CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında Karacabey’de yaptığı saha çalışmalarına ilişkin dikkat çeken açıklamalar yaptı. Karacabey’in Türkiye’nin en önemli tarımsal üretim havzalarından olduğunu hatırlatan Sarıbal, ağırlıklı olarak da sebze ve meyve üretimi yapıldığını söyledi. Karacabey’e her alanda yazık edildiğini öne süren Sarıbal, buğday başta olmak üzere ilçenin tarımsal sorunlarına, Belediye tarafından sürekli satılan köy meralarına ve yine Belediye tarafından yıkılmak istenen Ömer Matlı Kapalı Pazaryeri ile ilgili sıkıntılara dikkat çekti.
“Karacabey’de yıllık ortalama 230 bin dönüm buğday ekilir. Bunun 2-3 bin dönümlük kısmı bu aylarda yem bitkisi için biçilir yerine başka ürün ekilir” diyen CHP’li Vekil Sarıbal, bu yıl bunun değiştiğini söyledi. Orhan Sarıbal, “Bu yıl başka bir şeyle karşılaştık. Bu 230 bin dönüm olarak tahmin ettiğimiz buğday ekiminin yaklaşık 30 bin dekarı biçiliyor. ‘Neden?’ diye sorduk. Bir kısmı ikinci ürün ekeceğini söyledi. Ama büyük kısmı ‘Param yok, paraya ihtiyacım var. Buğdayı bekleyecek gücüm yok. Acilen yeşil ot olarak biçip satıyorum’ diyor. Bir kısmı da ‘Buğdayımı kaça satacağımı bilmiyorum. Ama mısırda, domateste sözleşmeli tarımdan dolayı fiyat belli. Buğdayı kaça satacağımız belli değil. O yüzden yeşil olarak biçip satıyorum, yerine başka bir şey ekerek kendimi garantiye almaya çalışıyorum’ diyor. Yani buğday fiyatlarının açıklanmaması Karacabey’de buğday alanlarının boşaltılmasına, dane buğday yerine ot olarak, kaba yem olarak satılmasına neden oluyor. Oysa bu ülke şu anda buğdaya muhtaç. Şu anda buğday için çaba sarf ediyoruz. Yetkililere, ilgililere duyurulur.” dedi.
Karacabey halkının nefesi kesiliyor
CHP Bursa Milletvekili Sarıbal, Karacabey kamuoyunun tepki gösterdiği bir başka olayı da “Karacabey halkının nefesi kesiliyor” diyerek anlattı. Şehrin ortasında yer alan ve kapalı pazaryeri olarak kullanılan alanın AK Partili Karacabey Belediyesi tarafından ticaret merkezi yapılmak istendiğini aktaran Sarıbal, “Kentin merkezinde tek kalmış yer olan, aynı zamanda deprem ve benzeri felaketlerde insanların toplanma alanı olarak ayrılan, tarım fuarlarının yapıldığı, pazarların kurulduğu ve pazarların olmadığı zamanlarda da otopark olarak kullanılan yer yıkılmak isteniyor. Belediye Başkanı ısrarla burayı yıkıp burayı ticaret merkezi yapmak istiyor. Yani bir kentin kültürünü yok etmek istiyor. Ne uğruna? Rant uğruna. Biliyoruz, o pazar yerini oradan kaldıracak, oraya çok katlı bir bina dikecek. Bu iştekiler kim ise rantını alacak. Kaybeden Karacabey halkı olacak, pazarcılar olacak. En önemlisi Karacabey’in merkezinde afet durumlarında bir toplanma yeri olan alan yok edilecek.” diye konuştu.
Karacabey halkının ve pazar esnafının ihalenin iptali için mücadele etmeye devam ettiğini belirten Sarıbal, “İhaleye çıkıldı. İhalenin iptali için dava açtılar. Her türlü çaba var. Ama ne yazık ki iktidarın tekelinde olan yargı, halktan yana değil yerel ve genel iktidardan yana tutum sergilemekte. Karacabey’e yazık ediyorlar. Karacabey Ömer Matlı Kapalı Pazaryeri Karacabey halkınındır.” dedi.
Karacabey Belediyesi’nin nasıl rant devşirdiğini bir başka örnekle de anlatmak isterim” diyen Sarıbal, şöyle devam etti: “Karacabey’in Hürriyet Mahallesi’ne dikkat çekmek istiyorum. Geçmişte Bulgaristan’dan gelip o zaman köy olan Hürriyet Mahallesi’ne yerleşen vatandaşlar kendi paralarıyla yerler aldılar. Aldıkları yerlerin bir kısmını ise otlakiye olarak ayırdılar. Halkın kendi parasıyla aldığı ve otlakiye olarak ayrılan yer Büyükşehir Belediye Yasası’yla, önce Büyükşehir Belediyesi’ne oradan da Karacabey Belediyesi’ne geçti. O otlakiyenin 250 dekarı satıldı. Belgeleri, tapuları var. Zamanında ‘miras konusu olmasın, burada hayvanlarımız otlasın, köy halkı burayı kullansın’ diye aldıkları yeri Karacabey Belediyesi sattı. AKP’li Belediye oradan da bir gelir elde etmek adına halka, kamuya ait yeri sattı. Karacabey halkı ve Karacabey bunları hak etmiyor.” ifadelerini kullandı.