Karacabey İYİ Parti Meclis Üyesi Mimar Gizem Arda, Belediye Başkanı Ali Özkan’ın yeni pazaryeri projesinin tamamen ‘rant’ projesi olduğunu vurguladı. Kapalı pazaryeri yıkıldığında imar değişikliği ile birlikte ‘dükkan’ yoğunluğunun yaşanacağını belirten Arda, “Karacabey’in en güzide yerinin ilerleyen yıllarda Karacabeyliler’in elinden çıkma ihtimaline müsaade etmek benim vicdanıma da mantığıma da sığmıyor. Lütfen bu projeyi durdurun.” dedi.
Konuyla ilgili dikkat çeken yazılı bir açıklama yapan Karacabey İYİ Parti Meclis Üyesi Mimar Gizem Arda, şu ifadelere yer verdi: “Sayın Başkan Ali Özkan’ın yaptığı açıklamaların sonucunda İYİ Parti ailesi ve şahsım adına cevap hakkı doğmuştur. Çok sevdiğimiz memleketimiz son günlerde maalesef ülkemizde olduğu gibi bir proje yüzünden ikiye bölünmüş durumdadır. Karacabey’in 2008 yılında tamamlanmış Ömer Matlı Kapalı Pazar Yeri için başlatılan proje maalesef akıllarda soru işaretleri yaratmaktadır.
Konuya çok yönlü bakmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Karacabey’de köylü pazarının kurulduğu sokakta ikamet eden bir vatandaşım, pazaryeri ile ilgili yaşanan sıkıntıların odak merkezinde hayatımı idame ettiriyorum. Evet yaşanılan sorunlar var; açık açık yazalım.
Otopark sorunu
Daha önce de açıkladım, yine tekrarlama gereği duyuyorum; Yaşanılan otopark sorununun çözümüne Sayın Başkan Ali Özkan’ın da katıldığı 2018 yılı Mart ayındaki Büyükşehir Meclis Toplantısı’nda Bursa ve ilçeleri için yapılan otopark katı uygulamasına ‘EVET’ oyu kullanıldı. Sayın Özkan da buna onay verdi. Ancak bu otopark katı Karacabey Belediyesi’nde uygulamaya alınmadı. Ekibinde bulunan teknik kadrolar bugüne kadar bu konuda çalışma yapmadılar ama yeni otopark yönetmeliği ile her şey daha da zorlaştığı için bu uygulamaya biz 3 yıl kadar gecikmeli de olsa başlayacağız. Tabii inşallah başlayacağız!
Bununla ilgili küçük bir hesaplama yapalım; 20 tane parselde yeni yapıların inşa edildiği bir sokak düşünün. Ev sahibi 1 parselde 1 hane iken, her apartmanda 8 hane oturmaya başladı. 20×8 160 hane ve 160 araç yapar. Haydi bunların yarısı son 3 yıl içinde yapılmış olsun, 80 araçlık yer gerekecek ama sokakta yer kalmadı değil mi? Eğer ki bu karar Karacabey’de de uygulansaydı emin olun bu yaşadığımız problem bu boyutlara ulaşmayacaktı! Kusura bakmayın ama bu sorunun sebebi siz ve geleceği ön göremeyen kadrolarınızdır! Bu uygulama otopark sorununu tam anlamıyla çözmeyecek bile olsa emin olun artmasına engel olacaktı.
Kaynak-Finansman sorunu
Sevgili Karacabeyliler; ülkemiz hatta dünya ekonomide ciddi buhranlı bir dönem yaşıyor. İnsanlar yatırım değil, günlük ekmeğinin derdine düştü. Peki Karacabey Belediyesi’nin herhangi bir yatırım için kaynağı veya finansmanı var mı? Hayır Yok! Kaynak yaratma şekilleri var tabii ki nasıl mı? Köylerdeki (mahalle) arsaları satmak. Her mecliste önümüze bir yerlerin satışı geliyor, her mecliste “ret” oyu veriyoruz. Ama maalesef satışların durmasına sayımız yeterli olmuyor.
