Saadet Partisi Karacabey İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ekonomik sıkıntılara dikkat çeken Koçak, “Ekonomi yerlerde sürünüyor. Ekonomi sadece koronavirüs yüzünden yerlerde sürünmüyor. Hükümetin bugüne kadar yaptığı politikalar yüzünden yerlerde sürünüyor. İktidardakiler tam mirasyedi gibi çalışmaya başladılar.” dedi.
Sözlerine ilk olarak Milli Görüş Hareketi Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hoca’nın kardeşi Kemalettin Erbakan’ın vefatını derin bir üzüntüyle öğrendiklerini belirterek, merhuma Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. Ayrıca Bitlis’in Tatvan ilçesinin önde gelen âlimlerinden Nizamettin Yakışık ve Şanlıurfa’dan Aziz Kutluay’ın Covid-19 salgını sebebiyle hayatlarını kaybetmelerinden derin üzüntü duyduklarını da dile getiren Koçak, bölge için iki önemli değer olan hocalara Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve sevenlerine taziyelerini iletti.
Koronavirüs sürecini değerlendiren Koçak, vatandaşların maske ve sosyal mesafe kurallarına uyması konusunda uyarıda bulunarak, söz konusu kurallara dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Koçak, “Hastaneler doldu. Sağlık personeline teşekkür etmeden geçemiyoruz. Çünkü çok fedakârca çalışıyorlar. Vefat edenlere de Allah rahmet etsin. Devlet, sağlık çalışanlarımıza emeğinin karşılığını vermeli. İtibar edildiği takdirde gayret artar.” ifadelerini kullandı.
SP İlçe Başkanı Koçak, Türkiye’nin üretime dönük yatırımları unuttuğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Sanayi, tarımı da unuttu. İthalata dayalı sanayi yapıyoruz. Türkiye’nin en büyük sıkıntısı budur. Dış ticaret açığımız artıyor. Milli gelir yerle bir oldu. Milli gelirden bahseden yok. Gık yok ama Türkiye ekonomisi uçuyor. Sürekli algı operasyonlarıyla siz ekonomiyi düzeltemezsiniz. Şunu bilelim, işin içine vurdumduymazlık girerse ekonomiyi liyakatli olanlar değil de, liyakatsizliği tescil etmiş kişilere verirseniz ekonomiyi ayağa kaldıramazsınız.”
Ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendiren Koçak, “Ekonomi yerlerde sürünüyor. Ekonomi sadece koronavirüs yüzünden yerlerde sürünmüyor. Hükümetin bugüne kadar yaptığı politikalar yüzünden yerlerde sürünüyor. İktidardakiler tam mirasyedi gibi çalışmaya başladılar. 2002 yılından sonraki seçimde krizin ardından IMF’ye gidilmişken, Kemal Derviş gelmişken, Türkiye’ye IMF tarafından yeni birtakım elbiseler giydirilmeye çalışılırken bu arkadaşlar göreve geldiler. Ancak bu arkadaşlar, IMF’ye ne kadar posta koymaya çalışırsa çalışsınlar, o gün IMF’nin Türkiye’ye gelmesi icap eder dediği Derviş’in ve IMF’nin politikalarını ısrarla uyguladı. İşin garibi bu! Çıkıp biz ülkeyi bunlardan kurtardık diyeceksiniz; şimdi ise IMF’ye borç vereceğiz diyeceksiniz, onun arkasından da ekonomiyi bu hale düşüreceksiniz. İktidarın buna hakkı yok. IMF’ye karşı tavır sergiliyorlar ama IMF politikalarını uygulamaktan vazgeçmiyorlar.” dedi.
Vurdumduymazlığın ehil olmayanları iş başına getirdiğini ifade eden Başkan Koçak, “Eş, dost, akraba kim varsa iş başına getirirseniz vurdumduymazlık olur. Sadece hükümette değil, üniversitelerde de böyle. Bu nasıl mantıktır. İnsan utanır. Hele de hanımını, kızını bir de. Ama bu garipsenecek bir hal olmaktan çıktı. İşi ehil olan birine vermediğinizde o iş yerle bir olur, batar.” ifadesini kullandı.
Dış politikada yanlış bir politikanın izlendiğini söyleyen Koçak, Türkiye’nin birçok sahada yalnız kaldığını dile getirdi. Libya’da yaşanan gelişmelere değinen Koçak, “Libya hükümetinin yanından olduğumuzu söylüyorduk. Fransa, Almanya, ABD, Çin gibi aralarında ihtilaflı olan ülkeleri bir araya getirdik. Bu ne beceriksizliktir. Karşımızda Rusya var hem de ABD var. Topyekûn karşımızdalar. Onun için iktidarın bu meseleyi bütünüyle ele alması gerekiyor. Yoruldular, konuları mütalaa edemiyorlar. Gerçekleri göremiyorlar ve şaşkınlar. Zamanı gelen iktidar muhakkak gider. Bunun çok farklı işaretlerini gördük” dedi.
Türkiye ekonomisinin bir moratoryumla karşı karşıya kaldığını söyleyen Zeynel Abidin Koçak, “Moratoryum, artık bir şirketin ve devletin borçlarını ödeyemeyeceği bir noktaya geldikten sonra atacağı adımlardır. Türkiye’miz borçlarını ödeyemiyor. Moratoryum gidip sizden alacaklı olanlarla oturup borçlarınızı yeniden taksitlendirmek demektir. Onlar da size bu taksitlendirmede kendi işlerine gelen politikaları dikte edecekler. Yatırımlarınıza müdahale edecekler. Hangi ülkeyle irtibat kuracağınıza müdahale ederler. Bizi onlara karşı güçlendirecek yatırımlara engel olurlar. Karşılaştığımız manzara bu. Dış borcumuz sene başında 450 milyar dolar civarındaydı, şimdi 480 milyar dolara çıktı. Allah korusun, korkumuz, bunun bir anda 600 milyar dolara çıkmasıdır.” diye konuştu.
Millete her gün üst perdeden moral aşılamakla ekonominin düzelemeyeceğini dile getiren Koçak, “Sanıyorlar ki herkes kör ve görmüyor. Asıl kör ve görmeyenler olanların kendileri. Gerçeklerden koparsanız hiçbir şeyi çözemezsiniz. Ekonomiyi hiç çözemezsiniz. Altın ile asgari ücreti karşılaştırdığınızda daha önce 8 çeyrek altın alınırken, şimdi 3 çeyrek altın alınıyor. Bu, çalışan insanın alın terinin karşılığını veremiyorsunuz demektir. Bunu düzeltecek olanlar sizsiniz. Rüşveti kural haline getirenler, yolsuzluktan vazgeçmeyen, itibardan israf olmaz diyenler başlarını ellerine alsın. Allah aşkına bir ülke gidiyor. Biz bunu daha önce yaşadık. Parayı betona ve asfalta gömerseniz ülkenin geleceği nokta budur. Ekonomi politikasını sil baştan ele almamız gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
TÜİK’le ilgili eleştirilere değinen Koçak, “TÜİK’te rakamları doğru açıklayan adamları görevden alıyorlar, kendi istedikleri rakamları söyleyen adamları göreve getirdiler. Yaptıkları yanlışın ve gafletin farkında değiller. Adamlarla, rakamlarla oynamak kimseye fayda vermez, bunun bedeli çok ağır olur. Ülkeye de çok büyük zarar verir. Bunu tarih unutmaz. Yarın gerçekler muhakkak ortaya çıkar. 25 sene ortaya çıkar. Çocuklarınız bunun utancını yaşarlar.” ifadelerine yer verdi.