CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, İzmir Aliağa Şakran Cezaevi’nde tutuklu bulunan, KHK ile Kapatılan Yenikapı Tiyatrosu oyuncusu Nazlı Masatçı’yı ziyaret etti. Masatçı oynadığı bir rolden dolayı “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla yargılandığı davadan 1 yıl ceza almış ardından bu oyunun videosu sosyal medyada yayınlanınca Masatçı hakkında ikinci bir suçlama ile 6 aylık bir ceza daha eklenmişti. Sosyal medya paylaşımını kendi yapmadığı halde ceza verilen Nazlı Masatçı toplamda 1yıl 6 aylık cezasının infazı için 30 Ocak’ta tutuklanarak İzmir Kadın Kapalı Hapishanesi’ne gönderilmişti.
Ziyaretine ilişkin bilgi veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Sarıbal; faşizm tarihinin düşünceyi, düşünen insanı, sanatçıları hatta kitapları, oyunları, filmleri hedef alan sayısız örnekle dolu olduğunu hatırlatarak “Bir sanatçının, Nazlı Masatçı’nın bugün yaşadıkları kara bir tarihin tekerrürüdür” dedi. Masatçı’nın durumunun gerici ve baskıcı dönemlerdeki yargılamalara benzer bir anlayışla suç isnat edilerek cezalandırılmasının ardından cezaevinde geçirdiği süre içinde keyfi ve mesnetsiz uygulamalarla yasal haklarından mahrum bırakıldığını belirtti.
Sarıbal, “Nazlı Masatçı bir tiyatro sanatçısı. Önce oynadığı bir oyun nedeniyle hakkında dava açıldı ve ceza aldı. Sonra da kendi paylaşmadığı halde canlandırdığı perforansın bir video görüntüsü üzerine ikinci bir ceza aldı. Bu suçlamaya ilişkin dava dosyasında somut bir paylaşım bilgisi bulunmazken normalde Nazlı Masatçı’nın cezasının kalan 6 ayını açık cezaevinde, 6 ayını ise denetimli serbestlikle tamamlaması gerekirken, cezaevi yönetimi keyfi olarak buna engel oluyor. Cezaevi yönetimi ‘örgüt bağlantısı henüz bitmemiş’ iddiasıyla Nazlı Masatçı’nın açık cezaevine gönderilmesine engel olmakta.” dedi. Sarıbal, düşünce ve ifade özgürlüğünün yok sayıldığı sayısız uygulama arasında Masatçı’nın aldığı cezanın “oynadığı bir rol” sebebiyle verilmiş olmasının, üstelik cezanın Gogol’un dünyaca ünlü oyunu Palto’ya istinaden “halkı askerlikten soğutmak” suçlamasıyla verilmiş olmasının zamanın ruhuna ve siyasal iktidarın düşünceyi, sorgulamayı, aydınlanmayı yok etmek üzere kurguladığı “yeni rejime” uygun ancak çağdışı ve kabul edilemez olduğunu belirtti.
Bursa Milletvekili Sarıbal “Oyunun vicdani red hakkının tanınması ve tutuklu vicdani retçi İnan Süer’in serbest bırakılması amacıyla yapılan eylemde sergilenmiş olmasının kaç hak ihlalini birden içerdiğine bir bakın; En önce 21.yüzyılda muhalif tiyatro yaptığı için KHK ile bir tiyatro hedef alınmış ve kapatılmıştır. Ardından Nazlı Masatçı özelinde protesto hakkı, özgür sanat hedef alınmıştır. Şimdi de Masatçı’nın cezaevi koşullarına ilişkin hakları ihlal ediliyor” dedi. Nazlı Masatçı’nın açık cezaevine nakil hakkı “örgüt bağının bitmediğinin tespiti” gerekçesiyle engelleniyor ancak Masatçı’nın bağlı olduğu iddia edilen örgüte dair hala bir netlik sağlanabilmiş değil. İddia edilen örgüt sürekli değişiyor. Kendisini ziyaret eden avukatların; terör ile bağlantılı olduğu iddia edilen ancak Masatçı’nın tanımadığı ve yan yana dahi gelmediği başka hükümlüleri de ziyaret etmiş olması, Masatçı’ya mektup yazanlar arasında eski tutukluların yer alması, Masatçı’ya Ot ve Kafa gibi her yede satılan hatta içeriği siyasi dahi olmayan dergiler gönderilmiş olması gibi bir dizi akıl almaz gerekçe ile nakledilmeyerek kapalı cesaevinde tutulmaya devam ediliyor, dilekçeleri gündeme alınmıyor, itirazına yanıt verilmiyor. Bu tamamen yasa dışı ve keyfi bur uygulamadır.
Sanat suç değildir. Aksine sanat barışçıldır. Sanat eleştiri ve düşünce kültürünü geliştirerek özgürlüğü, ilerlemeyi, çağdaşlaşmayı getirir. İktidar sanata düşman çünkü sanat gerçekleri ayan beyan göz önüne serecek olan düşünsel zemini güçlendirir. Sanat uyanıştır. Kendi kültürel iktidarını oluşturamamaktan yana dertli olan siyasal iktidar düşünmeyen toplum yaratacağım diye baskıyı artırdıkça kendi sığlığında ve kültürsüzlüğünde kendi sonunu hazırlıyor. Sanatçılarımız yalnız değildir. Nazlı Masatçı’nın yasal hakları yok sayılamaz.” ifadelerine yer verdi.
Ne olmuştu
OHAL KHK’si ile kapatılan Yenikapı Sanat Tiyatrosu’nun oyuncularından olan Nazlı Masatçı, 2010 yılında, vicdani ret hakkının tanınması ve tutuklu vicdani retçi İnan Süer’in serbest bırakılması amacıyla yapılan eylemde sergilenen sokak tiyatrosunda oynamıştı. Oyun sonrası TCK’nın 318’inci maddesi uyarınca ‘Halkı askerlikten soğutmak’ suçlamasıyla hakkında dava açılan Nazlı Masatçı ceza almıştı. Masatçı 2019 Şubat başında cezaevine gönderilmişti.