Zeynel Abidin Koçak’ın güven tazeleyerek yeniden İlçe Başkanı seçildiği Karacabey İlçe Kongresi’ne damga vuran bir konuşma gerçekleştiren Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan; “27 Kasım Cuma günü itibariyle Türkiye’de 22 milyon 995 bin kişinin icra ve iflas dosyası var. Bu ülkede hane halkının bankalara olan toplam borcu 710 milyar TL. AK Parti’nin ilk göreve geldiği 2002 yılında bu oran 6.7 milyar TL’di. Günlük 400 milyon TL bu ülke faize para ödüyor. Külliyenin yalnızca aylık masrafı 322 milyon TL. Sen hangi ekonominin iyi olduğundan bahsediyorsun? Türkiye ekonomisi batıyor.” dedi.
Saadet Partisi Karacabey İlçe Teşkilatı’nın geçtiğimiz Pazar günü gerçekleştirdiği 7. Olağan Kongre’de mevcut İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, güven tazeledi. 3 yıl daha İlçe Başkanlığı’na seçilen Koçak, kongrede kendisine destek veren herkese teşekkür ederek, “Yaşanılabilir Karacabey ancak Saadet Partisi ile mümkün olur. Yeni dönemde canla başla çalışarak partime ve ilçeme hizmet edeceğime söz veriyorum.” dedi. Ayrıca, programa katılan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan’ın konuşması da kongreye damga vurdu.
Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezi’nde pandemi kurallarına dikkat edilerek düzenlenen ve ilgi gören Saadet Partisi Karacabey İlçe Olağan Kongresi’ne; Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan, Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Gökhan Gerçek, İl Başkanı Mehmet Atmaca, çevre ilçelerin başkan ve yöneticileri, Kadın ve Gençlik Kolları yönetimleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, muhtarlar, delegeler ve partililer katıldı. Öte yandan, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da, Karacabey İlçe Kongresi’ne özel bir video konuşması gerçekleştirdi.
Programda ilk olarak kongreyi yönetecek Divan Heyeti belirlendi. Avukat Salih Berber başkanlığında oluşturulan divan heyetinin ardından İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Engin Pakdemir’in okuduğu Faaliyet Raporu ile İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Adil Çalık’ın okuduğu Hesap Raporları oy birliğiyle kabul edildi.
“Vicdanlılarla vicdansızların mücadelesi başladı”
Karacabey’e özel bir video konuşması yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İlçe Kongresi’nin hayırlı olmasını diledi. Türkiye’nin küresel bunalım içinde olduğunu vurgulayan Karamollaoğlu, iktidarın bu bunalımı anlamadığını, doğru teşhis koyamadığını ve sorunlara çözüm getiremediğini söyledi. Türkiye’nin sorunlarını 7 başlık altında değerlendiren Karamollaoğlu, “Bu ülkede vicdanlılarla vicdansızların mücadelesi başlamıştır. Birincisi Türkiye hızla kutuplaşmaya doğru ilerliyor. İkincisi ülkede hukuksuzluk arttı. Her yerden ‘adalet’ sesleri yükseliyor. Üçüncüsü liyakatsizlik ve yandaşı kayırma artık göz göre göre yapılıyor. Dördüncüsü maalesef güçlenerek kalkınamıyoruz. Beşincisi işsizlik ve gelir adaletsizliği çok belirgin hale geldi. Altıncısı rüşvet ve yolsuzluk aldı başını gidiyor. Ve son olarak da ahlaki ve manevi çöküş zirve yaptı.
İşte tüm bu sorunları çözecek tek parti Saadet’tir. Çünkü biz hazırız. Ancak çok çalışmak zorundayız. Sabırla, azimle ve inançla çalışmalıyız. Çünkü halk bizi bekliyor.
Halkımıza söz veriyoruz; toplumsal barışı sağlayacağız. Adaleti getireceğiz. Şeffaf ve denetlenebilir bir yönetim anlayışı olacak. Üreterek kalkınacağız. Adil paylaşım olacak. Ahlaki ve manevi anlamda da kalkınacağız. Şahsiyetli bir dış politikayı hakim kılacağız.” diye konuştu.
Daha sonra sahne alan İl Başkanı Mehmet Atmaca ile GİK Üyesi Gökhan Gerçek, Karacabey İlçe Kongresi’nin hayırlara vesile olmasını dilerken partililerine; “Her daim sahada olmalı, ülkenin her anlamda kalkınması için Saadet Partisi’nin ortaya koyduğu projeleri ve sorunlara karşı çözüm önerilerini vatandaşlarımıza anlatmalıyız. Çalmadık kapı bırakmamalıyız.” mesajı verdi.
“Sen hangi ekonominin iyi olduğundan bahsediyorsun!”
Kongreye damga vuran konuşmayı ise Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mesut Doğan yaptı. Türkiye ekonomisinin batma noktasına geldiğini iddia eden Doğan, verdiği güncel istatistiklerle de dikkat çekti. Türkiye ekonomisinin ne durumda olduğunun pandemi kriziyle net bir şekilde ortaya çıktığını belirten Mesut Doğan, “Ekonomisi güçlü olan ülkeler bu pandemi krizini en az hasarla atlatacak ancak Türkiye gibi ekonomisi iyi olmayan ülkeler ise bu süreci hiç de kolay atlatamayacak. Çünkü bu ülkede zihniyet değişmedikçe hiçbir şey olmaz. Ülkemiz cazip bir ülke konumuna gelmelidir. Ne demek cazip ülke? Yani herkesin kendini güvende hissettiği, kimsenin kimseye muhtaç olmadığı, herkesin inandığı gibi yaşadığı ve fikrini özgürce dile getirebildiği (tehdit – iftira-hakaret hariç) bir ülkenin tesis edilmesi gerekiyor. Çünkü Türkiye cazip bir ülke olursa, bu ülke her anlamda kalkınır, insanlar huzur içinde olur, yüzler güler ve mutluluk hakim olur. Ancak şu an Türkiye’de böyle bir durum söz konusu değil.
