Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, ortak anayasa çalışması iddiaları için; “Bu tip açıklamalar ülkeye zarar veren dedikodulara sebep olan, özellikle de iç hesaplaşmayı hedef alan iddialar olduğu için üzerinde durmuyoruz. Saadet Partisi olarak böyle bir anayasa çalışmamız yok, şu anda da anayasa çalışması yapılacak bir zemin olmadığını da ifade etmek istiyoruz. Ne anayasası önce babayasayı bir bitirelim! Bizim hukuk sistemimiz darmadağın, her tarafımız ülke olarak dökülüyor.” yorumunu yaptı.
“Eğer Türkiye’de ekonomi için bir seferberlik başlatılacaksa bu seferberlik önce saraydan başlatılmalıdır” diyen Koçak’ın açıklamaları ana hatlarıyla şöyle: “Son günlerin revaç konusu Sayın Erdoğan’ın başlatacağını iddia ettiği hukuk ve ekonomi reformları. İlginçtir sanki bunların tavrı iktidara 18 yıl evvel değil de yeni gelmiş gibiler. 18 yıldır ülkeyi farklı bir iktidar yönetiyormuş da Sayın Erdoğan iktidarı 3 Kasım 2020’de devralmış gibi davranıyor. Hâlbuki bugün içinde bulunduğumuz sorunlar çözülmek isteniyorsa önce özeleştiri yapılması gerekiyor. Sorunları sürekli tarihte kalmış olaylara mal ederek ve hiçbir şekilde sorumluluk almayarak çözmek mümkün değildir.
Adaleti düzeltmek için önce nerden başlamanız gerekir? Kanunlardan değil, yönetmeliklerden değil, tüzüklerden değil. Önce zihniyetinizi sağlam bir hale getireceksiniz. Sayın Adalet Bakanı ne dedi; ‘Adalet gerçekleşsin de arkasından ne olursa olsun.’ El hak doğru söyledi buna kendisi inanıyor, ama ne yazık ki bu gerçekle bağdaşmıyor. Siz anayasa herkesi bağlar diyeceksiniz ondan sonra “AYM’nin verdiği bir kararı ben uygulamam” diyen bir mahkeme reisini terfi ettireceksiniz. Kadim akıl dört üstün faziletin olduğu görüşündedir; bunlar hikmet, iffet, şecaat ve adalettir. Dört üstün faziletin zıddı ise; bilgisizlik, açgözlülük, korkaklık ve zulümdür. Bu dört faziletin içinde en üstünü adalettir. Çünkü adaletin gerçekleşmesi için diğer üç faziletin sağlanması gerekir. Adalet, insan nefsine insaflı olma yetisini kazandırır. Bir devletin de ayakta durması için en temel direk adalettir, çünkü adaletsizliğin olduğu yerde zulüm ve insafsızlık vardır. Türkiye’de 2016’dan bu yana dengesi bozulan adalet terazisi düzeltilmedikçe ülkemizin sorunlarının çözülmesi mümkün değildir. Bundan dolayı ülkemizde mağdur edilen tüm kesimlerin mağduriyetinin giderilmesi ve tüm kesimlere eşit davranılması en büyük temennimizdir.
Anayasalar önemlidir ama anayasalar gizli yapılmaz. Efendim neymiş gizli saklı anayasa görüşmeleri yapmışız. Bu kadar saçmalığa kim itibar ediyor anlamıyoruz. 2,5-3 yıl evvel seçimlere giderken Millet İttifakı’nı oluşturan ilkeler kamuoyuna açık toplantıda ele alındı ve deklare edildi. Bu anayasa yapmak için falan değildi. Bu tip açıklamalar ülkeye zarar veren dedikodulara sebep olan özellikle de iç hesaplaşmayı hedef alan iddialar olduğu için üzerinde durmuyoruz. Bizim bir anayasa çalışmamız yok, şu anda da anayasa çalışması yapılacak bir zemin olmadığını da ifade etmek istiyoruz. Ne anayasası önce babayasayı bir bitirelim! Bizim hukuk sistemimiz darmadağın, her tarafımız dökülüyor ülke olarak.
Sayın Erdoğan bildiğiniz üzere ekonomide de seferberlik başlattığını ilan etti. Eğer Türkiye’de ekonomi için bir seferberlik başlatılacaksa bu seferberlik önce saraydan başlatılmalıdır. Devlet kurumlarından, belediyelerden başlatılmalıdır. Eğer siz sarayda bir günde 10 milyon lira harcarsanız nüfusu kırk bin civarı olan ilçe belediye başkanı 3-4 milyonluk makam aracına biner. Sadi Şirazi’nin dediği gibi; Halkın bahçesinden padişah bir elma yerse adamları ağacı kökünden sökerler.
Koronavirüs salgın süreci birçok meslek grubu ve insanımızı mağdur etti. Okullar kapandı, servis şoförleri aniden işsiz bırakıldı, kafeler kapatıldı, restoranlar paket servis yapacak diyorsunuz. Siz bu kararlardan etkilenen esnafın, sanayicinin, iş yerleri ile ilgili ekonomik tedbirleri ortaya koymak mecburiyetindesiniz. Sormak istiyoruz; hiçbir geliri olmayan bu insanlar ne yapacaklar? İktidarın verdiği keyif çayı ile karın doymuyor. İnsanlar geçinemiyor, giderek problem ciddi şekilde büyüyor.”