Türkiye ekonomisinin koronavirüs salgınının neden olduğu küresel ekonomik kriz döneminde yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,3 oranında büyümesinin önemli olduğunu belirten BTB Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Özer Matlı, “Büyüme ivmesinin devamı için mutlak suretle üretimin üzerindeki maliyetler azaltılmalı, yüksek enflasyon kontrol altına alınmalı.” dedi.
Bursa Ticaret Borsası (BTB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Karacabeyli İşinsanı Özer Matlı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Ocak-Mart 2022 dönemini kapsayan Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerini değerlendirdi. 2021 yılını yüzde 11 büyüme ile tamamlayan Türkiye ekonomisinin, son 4 çeyreğin en düşük yıllık büyüme performansına rağmen yüzde 7,3 oranında büyümesinin önemli olduğuna işaret eden Başkan Matlı, “Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’yı oluşturan faaliyetlere baktığımızda bu yılın ilk çeyreğinde büyümeyi, finans ve sigorta, bilgi ve iletişim, hizmetler, mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri, sanayi ve gayrimenkul faaliyetleri desteklerken, tüm dünya için stratejik önemi pandemi sürecinde bir kez daha anlaşılan tarım sektörünün büyümeye katkısının ise oldukça sınırlı olduğunu görüyoruz. Bu dönemde ihracatın büyümeye katkısı 3,5 puan olurken, büyümeye ilk çeyrekte en yüksek katkının ise 11,6 puanla tüketimden gelmesi dikkat çekicidir.” dedi.
“Tarımsal üretimi artıracak önlemler hayata geçirilmeli”
Koronavirüs salgınının tetiklediği ekonomik krizi Rusya-Ukrayna savaşının daha da derinleştirdiği bir ortamda tüm dünyanın küresel resesyon ve stagflasyon riski altında olduğuna dikkat çeken Başkan Özer Matlı, “Pandeminin başından itibaren petrol ve gıda başta olmak üzere maliyetlerde yaşanan artışlar, tedarik sorunları ve kur atakları üreticilerimize çok ağır yükler bindirse de Türk sanayicisi üretim ve yatırım için azimle çalışmaya devam etmektedir. Ancak, büyüme ivmesinin devam edebilmesi için de mutlak suretle üretim üzerindeki maliyetlerin azaltılması, yüksek enflasyonun kontrol altına alınması gerekmektedir. Bunun yanı sıra tüm dünya gıdada tedarik krizini konuşurken, tarım sektörünün desteklenmesi, üretimi artırıcı çalışmaların hayata geçirilmesi, tarımın büyümedeki payının artırılması, sürdürülebilir büyüme için oldukça önem taşımaktadır.” ifadelerini kullandı.