Almanya’dan Mustafakemalpaşa’ya birlikte yaşadığı gencin ailesini görmeye gelen kadın, çocuğunun kaçırıldığını iddia etmişti. Çocuğun babaannesi Hanife K. ise iddiaları yalanlayarak, “Çocuğun annesi uyuşturucu kullanıyordu. Çocuk kaçırma iddiaları kesinlikle doğru değildir.” dedi.
Almanya’da yaşayan Umut K. (29), birlikte olduğu Rebecca S. (24) ve 11 aylık çocukları Nazar’la birlikte Ağustos ayında Mustafakemalpaşa’ya geldi. Çift burada yaklaşık 1 ay Umut K.’nın annesi Hanife K.’nın evinde kaldı. Daha sonra Umut K., Nazar’ı da alıp kayıplara karıştı. Rebecca S. de Mustafakemalpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek, şikayetçi oldu. Rebecca ifadesinde, “Türkiye’ye evlenmeye geldik ama burada yaşayamayacağımı anlayınca gitmek istediğimi söyledim. Çarşıda gezerken tuvalete gittim, Umut çocuğumu alarak kayıplara karıştı.” diye konuştu.
Olayın ardından Almanya’ya dönen Rebecca S. sosyal medya hesaplarından ağlayarak yayınladığı videosunda, Nazar’ın bulunması için yardım istedi. Annesi de açıklamalarıyla Almanya’da gündem oldu.
Umut K.’nin annesi Hanife K. ise, Rebecca S.’nin Türkiye’ye tatile gelmediğini iddia ederek, “Rebecca uyuşturucu bağımlısı, hatta satıcılıktan soruşturması da var. Bu nedenle Almanya Sosyal Hizmetler Kurumu, Nazar’ı annesinin elinden alacaktı. Bunun üzerine Rebecca bana mesaj atarak, sosyal hizmetlerin her şeyi bildiğini belirtti. Daha sonra hiç parasının olmadığını, torunum Nazar’ın makarna yediğini, annesiyle de kavga ettiğini söyledi. Ama Rebecca’nın uyuşturucu madde kullandığını, bu nedenle Türkiye’ye gelmek istediğini öğrendim. Daha sonra Rebecca ile oğlum Umut, Türkiye’ye yerleşmek istediklerini söylediler. Yanımıza geldiler. İlk başlar iyi gidiyordu. İkinci hafta kriz geçirmeye başladı. Çocukla hiç ilgilenmiyordu, kavga çıkarıyordu, sürekli geziyordu.” ifadelerini kullandı.
Rebecca S.’nin uyuşturucu bağımlısı olduğunu iddia eden Hanife K., “Yıllardır uyuşturucu kullanıyor. Bir yıldır oğlumla birlikte oturuyor. Hamileliği sırasında bile uyuşturucu kullanmış. Bunların hepsi doğumda çıkınca sosyal hizmetler olay el koydu. Haftanın 3 günü Rebecca ve torunum sosyal hizmetlerin gözetimi altındaydı.” dedi.
Umut K.’nın, kızıyla gittiği sabah Rebecca’nın telefonla konuşmasını duyduğunu söyleyen Hanife K., “Oğlum Rebecca’nın annesiyle konuştuğunu, annesinin tanıdıklarının Rebecca’yı İstanbul’dan alacağını duymuş. Telefon konuşmasından sonra Rebecca kendisinin ve Nazar’ın eşyalarını topladı. Oğlum Rebecca’ya çok yalvardı. Almanya’ya döndüğü takdirde Nazar’a Sosyal Hizmetler Kurumu’nun el koyacağını söyledi. Ama Rebecca bunu umursamadı. Bu sırada Almanya’dan bana para yatmıştı. Ben de onları çarşıya gönderdim, hem parayı çeksinler hem de gezsinler, biraz yumuşasınlar diye. Çarşıya çıktıktan sonra Umut beni arayarak Rebecca’nın yumuşamadığını, kendisinin çocuğunu Almanya’ya göndermek istemediğini söyledi. Oğlumla Rebecca tartışmışlar. Umut beni tekrar aradı ve torunumu bir günlüğüne evden uzaklaştırmamı istedi. Bunun üzerine ben de torunumla halama gittim. Daha sonra Umut geldi. Rebecca’nın fikrinden vazgeçmediğini, Almanya’ya dönmek istediğini, Türkiye’den nefret ettiğini, insanların iyi olmadığını söyledi. Umut, Nazar’ı da alarak evden ayrıldı.” diye konuştu.
Rebecca S.’in yalan söylediğini ileri süren Hanife K., “Oğlum soy ağacını korumak zorunda. Bu nedenle avukatımıza vekalet verdik. Ben Türk vatandaşıyım, oğlum Türk vatandaşı. Torunum da Türk vatandaşı olacak. Türk adaletine güveniyoruz ve sığınıyoruz. Torunumun Almanya’da hiçbir geleceği yok. Rebecca buraya gezmek için gelmedi. Sosyal Hizmetler Kurumu, Rebecca’nın madde kullandığını biliyordu. Bana Sosyal Hizmetler Kurumu’nun her şeyi bildiğini, acilen Almanya’yı terk etmesi gerektiği yönünde mesaj attı. Temelli gelmenin zor olduğunu söylesem de Almanya’yı terk etmesi gerektiğini belirtti. Çünkü uyuşturucu satıcılığı da yaptı. Yani hem satıcılıktan hem de kullanıcılıktan davası var.” ifadelerini kullandı.