İmar sorunu
İşte burada maalesef rant devreye giriyor. Kapalı pazaryeri yıkıldığında sıralıyorlar yapılacakları; … Otopark, dükkan, pazaryeri, teras, meydan…! DÜKKAN! Bunu yapabilmek için pazaryeri alanında imar değişikliğinin yapılması gerekiyor. Şiddetle karşısında durduğum kısım işte budur. Sayın Başkan yapılacak dükkanları satmayacağını söylediği halde, köy arazilerini çatır çatır sattığı için ben ona inanmıyorum ve güvenmiyorum. O satmasa bile miladı dolacak, yerine geçecek bir başka belediye başkanı satabilir. İşte ben buna müsaade etmek istemiyorum. Karacabey’in ortası dediğimiz en güzide yerin, ilerleyen yıllarda elimizden çıkma ihtimaline müsaade etmek benim vicdanıma da mantığıma da sığmıyor. Peki bu dükkanlar ne amaçla kullanılacak? Pazaryerinin dibinde hiçbir esnafın market görmeyi istemeyeceğini düşünmek de gerekli!
Halk mı esnaf mı?
Türk vatandaşı sağduyuludur, vicdanlıdır. Bugün komşumun başına gelen yarın benim başıma gelmez mi diye düşünür. Şimdi sevgili vatandaşlar bugün Karacabey Kapalı Pazaryeri’nde yaklaşık 300 esnaf, toplamda 500’ün üzerinde tezgah açmaktadır. 300 pazarcı buradan ekmeğini kazanmakta ve son 2 yıldır da pandemi ile beraber ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Siz evinizde yaşamıyor musunuz maddi problemler? Pazarcı esnafı ile görüşmelerimizde bu projeye onay vermediklerini ve bu konu hakkında belediye başkanının kendileriyle hiçbir istişare yapmadığını, emri vaki ile ‘oldu-bitti’ye getirerek bu projeyi gerçekleştirmek istediklerini beyan ediyorlar. Gidip esnaflara tek tek sorun çarklarını zor döndürüyorlar. Bu esnaflar bu projeye aslında karşı değiller, sadece zamanlamanın yanlış olduğunu söylüyorlar. Yeni projeye ve yatırıma kimse karşı çıkmaz. Fakat esnaflar bu zor zamanlarında sonucunun ne olacağını bilmedikleri bir yola girmek istemiyorlar, sağduyulu ve vicdanlı olmak lazım. Şimdi size soruyorum;
Karacabey’de bu esnafın başını sokabileceği, yağmurdan çamurdan korunabileceği alternatif bir pazaryeri var mı? Yok! Tut ki Eylül’de yıkımını yapacağız diyorsunuz, DSİ’nin arkası geçici olarak pazaryeri olacak diyorsunuz. DSİ’nin arkasına hangi vatandaşımız nasıl gidecek? Pazarcı esnafı orada buradaki gibi kazanç elde edebilecek mi? Peki bu bölgede her hangi bir çalışmanız var mı? Bu insanlar tezgahlarını gece kuruyor ve elektrik, su, zemin gibi çalışmalarınız var mı? Günlük ihtiyaçlarını nereden ve nasıl karşılayacaklar? DSİ’nin orası olmazsa nereyi göstereceksiniz? Yoksa eskisi gibi sokaklarda tezgah mı açacaklar. Örneğin Ortaokul Caddesi’ne geçici olarak açıldığını düşünelim, bunun ambulansı var, itfaiyesi var, acil durumların yaşanabilme ihtimali var, kimsenin canını tehlikeye atmaya hakkınız yok! Peki 40 bin m2 inşaat ne kadar sürede tamamlanacak? Az bir zaman sürmeyeceği kesin ama en az 3 yıl süren bir zaman dilimi gerekecek.
Daha çok fazla şey yazabilirim, herkesin kendince bir görüşü vardır ve söz hakkımızı kullanmak da bizim hakkımızdır. Evet mimar olmam sebebiyle samimi bir cümle kullandım. Ben modern bir yapı isterim dedim, çünkü bu işin okulunda yetiştim. Ben mecliste bir tek bu cümleyi kurmadım. Yukarıda bahsettiğim konuları söyleyerek imar değişikliği talebinizi reddettim. Bahsettiğim konular üzerinden lütfen bir cümle etmişim gibi algı yaratmayın! Büyüğüm olarak kimseyi töhmet altında bırakmayın diyen sizsiniz Sayın Başkan! Aynı hassasiyeti sizden de beklemekteyim.
Sonuna kadar şahsım ve partim adına mağdurun yanında olacağım! 300 değil 1 vatandaşın bile mağdur olmayacağı günler dilerim. İYİ Parti’nin meclis üyesi olmaktan öte ben vicdanı olan bir insanım. Buradan Ali Özkan’a açık çağrımdır, bu projeyi durdurun! Çatısı akan yerden çıkmak istemeyen, ‘Aman’ diyen esnafın sesine kulak verin.”