27 Kasım Cuma günü itibariyle Türkiye’de 22 milyon 995 bin kişinin icra ve iflas dosyası var. Bu ülkede hane halkının bankalara olan toplam borcu 710 milyar TL. AK Parti’nin ilk göreve geldiği 2002 yılında bu oran 6.7 milyar TL’idi. Günlük 400 milyon TL bu ülke faize para ödüyor. Külliyenin yalnızca aylık masrafı 322 milyon TL.
Sen hangi ekonominin iyi olduğundan bahsediyorsun? Türkiye ekonomisi batıyor. Bu ülkede Maliye Bakanı istifa ettiğinde Türk Lirası değer kazanıyorsa gelin gerisini siz düşünün. Bakın, AK Parti doğal bir parti değildir. Yani sezaryanla doğmuştur. Bu nedenle hiçbir zaman kendi oyununu kuramamıştır. Çünkü fabrika kurmak yerine stadyum yaptılar. Dünyanın en büyük adalet sarayını yaptılar ama adaleti yok ettiler. En büyük hastaneleri yaptılar ama sağlık sistemini batırdılar. En büyük okulları yaptılar ama eğitimi perişan ettiler. Bunun gibi örnekler çok. Daha net bir ifadeyle ‘Şekil usulden esastır’ anlayışıyla hareket ettikleri için hizmetin ve hizmet etmenin de ne olduğunu bilmiyorlar.
“Koskoca ülkeyi bir kişinin emrine bıraktılar”
Maalesef bir darbe girişimi ile koskoca ülkeyi kurumsal olmaktan çıkarıp tek kişiye bağladılar. Evet maalesef koskoca ülke tek bir kişinin emrine girdi. İktidar ‘emanetçi’ olduğunu unuttu. Kendilerini bu ülkenin sahibi olarak gördüler. Kendilerinden olmayan kimseye ve hiçbir düşünceye önem vermediler, dışladılar, zulüm ettiler. Halkı korkuttular, tedirgin ettiler. Öyle bir noktadalar ki, 15 yıl önce AK Parti’nin yalanına bile inanan bu halk, şimdi ise doğrularına bile inanmıyor. İktidar dediğin her şeyden önce iyi bir dinleyici olmalı. Milleti azarlamakla, korkutmakla iktidar olunmaz. İşte halkımız artık bunların gerçek yüzünü gördü ve arayış içine girdi. Çünkü millet kavgadan ve kutuplaşmadan bıktı.
“HDP ile de görüşürüz”
Saadet Partisi hizmete hazırdır. Bizim tecrübemiz, projelerimiz, inancımız ve hizmet aşkımız tamamdır. Bıkmadan usanmadan halkımıza davamızı anlatmalıyız. Her ne kadar Saadet Partisi’nin toplum üzerindeki etkisinden çekinseler de, bu davadan vazgeçmeyeceğiz. Türlü türlü zorluklarla, iftiralarla, güçlüklerle karşı karşıya kalacağız ancak halka hizmet davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Her şeye hazırlıklı olmalıyız. Korkmamalıyız, azimle çalışmalı ve halkımıza kendimizi anlatmalıyız. Bu ülkeye hizmet noktasında parti ayrımı yapmaksızın HDP ile de görüşürüz. Resmi olarak mecliste yer alan bir partiyle görüşmeyi ‘hainlik’ olarak görenler, PKK’yı besleyen ABD ile görüşenlere ses çıkarmıyorsa, onlara diyecek bir sözümüz yoktur.” şeklinde sözlerini noktaladı.
Yeni ilçe yönetimi ve il delegeleri
Siyasi konuşmalar bölümünden sonra seçime geçildi. Kongrede tek listeyle seçime giren mevcut İlçe Başkanı Zeynel Abidin Koçak, 104 delegeden kongreye katılan 46 delegenin tamamının oyunu alarak 3 yıl daha bu göreve getirildi.
Zeynel Abidin Koçak başkanlığındaki yeni dönem Saadet Partisi Karacabey İlçe Yönetimi’nde şu isimler yer aldı: Ferruh Kurtay, Hamit Çavdarlı, Gürsoy Yıldız, Oktay Ekren, Yusuf Yavaş, Sait Ünlü, Engin Pakdemir, Süleyman Bakar, Salih Koçak, Cemal Cengiz, Ramazan Kahveci, Adil Çalık, Ayhan Dombaylı ve Mustafa Aygül.
İl Delegeleri’nde ise Zeynel Abidin Koçak, Ferruh Kurtay, Hamit Çavdarlı, Gürsoy Yıldız, Oktay Ekren, Yusuf Yavaş, Sait Ünlü, Engin Pakdemir, Cemal Cengiz, Ramazan Kahveci, Adil Çalık, Ayhan Dombaylı ve Mustafa Aygül yer aldı.