesi gereken günahlardan tövbe etmeliyiz.
Kıyamet sahnelerinde 7 aşama vardır: 1-Diriltilme, 2-Toplanma/Haşr, 3-Allah’a Arz, 4-Bilgilendirilme, 5-Sorgulanma, 6-Yargılanma/Değerlendirilme, 7-Cennet veya Cehenneme sevk.
İnsan kıyameti düşünerek dünyasını ve ahiretini mamur etmeye çalışır. İnsan yaşadığı müddetçe hem Allah‘a, hem de insanlara karşı borçlu olduğu vazifeleri yapacaktır. İmtihandan kaçan ahiretini kaybeder. Rabbim imtihanımızı kolaylaştırsın. Dara düştüğümüzde yardım eylesin.
UMRE İBADETİ
Hac ibadetinden sonra umre ibadeti başlıyor. Hacca gidemeyenler umreye yöneliyor.
Umre: Belirli bir zamana bağlı olmaksızın ihrama girip, tavaf ve say yaptıktan sonra traş olup ihramdan çıkarak yapılan bir ibadettir. İmkanı olan Müslüman bir kimsenin, ömründe bir defa umre yapması sünnet-i müekkededir. Arife ve Bayram günleri yani teşrik tekbirlerinin getirildiği günler haricinde her zaman yapılabilmektedir.
Umre; ibadettir. Umre için gidilen Mekke ve Medine’de yapılan ibadetlerin, kılınan namazların fazilet ve dereceleri diğer yerlerde yapılan ibadetlerden daha üstündür. Tabi ki; Her Müslüman’ın gönlünde İslâm’ın doğup geliştiği topraklara yüz sürme, Efendimizin Ravzası’nı ziyaret etme, Beytullah’ı görme arzusu vardır. Umre ömre bedel, ömürlük bir ibadettir. Peygamberimiz; “Umre, diğer umre arasında işlenilen (küçük) günahlara kefarettir.” Ramazanda yapılan umrenin sevabı bir haccın sevabına denktir” buyurmuştur.
Peygamberimiz (S.A.V) dört umre yapmıştır: 1-Hudeybiye Umresi, 2- Kaza Umresi, 3-Cirane’den Umre, 4- Veda haccıyla birlikte yaptığı umrelerdir.
Hac da veya Umre de olsun halk arasında, Medine’de sekiz gün kalıp kırk vakit namaz kılmanın gerekli olduğu kanaati yaygındır. Ancak İslami kaynaklarda bu konuda bir hüküm mevcut değildir.
İbadet için sadece (şu) üç mescide yolculuk yapılır: Mescidi Haram, Mescidi Nebi ve Mescid-i Aksa… Sevgili peygamberimiz: “Şu benim mescidimde kılınacak bir namaz, Mescidi haram müstesna, öbür mescitlerde kılınacak bin namazdan daha hayırlıdır.” buyurmuştur. Mescid-i Haram’da yüz bin, Mescidi Aksa’da beş yüz daha faziletlidir.
Umrede Arafat ve Müzdelife vakfeleri yoktur. Kudüm ve veda tavafı yoktur. Şeytan taşlama da yoktur. Umrede (Hacda olduğu gibi) Mekke ve Medine’deki şu yerlere ziyaretlere gidilmektedir. Hac da yapılan ziyaretler umrede de yapılmaktadır. Başlıca ziyaret yerleri şunlardır.
Medine’deki ziyaret yerleri: 1) Kuba mescidi, 2) Cuma mescidi, 3) İki kıbleli mescit, 4) Yedi mescitler, 5) Cennet-ül Baki (Kabristan), 6) Uhud Şehitleri.
Mekke’deki ziyaret yerleri: 1) Peygamberimizin doğduğu ev, 2- Mekke Kabristanı (Cennet-ül mualla), 3) Hira-Nur dağı, 4) Sevr Mağarası, 5) Cin mescidi.
Bu ziyaretler ham gönülleri olgunlaştırmakta, katılaşan kalpleri yumuşatmakta ve kararmış yürekleri aydınlatmakta, birlik, beraberlik ve din kardeşliğimizi kuvvetlendirmekte, Mümini kulluğun manevi zevkine erdirmektedir. Umre turistik gezi olmayıp bir ibadettir.
Bu yolculukta rehberiniz önemlidir. İçimizdeki cehennemden içimizdeki cennete yaptığımız sefer olması temennisiyle…